AK Parti Sakarya Milletvekili Ayşenur İslam Açıklaması

K Parti Sakarya Milletvekili Ayşenur İslam, milletvekili olmadan önce TBMM'den etkilendiğini ancak milletvekili seçildikten 15 gün sonra bütün izlenimlerinin yerle bir olduğunu ifade ederek, "Eski arkadaşlarla da bu konuda konuşuyoruz ve hepsi ilk kez TBMM'de seviyenin bu kadar düştüğünü söylüyor. Bu Mehabet havasını zihnimizde, kalbimizde taşımalıyız. Aksi takdirde dikta rejimleri, hakim olur" dedi.

AK Parti Sakarya Milletvekili Ayşenur İslam, Sakarya İl Genel Meclisi'nin konuğu oldu. Milletvekili İslam, İl Genel Meclisi'ne TBMM'de neler yaptıklarını anlatırken, yaşadığı hayal kırıklığından bahsetti.

TBMM ile ilk kez 2007 yılında Genel Müdürlük yaptığı sırada tanıştığını ve o zaman çok fazla etkilendiğini anlatan İslam, şöyle konuştu: "TBMM'yi ben hep çok saygı duyulan, demokrasinin her zerresinin duvarlarına işlendiği bir kurum olarak görmüştüm. O gün yaşadıklarım bunlardı. Ancak, milletvekili

olarak TBMM'ye girdikten 15 gün sonra bütün bu izlenimlerim yerle bir oldu. TBMM'ye olan mehabet hissim yavaş yavaş silindi. Eski arkadaşlarla da bu konuda konuşuyoruz ve hepsi ilk kez TBMM'de seviyenin bu kadar düştüğünü söylüyor. Bu mehabet havasını zihnimizde, kalbimizde ve ülkemizde her zaman taşımalıyız. Aksi takdirde dikta rejimleri, jakoben rejimler hakim olur. Biz buna karşı olduğumuz için meclise girdik."

TBMM'ye girdiğinden bu yana Meclis'ten 6'sı büyük 27 kanunu yasalaştırdıklarını aktaran İslam, daha önceden genel müdürlüğü sırasında iki kanunun yasalaşmasında emeği olduğunu ve bu aralarda da 3. kanun için çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

İslam, milletvekili emeklilerinin maaşlarını düzenleyen yasa olarak bilinen ve intibak yasasının ön hazırlığı niteliğinde olan Emekli Sandığı yasasında bütün partilerin gurup başkan vekillerinin imzası olduğunu ve daha sonra muhalefetin 'ben caydım' diyerek bütün mesuliyeti AK Parti'ye yıkmaya çalıştıklarını söyledi.

Muhalefetin kamuoyunu yanıltmaya kalktığını anlatan İslam, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanki AK Parti korsan bir yasayı gece yarısı geçirmiş gibi vatandaşa aktarmaya çalıştılar. Bu yanlış bir davranış. Önce imza at sonra biz caydık olmaz. Caydık derseniz bütün yasadan da caymış olursunuz. Bu iyileştirmeyi çeşitli şekillerde savunanlar oldu. Harcamalarımız fazla gibi. Evet, bu konuda haklıdırlar. Benim evimi eşim geçindiriyor. O yüzden ben bu konulara girmiyorum ama evini geçindirmek zorunda olan bir

milletvekili hem Ankara'da hem de seçildiği ilde ev bakıyor. Sürekli gidip geliyorlar. Sadece bir gidiş geliş bin liraya mal olurken onlara da hak vermek gerekir. Hepiniz biliyorsunuz ki oraya seçerek gönderdiğiniz hiçbir milletvekili 3 kuruşa tenezzül edecek insanlar değil."

Sakarya'nın 7 milletvekilinin de Meclis'te saygı ve hoşgörü çerçevesinde hiçbir gerginlik yaşamadığını kaydeden İslam, sözlerine şöyle devam etti: "Hepimizin fikirleri birbirinden farklı olabilir, seslerimiz yükselebilir ama bilin ki Sakarya'dan seçerek meclise gönderdiğiniz milletvekillerinin hepsi gayet nezaketli ve iyi ilişkiler içerisinde. Sakarya'nın çok kültürlü yapısına yakışır bir şekilde Sakarya'yı temsil ediyoruz."

Milletvekili Ayşenur İslam,

ekonomiden bahsederken, Türkiye veya Sakarya'dan örnekler vermek yerine Avrupa'dan örnekler verdi. Avrupalıların 2013 yılı için aldıkları tedbirleri birbir sıralayan İslam, ülkemizin ekonomisinin bu ülkelerin hepsinden daha iyi durumda olduğunu belirtti. Bu sırada MHP gurubundan "Satılık Köyler ne olacak" sözlerine tepki veren İslam, MHP Gurubuna, "Sizlerin bu yaptığınız yakışık almıyor" dedi.

MHP'den gelen ısrarlar üzerine konu hakkında konuşan İslam, bunun hükümetin üzerine yıkılmak istenmesinin ise anlamsız olduğunu söyledi. Meselenin yanlış yerden alındığını anlatan

İslam, sözlerini şöyle tamamladı: "Buradaki sorun, köylünün tamamen yasal bir bankadan mevzuatlara uygun bir şekilde mallarını ipotek ettirerek kredi almışlar, bu krediyi ödememiş veya ödeyememelerinden dolayı banka haciz koymuş ve kalkıp bu durumda hükümet nerede diyorsunuz? Bu hükümetin görevi değildir. Hükümetin her vatandaşın bankadan çektiği krediyi takip etmesi gibi bir durumu olamaz. Bu nasıl olur. Hukukçu milletvekili arkadaşlarımız var onlar devreye girer ve neler yapılabilir ona bakılır. Kalkıp

da bu hacizler ortadan kaldırılmaz. Geri ödeme yollarını araştırırlar. Bu da milletvekillerinin bireysel çabası ile olur."