Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, modern bir şehirde modern ulaşımın özel araçlarla değil, toplu taşıma araçlarıyla yapıldığını belirterek, "Özel araç aslında lükstür. Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerimizde özel araç alışkanlığının yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Özel araç ne kadar terk edilirse, toplu taşımada kalite o kadar artar" dedi.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen İstanbul özel halk otobüsleri buluşmasında yaptığı konuşmada, İstanbul'da belediye otobüsü şoförlüğü yapmanın ne anlama geldiğini bilen bir başbakan olduğunu belirterek, iş hayatına 24 Temmuz 1974'te, 250 lira maaşla İETT'de başladığını, burada 7 yıl çalıştığını, İETT Spor'da futbol oynarken sezon dışı zamanlarda İETT kantininde çalışırken şoförlerin çok dertlerini dinlediğini belirtti.
İstanbul'da otobüs şoförlüğü yapmanın dünyanın en zor işlerinden biri olduğunu ifade eden Erdoğan, "Zor vazifeyi hakkıyla yerine getirdiğiniz için teşekkür ediyorum. Sabrınız için, dirayetiniz için her birinize şahsım ve tüm İstanbullular adına şükranlarımı sunuyorum. Her gün büyüyen, genişleyen bir şehirde hizmet üretiyorsunuz. Nüfusu ve turist sayısı da her yıl katlanarak artan İstanbul'da hizmet veriyorsunuz. Artan refahla birlikte insanların daha çok seyahat ve hareket ettikleri şehirde görev yapıyorsunuz. Böyle bir şehirde, böyle bir şehrin trafiğinde insanımızı bir yerden alıp bir yere götürmek, hem dikkat, hem sabır, hem de tahammül istiyor" diye konuştu.
İstanbul'un nüfusunun 1969'da 1,5 milyon, 1980'de 3 milyon, 1990'da 6,5 milyon olduğunu, şu anda ise nüfusun 15 milyona dayandığını vurgulayan Erdoğan, "İstanbul'da araç sayısı katlanarak arttı. 20 yıl önce araç sayısı 1 milyon civarındayken, şu anda ise 3 milyon 200 bine ulaştı. Son 10 yılda otomobil sayısı 900 binden 2 milyon 200 bine çıktı. Otobüs sayısı son 10 yılda 16 binden 55 bine çıktı. Bu kadar hızlı büyüyen, hızlı şekilde refahı artan şehirde sizler de bizler de belediye başkanlarımızla hizmet üretmeye, hizmet yetiştirmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
- "Özel araç lükstür"
Erdoğan, halka hizmetin Hakk'a hizmet olduğuna inanıp, zoru başarmak için gece gündüz demeden mücadele ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Modern bir kentte, modern bir şehirde modern ulaşım özel araçlarla değil, toplu taşım araçlarıyla yapılır. Özel araç aslında lükstür. Aracın içinde bir kişi. Aslında şoförle beraber 4-5 kişilik. Çoğu zaman tek başına şoför otomobiliyle gider. Bu aynı zamanda israf olur. Kimsenin özel hayatına karışamayız. Sadece gereken uyarıları yapar, gereken hizmeti yine sağlarız. Ekonomide bir israf ekonomisi, bir de verim ekonomisi vardır. Biz hangisini savunacağız? Tabii ki verim ekonomisini savunacağız. Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerimizde özel araç alışkanlığının yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Özel araç ne kadar terk edilirse, toplu taşımada kalite o kadar artar. Ne kadar az araç trafiğe çıkarsa, o kadar fazla otobüs, halk otobüsü, minibüs, taksi trafiğe çıkar. O kadar fazla yol yatırımı, metro yatırımı, ulaştırma yatırımı yapılır. Bir yandan toplu taşımanın kalitesini artırırken, artık bir yandan özel araç alışkanlığımızdan vazgeçmemiz gerekiyor."
İnsanların metro, metrobüs, otobüs, minibüs kullanarak işe gidip gelebileceklerini, ulaşım ve huzurun çok daha farklı olacağını ifade eden Erdoğan, 20 yıl öncesine kadar İstanbul'da raylı sistem olmadığını, İstanbul'u tamamen metro ağlarıyla öreceklerini kaydetti.
Erdoğan, metro ağları bu kadar genişlerken minibüslerin, taksilerin, belediye ve halk otobüslerinin öneminin asla azalmadığını, tam tersine toplu taşıma kültürünün yerleştiğini, ulaşımın ucuzladığını, konforlu otobüslere rağbetin daha da arttığını vurguladı.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"20 yıl önceki otobüslerin haline bakın, şimdiki otobüslerin haline bakın. Belediye başkanlığım döneminde özel halk otobüslerinin yöneticilerini topladığım zaman 'Gelin bu adımı atalım' dedim. Görüşmeleri yaptım. Şu anda kullandığınız otobüslerin büyük kısmı o zaman temeli atılan o görüşmelerin ürünüdür. Markalarını zikretmeme gerek yok. Sizinle iftihar ediyorum. Çünkü, bakıyorum ki sadece kalite değil, engellilere yönelik alınması gereken tedbirleri almışlar. Teknolojiyi kullanmaya başladınız. Yaşlı, öğrenci hiçbir ayrım yapmaksızın indirimlerden istifade konusundaki hassasiyetleri aynen belediyeyle sizler de paylaşır haldesiniz. Bunlar güzel şeyler. Bunlar milliliktir, insanlıktır. 'Ben milletimi, ülkemi seviyorum. Dolayısıyla yaşlı amcama hizmet veriyorum'. Dolayısıyla siz bu hareketinizle bunu yapıyorsunuz. Toplu taşımanın konforu ve hızı arttıkça, göreceksiniz toplu taşımayı kullanan özel aracından vazgeçip otobüsü, metroyu, minibüsü tercih eden vatandaş sayımız artacak. İstanbul'da nüfus bu kadar hızla artarken toplu taşımada otobüsün işlevi hiç azalmayacaktır."
- "Sabrınız yolları gerilimden, kavgadan uzak tutuyor"
Erdoğan, Kasımpaşa'da doğup büyüdüğünü, İETT'de çalıştığını belirterek, İstanbul şehir kültüründe taksicinin sadece taksici, otobüs şoförünün sadece şoför, esnafın sadece esnaf olmadığını, bunların verdikleri hizmet kadar aynı zamanda toplumun adeta tutkalı olduğunu kaydetti.
"Sizler emniyetin, huzurun tesis edicilerisiniz. Esnafın, taksicinin dayanışması nasıl ki mahalleleri, sokakları, hırsızdan, arsızdan, yangından, kavgadan uzak tutuyorsa, sizin dirayetiniz, sizin sabrınız da yolları gerilimden, kavgadan uzak tutuyor" diyen Erdoğan, trafikte her suçun, hatanın taksi, halk otobüsü, minibüs ve otobüsçülere yüklendiğini söyledi.
Erdoğan, oysa trafikte en fazla hürmet gösterilmesi gereken kesimin bunlar olduğunu vurgulayarak, "Sizler toplu taşıma yapıyorsunuz, sizler bir kişi değil, onlarca, yüzlerce kişiyi taşıyorsunuz. Özel aracında konfor içinde seyahat edenlere karşı sizler binbir zorluğa göğüs gererek, özel aracı olmayan, o konforu yaşayamayan kardeşlerimizi evlerine, işlerine ulaştırıyorsunuz. Trafikte herkesin, özellikle de özel araç sürücülerinin sizin halinizi anlamalarını, sizi anlayışla karşılayıp saygı duymalarını rica ediyorum. Sizlerin de trafikte, taşımacılıkta kurallara uyarak, topluma ve sürücülere örnek olmaya devam edeceğinize yürekten inanıyorum. Şehrin taksicileri, minibüs ve otobüs şoförleri ne kadar iyi olursa, o şehir de o kadar iyi, huzurlu, güvenli olur. Sizin bundan sonra da İstanbul'u güven ve emniyet içinde tutacağınıza gönülden inanıyorum" diye konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Başbakan Erdoğan: ''Özel araç lükstür' - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?