Yazdığı yazının, yaşadığı veya tanık olduğu acıyı yeterince aktaramadığına inanır. Ve bu yeteri kadar anlatamama hali yazarı bir elma kurdu gibi kemirir… Bu nedenle 'yazı'sını, okuru tanımadığı kentin sokaklarında kaybolmasın diye işaretlerle, izlerle kurar.
Metin Sever, Devlet Dersinden Çakıyoruz Abiler kitabında, ağaçlara çaput bağlayarak; yollara ekmek kırıntıları bırakarak bize çok yakın olan ama bir o kadar da karanlıkta kalan tarihten bahsediyor. 12 Eylül darbesini ve sonrasında yarattığı yıkımı, "sessiz çığlık"ları, yakın dönemde Türkiye'nin yaşadığı tüm acıları, kaybedişleri, katledilmeleri, haksızlığa uğramışlıkları, "öteki"leri karanlıklarla örülü bir tarihten çıkartarak yazıyor. Yeterli mi buluyor bunu. Tabiî ki hayır! Ama eksik de değil yazdıkları. Her biri ayrı bir deneme, ayrı bir hikâye olan yazıların tamamı, iç burkucu, nükteci, şiirsel…
Bu kitap, insanlık için tek bir zemin var, o da, demokrasi ve vicdan diyor.
Eğer Kürtlerin, Ermenilerin, türbanlıların yok olduğu bir toplum özlemiyorsak "ötekileri" gerekirse darbe ile susturmayı düşünmüyorsak "yaşam tarzını korumak isteyenlerin korkusu bizi ilgilendirmiyor" demiyorsak şimdi yeniden düşünme zamanı…
Metin Sever, "Ortalık karanlıktı. Daha çok vicdanla, gönül gözüyle görmeye çalıştım" dediği kitabında "vicdani" olmaya, haksızlık etmemeye çalışarak dönemin fotoğrafını çekiyor, Bilinen ezberleri bozuyor, paradigmayı yıkıyor. Yeni bir dilin inşasına girişiyor…
Son Dakika › Kültür Sanat › Metin Sever’den Darbeder Yazılar! - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?