AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şentop Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, 7 Haziran seçimlerinde hükümeti kurmakla ilgili endişeleri olmadığını ifade ederek, "Milletimizin teveccühü belli. Asıl mesele, Türkiye'nin yeni bir anayasa yapacak olması. Bu açıdan 7 Haziran seçimleri önemli" dedi.

Fatih Yedikule'deki Rumeli Vakfı'nda düzenlenen "Geleneksel Rumeli Sohbet Toplantısı"nda konuşan Şentop, dünyada sınırların önemini kaybettiğini söyledi.

Sınırların ötesinde aynı kültürle yetişen, aynı değerlerle büyüyen insanlar bulunduğunu anlatan Şentop, Türkiye'nin kuruluşundan beri sınırların ötesindeki kardeşlerinin durumuyla yakından ilgilendiğini kaydetti.

Türkiye güçlü olduğu sürece o sınırların ötesindeki insanların da itibarının arttığını vurgulayan Şentop, "Türkiye'nin gücü azalırsa oradaki devletlerin nezdinde insanlarımızın itibarı da azalıyor" diye konuştu.

Mustafa Şentop, Türkiye'nin 7 Haziran'da sandık başına gideceğini hatırlatarak, şunları aktardı:

"Çok sıkıntılı ve zor bir dönemden geliyor milletimiz. Tarih kitapları daha çok askerlerin ve siyasilerin hayatlarını anlatır. Ama ferdi hayatları nazara aldığınızda milletimiz çok sıkıntı çekti. Türkiye'yi bu milletin nihai mekanı olarak görmek lazım. Lozan Antlaşması, Türkiye'nin 1923 şartlarında yapmaya imkan bulduğu bir antlaşmadır. Montrö Antlaşması ile yeni bir imkan çıkınca boğazların durumu değişiyor. Hatay Lozan'da yok ama Fransa Suriye'de çıkınca Türkiye'ye dahil oluyor."

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şentop, 27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980 darbelerine değinerek, bu darbelerin Türkiye'ye müdahale etmek için yapıldığını söyledi.

"Türkiye 2001 yılında değişimi seçti"

Darbelerden sonra Türkiye'yi bir oligarşinin yönettiğini vurgulayan Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de gerçekten demokrasi olacak mı? Kefeni giymeden siyaset yapılmıyor. Bunu göze alabilenler 1960'tan sonra siyaset yapabildiler. Oligarşik anlayışla siyaset yapmak isteyenler de vardı. Ama bu Türkiye'ye yaramadı. Türkiye'ye borç para verenler, hükümete güvenmedikleri için bir adamı Türkiye'ye yolladılar. Kemal Derviş gibi. Türkiye 2001 yılında değişimi seçti. Türkiye, kurucu başkanımızı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'nda tanıdı. O dönemde İstanbul'da hava da su da toprak da kirliydi. Nurettin Sözen, o dönemde 2055'te İstanbul'un su sorununu kalıcı olarak çözeceklerini söylüyordu. Tayyip Bey geldikten kısa bir süre sonra '2055'e kadar İstanbul'un su sorunu çözdük' dedi. 2002 yılında sonra milletimiz Türkiye'nin siyaset yoluyla değişeceğini gördü. Siyasette alanınızı genişletirseniz, başka şekilde siyaset yapanları alanları daralır. Türkiye'de siyasetle uğraşanlar, alanlarını daraltmışlar. Siyasetçiler, millete hesap verir. 1999'ta millet iktidardaki 3 partiyi meclise sokmadı. Millet, Anayasa'da kendisine yetki verilen oligarşiden yetki soramıyordu. Siyaset işlerse, milleti seçtikleri yönetirse, Türkiye'de devlet ve millet yararına bir işleyiş olur. Ama bunun ötesinde başkaları yönetmeye kalkarsa, bu devletin milletin yararına olmaz. 7 Haziran seçimlerinde hükümeti kurmakla ilgili bir endişemiz yok. Milletimizin teveccühü belli. Asıl mesele, Türkiye'nin yeni bir anayasa yapacak olması. Bu açıdan 7 Haziran seçimleri önemli."

Paralel Yapı'nın da başka bir tür oligarşi olduğuna dikkati çeken Şentop, bu yapının polis, yargı, bürokrasi yoluyla iktidarı ele geçirmeye çalıştığını ancak bunları suçüstü yakaladıklarını ve bunlara asla müsaade etmeyeceklerini dile getirdi,

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, Rumeli Türklerinden seçimlerde destek vermelerini ve siyasette aktif rol almalarını istedi.

Konuşmasının ardından Şentop, davetlilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplandırdı.

Toplantıya, Rumeli Vakfı yöneticileri ve üyeleriyle  Rumeli ve Balkan derneklerinin başkanları katıldı.