AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cuma günleri ile öğle tatilinin ibadet hürriyetini engellemeyecek şekilde kullanılabilmesi için Başbakanlık Genelgesi taslağı hazırlandığını bildirdi.
Davutoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, değişen Türkiye'nin ihtiyaçlarını da gözeten çok önemli hazırlıklarının ve kapsamlı reform çalışmalarının olduğunu söyledi.
"Her zaman olduğu gibi Türkiye'ye yakışan büyüklükte hedeflerimiz var" ifadesini kullanan Davutoğlu, Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir meselesi bulunmadığını; AK Parti'nin bu meseleleri çözmeye hem talip hem muktedir olduğunu belirtti.
Davutoğlu, "Allah'ın izni milletimizin desteğiyle her meselemizi çözerek Türkiye'yi hedeflerine ulaştıracağız. Daha fazla demokrasi, hukuk, adalet, refah ve daha adil bir bölüşüm için var gücümüzle çalışacağız" dedi.
İktidardaki 14. yılda büyük bir tecrübe, birikim ve öz güvenle yola devam ettiklerinin altını çizen Davutoğlu, hükümetin kuruluşunun ardından eylem planı ve reform paketini açıkladıklarını anımsattı.
Seçim öncesinde millete ne vadedilmişse hepsini tek tek gerçekleştirmek üzere takvime bağladıklarını dile getiren Başbakan Davutoğlu, ilk bir hafta içinde bu vaatlerin bir kısmını yerine getirdiklerini, aşamalı olarak diğer vaatlerin de yerine getirileceğini kaydetti.
Davutoğlu, dün gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısında da en önemli gündem maddelerinden birisinin vaatlerin yerine getirilmesi konusunda yapılan sunumlar ve reform uygulama planı olduğunu bildirdi.
"Vatandaşlarımıza verdiğimiz tek bir sözden tek bir milim dahi geri adım atmayacağız" diyen Davutoğlu, ilk iki haftada yapılanlarla, 3 ay içinde gerçekleştirileceği söylenilen vaatlerin yüzde 30'unun; 3 ay içinde gerçekleştirileceği vadedilen reformların da yüzde 25'inin fiilen gerçekleştiğini belirtti.
Davutoğlu, bu oranlara Ayrımcılık Mücadele ve İnsan Hakları Kurumunun etkinleştirilmesi gibi Meclis'e sevk edilen ancak henüz yasalaşmayan reformların da dahil edilmediğini söyledi.
-"Söz verdik mi gereğini yapıyoruz"
"Allah'a şükür milletimize verdiğimiz sözleri harfiyen yerine getiriyoruz, getirmeye devam edeceğiz" ifadesini kullanan Davutoğlu, geçen hafta Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun çalışmalarını tamamladığın ve asgari ücretin 1300 TL'ye yükseltildiğini hatırlattı. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz onlar gibi 'nasıl olsa iktidara gelemiyoruz, her türlü sözü verelim, biraz fazla oy oranına ulaşırız' gibi bir düşünceyle hareket etmiyoruz. Biz söz verdik mi bunun gereğini yapıyoruz.
İşverenlerimizin rekabet gücünde olumsuz etkileri azaltmak için de tedbirlerimizi aldık, alıyoruz. 274 TL olan işverene ek maliyetin yüzde 40'ından biraz fazlasını yani 115 TL'yi Hazine tarafından karşılayacağız. Böylece hem asgari ücret alan işçilerimizin refah seviyeleri yükselecek hem de işverenlerimizin rekabet gücü azalmayacak.
Aynı şekilde 2015 yılını son gününde çiftçimize yeni yıl hediyesi olarak gübre ve yemde KDV oranını yüzde 1'e düşürdük. Topraklarımızı daha bereketli kılan çiftçilerimize de hayırlı uğurlu olsun.
Çalışanlarımızın ve emeklilerimizin mutluluğu, huzuru birinci önceliğimizdir. 2016 yılı ilk altı aylık dönem için yüzde 6; ikinci altı aylık dönem için yüzde 5 ve enflasyon farkı oranında artış sağladık. Kamu görevlisi emeklilerin maaşlarına, oransal zamlarla oluşacak artış dışında 100 TL ilave zam ve kamu görevlisi emeklileri ikramiyelerine 3 bin 760 TL toplam ilave zam verdik. Bu, 30 yıl üzerinden emekli olan kamu görevlileri için. 4/C'lilere oransal zamlara ilave olarak 158 TL ek ödeme artış sağladık.
Uzman erbaşlar ile polislerin ek gösterge rakamlarını 2 bin 200'den 3 bine çıkarttık ve emniyet hizmetleri tazminatlarının artırılması konusunda yasa tasarısını da hazırladık. 2005'ten sonra göreve başlayan kamu görevlilerine 1 Ocaktan itibaren geçerli olmak üzere ilave 1 derece verdik. Yurt dışı teşkilatlarındaki sözleşmeli personele de aynen memurlarda olduğu gibi aile yardımı ödeneği verdik.
KİT'lerde sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin yıl içinde kullanamadıkları yıllık izinlerinin ertesi yıla devri konusunda da gerekli adımları attık.
Ayrıca işçi ve bağkur emeklilerimize yılık ilave 1200 TL verilmesine ilişkin ilişkin çalışmaları da tamamladık. Söz konusu düzenlemeye ilişkin kanunu 2016 yılında aylık bağlanacak olan vatandaşlarımızı da kapsayacak şekilde yürürlüğe koyduk."
-"Herkes huzur içinde cuma namazına gidecek"
Cuma günleri ile öğle tatilinin ibadet hürriyetini engellemeyecek şekilde kullanılabilmesi için Başbakanlık Genelgesi taslağı hazırladıklarını bildiren Davutoğlu, "Bu, hepimizin bütün hayatı boyunca karşı kaşıya kaldığı bir zorluktu, güçlüktü" dedi.
"Huzurla, sakin bir şekilde, bir kalp huzuruyla gidilmesi gereken namaza nasıl telaşla gidilip nasıl telaşla tamamlayıp hatta bazen imamlardan 'aman hutbeyi kısa tutun da öğrenciler, memurlar işlerine dönebilsin' diye ricada bulunduğumuzu hatırlarız" ifadesini kullanan Davutoğlu, "Bundan sonra herkes huzur içinde cuma namazına gidecek, isteyen gidecek istemeyen gitmeyecek, herkesin kendi inancına göre ama gitmek isteyenin huzur içinde gitmesini sağlayacak şekilde gerekli esneklik gösterilecek ve Cuma günleri bir bayram günü kutlaması şeklinde bütün Türkiye'ye kardeşliğimize daha da fazla katkı sağlayacak bir ortam gerçekleşmiş olacak" diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, mesaiden de hiçbir kayıp yaşanmayacağını, hem mesainin tam olarak gerçekleşeceğini hem de ibadet etmek isteyenlerin ibadet etme imkanlarını en iyi şekilde kullanacaklarını dile getirdi.
-Yeni anayasa
Artık Türkiye'nin enerjisini kısır çatışmalarla, boş polemiklerle harcanmasına müsaade etmeyeceklerini belirten Davutoğlu, Türkiye'nin geçmişi değil geleceği yaşaması, geleceğe hazırlanması gereken bir ülke olduğunu kaydetti.
Yapıcı katkı vermeye hazır her partiyle, her kesimle işbirliği yapacaklarını ve Türkiye'nin meselelerini çözmeye yoğunlaşacaklarına dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye'de yıllardır konuşulan ana konuların başında bir anayasa sorunu geldiğini ifade etti.
1982 Anayasasının yürürlüğe girdiği günden bu yana bu konunun sürekli tartışıldığının altını çizen Davutoğlu, şunları söyledi:
"Artık tüm toplumsal kesimler tüm siyasi partiler bu anayasanın Türkiye'ye dar geldiğini, daha kuşatıcı ve özürlükçü bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ifade ediyor. Biz 12 Eylül darbesini yaşamış nesiller olarak her şeyden önce 12 Eylül anayasasının yapılış biçimine, o anayasaya giden sürece, o süreç içinde yapılan zulümlere karşı hep sesimizi yükselttik, bundan sonra da yükseltmeye devam edeceğiz.
Bu anayasanın değişmesi gerektiği her kesim tarafından sürekli dile getiriliyor. Milletimiz yıllardır siyaset kurumundan bu yönde adım atmasını bekliyor. Yeni dönem bu beklentilerin en üst düzeye çıktığı yeni anayasanın artık daha fazla geciktirilemeyeceği bir dönemdir. Biz AK Parti'nin kuruluşundan bu yana Türkiye'nin bir anayasa, bir sistem sorunu olduğunu bunun da ötesinde bir anlayış ve zihniyet sorunu olduğunu ifade ediyoruz. 2002'den bu yana anayasadan kaynaklanan zaafları gidermek için birçok adım attım. Gerek kanuni düzenlemeler gerekse de mevzuat düzeyinde onlarca düzenleme hükümetimiz döneminde yapıldı. Bu düzenlemelerin tamamında, özgürlüğü esas alan, millete hizmeti esas alan bir perspektifi hayata geçirmeye gayret sarf ettik. Türkiye'nin ortaya çıkan yeni ihtiyaçlarını karşılamak için doğrudan 1982 anayasasında da birçok değişiklik yaptık. Ama tabiatıyla bu değişiklikler bütüncül bir perspektiften uzaktı. Türkiye'nin artık bu anayasa değişikliğini yapması artık bir ihtiyacın ötesine geçerek bir zorunluluk halini almıştır."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?