Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile hem cumhurbaşkanının, hem de TBMM'nin seçimleri yenileyebileceğini belirterek, "Bu anayasa değişiklik paketimizin antidemokratik unsurlara karşı set oluşturan darbesavar bir maddesidir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, SETA tarafından gerçekleştirilen "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: Etkin Yönetim, Güçlü Demokrasi" başlıklı "Bakana Sorun" etkinliğinde diplomat ve basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kurtulmuş, yeni sistem ile cumhurbaşkanı suç işlediği takdirde Meclis'teki salt çoğunluk ile hakkında işlem yapılabileceğini belirterek, bu maddenin önemli noktalardan biri olduğunu vurguladı. Şu anki sistem ile cumhurbaşkanının sorgulanamaz olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Cumhurbaşkanı vatana ihanetten dolayı yargılanabilir. Türk hukuk sisteminde vatana ihanet diye bir suç yok. Kim belirleyecek bunu o da belli değil. Dolayısıyla şimdi cumhurbaşkanına bu sistem içinde yüksek yetkiler verirken, aynı zamanda bu yüksek yetkilerle orantılı sorumluluklar da veriyoruz. Zaten 5 yıldan 5 yıla halk beğenmezse değiştirebilecek. Ayrıca bu 5 yıl içinde Meclis'teki salt çoğunluğu elde eden herhangi grup, cumhurbaşkanı hakkında yargı yolunu açabilecek" diye konuştu.
Kurtulmuş, "Hem cumhurbaşkanı, hem de TBMM seçimleri yenileyebilecek" diyerek şunları kaydetti:
"Bu anayasa değişiklik paketimizin antidemokratik unsurlara karşı set oluşturan darbesavar bir maddesidir. Türkiye'de mevcut sistem içerisinde de sistemin kilitlendiği çok oldu. Getirilecek sistemde kilitlenebilir mi siyaseten; cumhurbaşkanı başka telden çalar, Meclis başka telden çalar. Olur mu olur. Geçmişte geldi mi? 1980 öncesinde Meclis'te 124 tur cumhurbaşkanı seçimi yapıldı, Meclis karar alamadı. 12 Eylül darbesinin siyasi gerekçelerinden birisi de bu oldu. Şimdi 12 Mart'ı, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı yaşamış bir millet olarak siyasi krizlerin, kördüğümlerin olduğu noktada bu kördüğümü kim çözecek? Mevcut sistem kördüğümü çözecek herhangi bir mekanizma gerçekleştirememiş. Sistem kilitlendiği noktada askerler de sağdan soldan kafalarını çıkartmaya başlamışlar. Sadece kafalarını çıkarsalar iyi. Tanklarını, toplarını da çıkararak darbelerini yapmışlar. Şimdi sistemde tıkanıklık olursa kim müdahale etsin? Millet müdahale etsin. Öyle bir noktaya gelir ki cumhurbaşkanı baktı ki yürümüyor Meclis'i yenilemek için karar alabilir. Karar alırsa kendisi bilir, kendisinin de cumhurbaşkanlığı düşer o da seçime gidecek. Meclis kilitlendiği zaman kendisi erken seçim kararı alabilir. O da aldığı zaman kimin bir daha milletvekili olarak geleceğini seçmen bilir. Bu doğrudan doğruya problemi çözme, antidemokratik noktalara sistemin gitmesini önlemek için milletin eline verilmiş darbesavar bir yetkidir. Belki 18 madde içinde en önemli maddelerden bir tanesidir. Bazen CHP'li arkadaşlardan şöyle bir eleştiri geliyor; sanki bir sabah cumhurbaşkanı kalkacak kafası kızacak, bozulacak 'hadi Meclis'i yeniliyorum' diyecek. Böyle devlet yönetilmez ki. CHP'li arkadaşlar uzun yıllardır devlet yönetmediği için, cumhurbaşkanlığı makamına da kendilerinden birisinin hiç gelmeyeceğini zannettikleri için 'nasıl olsa bir gün bunların kafası bozulur, bizim parlamentoyu fesheder' diyorlar. Öyle bir şey yok. Türkçenin güzel bir lafı var 'bekara karı boşamak kolaydır.' Hiçbir sorumlu devlet adamı öyle kolay kolay seçimi yenileme kararı alamaz. Hiçbir parlamento da seçimi yenileme kararı alamaz."
"Şimdi sıkıyönetimi kaldırıyoruz"
Türk hukuk sisteminin içerisindeki sıkıyönetim uygulamasının ve askeri mahkemelerin kaldırılacağını ifade eden Kurtulmuş, bunu ikinci bir 'darbesavar' madde olarak nitelendirdi. Kimi dönemlerde sivillerin ve fikir adamlarının askeri mahkemelerde yargılandığını bildiklerini kaydeden Kurtulmuş, "Aynı şekilde Türkiye'nin geçmiş siyasi uygulamalarında sıkıyönetim, ülkenin sorunlarını çözmek için değil, sivil siyaseti sıkıştırmak için kullanılan araç oldu. Şimdi sıkıyönetimi kaldırıyoruz. Böyle bir şey sistemin içerisinde olmayacak. Olağanüstü bir olay ortaya çıkarsa; örnek 15 Temmuz darbe teşebbüsü. Böyle bir darbe teşebbüsü olursa, ya da olağanüstü halleri gerektiren hususlar olursa, OHAL kararını seçilmiş hükümet alacaktır" şeklinde konuştu.
"Kuvvetler ayrılığı ilkesi net ve kesin bir şekilde ortaya çıkıyor"
Yeni sistem ile koalisyon ihtimalinin ortadan kalktığının altını çizen Kurtulmuş, "Tek başlı bir hükümet var. Kuvvetler ayrılığı net ve kesin. Türkiye'de yasama, yürütme ve yargının birbirlerine çok müdahale ettiği dönemler olmuştur. Bazen de yürütmenin yasamayı fiilen yönlendirdiği dönemler olmuştur. Kuvvetler ayrılığı prensibi net ve kesin bir şekilde ortaya çıkıyor. Bir adam hem milletvekili, hem de bakan olamayacak. Çünkü milletvekili olacaksa sadece yasamayla uğraşacak, bakan olacaksa yürütmeyle uğraşacak. Yani hem savcı, hem hakim olmayacak. Bu anlamda da yasama bütünüyle yürütmeden ayrıştırılarak, yasama kendi işine, yürütme kendi işine bakacak" ifadelerini kullandı. - ANKARA
Son Dakika › Politika › Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?