Bangladeş'te Kamaruzzaman'ın İdam Edilmesi

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) ve Uluslararası Hukukçular Birliği üyeleri, Bangladeş'te Cemaat-i İslami Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Kamaruzzaman'ın idam edilmesini protesto etti.

Mecidiyeköy'deki Bangladeş Konsolosluğu önünde bir araya gelen grup, "Katil Hasina hesap verecek. Bangladeş'te zafer İslam'ın olacak" yazılı pankart açarak, sloganlar attı.

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yaptığı açıklamada, Başbakan Şeyh Hasina önderliğindeki hükümetin, bugüne kadar gündeme getirmedikleri 1970-71 iç savaşı olayını, Cemaat-i İslami'ye ve muhalefete karşı bir baskı ve sindirme aracı olarak kullandığını söyledi.

Muhammed Kamaruzzaman'ın 1971'deki iç savaş sırasında ancak 19-20 yaşlarında olmasına karşın yüzlerce işkence ve cinayet olayından sorumlu tutulduğunu kaydeden Kaya, "Bu bile, yargılamanın başlı başına bir tiyatro olduğunu ortaya koymaktadır. Tek bir görgü şahidi yok ama cuntanın bulduğu birtakım isimler, sözde şahitler 'Biz şundan duymuştuk', 'Bundan öğrenmiştik' gibi tamamen mesnetsiz suçlamalarla Cemaat-i İslami'nin mensuplarının yargılanmalarına ve idam cezaları almalarına zemin hazırlanmıştır. Biz bu zulmü lanetliyoruz." dedi.

"Muhaliflere karşı başlatılan sindirme hareketi bütün acımasızlığıyla devam ediyor"

Uluslararası Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Yasin Şamlı da daha önce 15 kişilik bir heyetle Dakka'ya giderek yargılamaları yerinde izlediklerini ve tüm taraflarla görüştüklerini aktardı.

Bangladeş'te "göstermelik mahkeme tarafından cinayetler işlendiğini", daha önce Cemaat-i İslami liderlerinden Abdülkadir Molla'nın idam edildiğini, Cemaat-i İslami'nin kurucu lideri Prof. Dr. Gulam Azam'ın ömür boyu hapse mahkum edildiğini ve Azam'ın hapiste hayatını kaybettiğini hatırlatan Şamlı, şöyle konuştu:

"Tüm hakim ve savcıları hükümet tarafından atanan ve başkanı da iktidar partisi mensubu olan bu mahkemenin, kararlarını kendisinin vermediği ortaya çıktı. Hükümetin talimatıyla Belçika'da yaşayan avukat Ahmet Ziyauddin tarafından yazılıp mail olarak mahkemeye gönderilen kararları, mahkemenin imzalayıp mühürlediği tespit edildi. Skandal karşısında mahkeme başkanı istifa etmek zorunda kaldı fakat verdiği kararlar geçerli sayılarak infaz edildi. Muhaliflere karşı başlatılan sindirme hareketi bütün acımasızlığıyla devam ediyor. Sistematik işkenceler, gözaltında kayıplar, yargısız infazlar artık devlet politikası haline gelmiş durumda."

Şamlı, dünya kamuoyunu, insan hakları kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini Bangladeş'teki siyasi cinayetleri durdurmaya çağırdıklarını sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından Bangladeş Hükümeti'ne gönderilmek üzere yazılan mektup, Bangaladeş Konsolosluğu'na teslim edildi.