CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Böke Açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, " Türkiye'nin ekonomide ve insani gelişmişlikte saplandığı vasatlığı aşmasının anahtarı, ideolojik kaygıları değil, Türkiye'nin ve gençlerimizin yarınlarını önceleyen bir eğitim reformudur." değerlendirmesinde bulundu.

Böke, 2016 Şubat ayı sanayi üretim endeksine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, verilerin, Türkiye'nin 4. Sanayi Devrimi'ni yakalamaktan ne kadar uzak olduğunu ve daha uzun süre orta gelir tuzağından kurtulma ihtimali bulunmadığını gösterdiğini savundu.

Hükümetin, ekonominin ihtiyaç duyduğu bütüncül yapısal reformları doğru belirleyemediğini, belirlenen reformları da uygulamaya koyma iradesi gösteremediğini ifade eden Böke, bu nedenle Türkiye ekonomisinin yerinde saymaya devam ettiğini ileri sürdü.

Üretimin artış hızının, Türkiye'de gelirlerin artmasına katkıda bulunmaktan ve Türkiye ekonomisini vasatlıktan kurtarmaktan uzak olmaya devam ettiğini, ihracatın üretim yapısındaki dışa bağımlılığın da önemli bir sorun yarattığını vurgulayan Böke, şunları kaydetti:

"Türkiye'den ihraç edilen ürünlere Türkiye'de eklenen katma değer yüzde 20'den az. İthalatımızın yüzde 70'ini ara malı ithalatı oluşturuyor. Kendi ara malını üretemeyen bir ülkenin sanayi üretiminin artması ve bu artışla işsizliği düşürmesi mümkün değildir. Yeni kalkınma hamlesinin temelini oluşturması gereken sanayi politikasının en önemli parçasının yerli ara malı üretimini artırıcı politikalar olması gerekmektedir."

"Eğitim, ekonomik kalkınmanın vazgeçilmezidir"

Katma değeri yüksek üretime geçişin en temel koşulunun, bu üretimin en önemli girdisi olan bilgi çağını yakalamak olduğuna işaret eden Böke, şöyle devam etti:

"Eğitim, ekonomik kalkınmanın vazgeçilmezidir. Bilginin üretilmesini sağlayan eğitim çağın gerekliliklerinden uzaklaştıkça ekonomik üretim de bu çağın gerçeği olan 4. Sanayi Devrimi'nden o kadar uzaklaşacaktır. Bu çağın teknolojisinden uzaklaşan üretim Türkiye'yi fakirleştirecek ve güçsüzleştirecektir. İşte bu yüzden eğitimin, çocuklarımızın bugünü, Türkiye'nin yarını için çağı yakalaması gerekmektedir."

"Türkiye'nin ekonomide ve insani gelişmişlikte saplandığı vasatlığı aşmasının anahtarı, ideolojik kaygıları değil, Türkiye'nin ve gençlerimizin yarınlarını önceleyen bir eğitim reformudur." ifadelerini kullanan Böke, vatandaşının bilimsel ve teknik bilgi sahibi olmasının yolunu tıkayan bu sistemle Türkiye'nin 4. Sanayi Devrimi'ni yakalamasının imkansız olduğunu savundu.

İşe, eğitimde niteliği artırarak, eşit fırsat ve koşulları tüm çocuklara ve gençlere sunarak başlanması gerektiğini aktaran Böke, kreş yaşındaki çocuk için de üniversiteyi bitirmiş gençler için de böyle bir eğitim reformunun sunabileceği çok büyük fırsatlar bulunduğunu bildirdi.

Böke, araştırma, geliştirme ve teknoloji alanlarında kamu öncülüğünde dönüşüm ile fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması için gereken düzenlemelerin yapılması, ekonominin bel kemiği olan KOBİ'lere, bilişim alanında dönüşüm sağlamalarına imkan verecek destek sistemi kurulması gibi adımların bir an önce atılması gerektiğini kaydetti.