Yunus Emre'den Hafız'a Anadolu'nun İrfan Ocakları Tek Albümde

SALİHA ÖZDEMİR - Türkiyeli müzik grubu "The Secret Ensemble"nin, Kalan Müzik ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Müzik İleri Araştırmaları Merkezi (MİAM) ortaklığıyla hazırladığı "Call Of The Birds" (Kuşların Çağrısı) albümü Mayıs ayında müzikseverlerle buluşacak.

Albüm çalışması hakkında AA muhabirine açıklamada bulunan "The Secret Ensemble" grubu müzik direktörü ve solisti Coşkun Karademir, albümün altı aylık bir çalışma sonunda meydana geldiğini belirterek, "Albümümüzü Kalan Müzik ve İTÜ MİAM ortaklığıyla hazırlıyoruz. Mevlana, Yunus Emre, Hafız, Alvarlı Efe gibi aşıklardan, ululardan eserler seçtik. Müzikal olarak ifade edilişi yeni ve grup üyelerinin tamamı kendi alanlarının en iyi icracıları" dedi.

"Tasavvuftan etkilenmiş coğrafyalardaki aşıklarla ortak mukabele"

Karademir, "Hazırladığımız albümle, Anadolu'daki bütün irfan ocaklarını, bir nevi yeni bir vizyon, yeni bir şey söylemek mantığıyla tekrardan uyarlayıp bütün dünyaya aktarmayı hedefliyoruz" yorumunu yaparak, "Bu çalışmaya Türkiye'de Anadolu'daki irfan ocaklarının aynı çatı altında işlendiği ilk albüm diyebiliriz. Grubumuzun ilk projesini, pergelin bir ucunu Anadolu'ya dayayıp, diğer ucunu da tasavvuftan etkilenmiş coğrafyalardaki aşıklardan, şairlerden ortak bir mukabele ile hazırlıyoruz" diye konuştu.

Albümün yanı sıra bir de kitapçık hazırlandığına dikkati çeken Karademir, uzman yazarlar tarafından kaleme alınacak metinlerde albümde yer alan eserlerin tarihsel ve müzikal detaylarının aktarılacağını kaydetti.

Karademir, albüm çalışmasının devamının da geleceğini dile getirerek, şu bilgileri verdi:

"Grubumuzda benim dışımda solist olarak Neşe Demir yer alıyor. Mustafa Selçuk Eraslan, Yasin Özçimi, Emre Sınanmış, Murat Süngü, Hakan Gürbüz, Ömer Aslan grubumuzun aynı çatı altında buluşan, birbirinden değerli diğer üyeleri. Usta sanatçı Özer Özel de bu albümde konuk sanatçı olarak bize eşlik etti."

Her albümde farklı coğrafyalardan sanatçıları konuk edeceklerini ifade eden Karademir, ilk albümde İranlı sanatçı Mahsa Vahdat'ı konuk ettiklerini, sanatçının ekibe yabancılık duymadan kolaylıkla uyum sağlayarak eserleri ruhuna uygun bir şekilde yorumladığını söyledi.

İranlı şarkıcı Mahsa Vahdat ise, Türkiye'ye daha önce birkaç kez geldiğini, 2015 yılında da İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Caz Festivali kapsamında konser verdiğini belirtti.

Vahdat, albümde şarkı söylemesi yönünde sanatçı Coşkun Karademir'den teklif aldığında büyük heyecan yaşadığını dile getirerek, şunları söyledi:

"Türkiye'yi çok sevdiğim için teklifi hemen kabul ettim. Burada olmaktan ve bu çalışmadan dolayı çok mutluyum. Albüm çalışmaları o kadar iyi gitti ki, sanki yıllardır buradayım ve grupla hep şarkı söylemişim gibi hissettim."

"Türkçe ilahiyi bir günde öğrendim ve söyledim"

Vahdat albümde, "Şarabın Aynası", "Ümidim Var" ve Yunus Emre'nin "Aşk Bezirganı" bestelerini seslendirdiği bilgisini verdi.

"Aşk Bezirganı" ilahisini Türkçe seslendirdiğini ifade eden Vahdat, şunları anlattı:

"Türkçe şarkı söylemek benim için ilk defa yaşadığım bir deneyimdi ama çok keyif aldım. Mustafa Selçuk Eraslan ve Coşkun Karademir bana çok yardımcı oldular. Türkçe ilahiyi bir günde öğrendim ve söyledim. Zor olmadı çünkü Farsça ve Türkçe dilleri arasında ortak çok kelime var. Yunus Emre'nin şiirindeki o irfanı hissedebildim ilk okuyuşta, bana hiç yabancı gelmedi."

Müzik çalışmalarını İran'da sürdürdüğünü vurgulayan Vahdat, konserler vesilesiyle senede birkaç ay turnelere çıktığını, internet sitesi Wikipedia'da hakkında yazılan "İran'da kadınların şarkı söylemesi yasaklanınca Paris'e yerleşmiştir" ifadesinin gerçeği yansıtmadığının altını çizdi.

İranlı şarkıcı Mahsa Vahdat, "Bu yanlış bilginin nedeni benim İran'da şarkı söylediğime kimsenin inanamaması" diyerek, şu bilgileri paylaştı:

"İran'da kanunlar gereği doğal olarak konser veremiyorum bundan dolayı da solo konserlerimi yurt dışında veriyorum. Fakat İran'da yaşıyorum ve yıllardır müzik dersleri veriyorum. Duygularım, öğrendiğim tüm kaynaklar İran müzikleri ama sanatımı maalesef orada icra edemiyorum. İran'da müziğimi rahatça yapabileceğim günlerin geleceğine dair ümidimi hep koruyorum."

İran'da kadın şarkıcıların solo olarak sadece kadınlara konser verebildiklerini hatırlatan Vahdat, erkeklerin olduğu korolarda da sahne alabildiklerini belirtti.

Önemli şairlerden 14 eser aynı albümde

Vahdat, "Şarkı söylemek ve müzik engellenemez, her zaman yolunu bulur" şeklindeki düşüncesini paylaşarak, şu yorumu yaptı:

"Eski sanatçıların çoğu yurt dışına çıktılar, yeni şarkıcılarımız da yurt dışına çıkmaya çalışıyorlar ama benim için önemli olan kadınlarımızın gelecek görmemelerine rağmen İran müziğine sahip çıkmaları, geleneğimizi korumaya ve aşmaya çalışmaları. Bu konudaki sıkıntıların giderilmesi için insanlar çaba harcıyor ama önümüzdeki duvarlar ne yazıkki çok sağlam. Sadece kadınlara konser veren insanlar da benim için çok kıymetli fakat ben yapılan bu ayrımcılığa karşı olduğum için tepki olarak konser vermiyorum. Bana göre müzik cinsiyet ayrımı gözetmeden herkese ulaşmalıdır."

Albümün yayımlanmasından sonra Türkiye'de düzenlenecek konserlerde grupla birlikte sahne alacağını söyleyen Vahdat, aynı şekilde İran'da da konser vermeyi çok arzuladığını fakat izinlerin alınmasının çok zor olduğunu, alınabildiği takdirde halkın konsere büyük ilgi göstereceğine vurgu yaptı.

Vahdat, Türk müziğini severek dinlediğine değinerek, " Kardeş Türküler, Erdal Erzincanlı, Aynur, İbrahim Tatlıses gibi sanatçıları çok severek dinliyorum.

İran'da ilk duyduğum sanatçı İbrahim Tatlıses, taksilerde, her yerde onu duyabilirdiniz bir dönem" dedi.

"Müzik herkese ait bir şey, söyleyenin hangi ülkeden olduğu farketmez" ifadesini kullanan Vahdet, verdiği konserlerde birçok ülkeden gelip kendisini dinleyen insanları görmekten mutluluk duyduğunu sözlerine ekledi.

Yunus Emre, Hafız-ı Şirazi, Alvarlı Efe, Edip Harabi, Mehmet Ali Hilmi Dedebaba, Aşık Dertli, Pir Sultan Abdal, Mevlana gibi önemli şairlerin şiirlerinden bestelenmiş 14 eserin yer aldığı albüm, Mayıs ayında dinleyiciyle buluşacak.