CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bölünmesinden söz eden bir kişinin başbakanlık koltuğunda oturamayacağını savundu.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada akademisyenlerin suçlandığını, hukuksuz şekilde öğretmenlerin görevine son verildiğini savunarak, "Öğretmen, askeri öğrenci, er, erbaş mı darbe yaptı? Mehmet Dişli'yi Genelkurmay karargahında niye tuttunuz? Generallere, hak ettiği terfiyi niye vermediniz? Onları ordudan ayırıp, yerine FETÖ'cüleri niye getirdiniz?" diye sordu.
Hükümet ile FETÖ'nün beraber hareket ettiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Bir yapı hükümette, bir yapı hükümetin dışında. Ama paralel, amaçları aynı." dedi.
Dönemin Başbakan Başdanışmanı'nın, 15 Şubat 2012'deki bir yazısında, "AKP ile Gülen cemaati arasında hiçbir zaman bir çatışma, çekişme yaşanmadı, bundan sonra da yaşanmayacaktır. Bu sadece gönül birlikteliği değil, bir amaç, hedef birlikteliğidir" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, bundan daha açık bir itirafın nerede bulunacağını sordu.
Kılıçdaroğlu, her şeye karşı yürekli ve namuslu bir savcı beklediğini söyledi.
-"Savcı değilsin"
CHP lideri Kılıçdaroğlu; Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay, Nazlı Ilıcak, Ahmet ve Mehmet Altan, Ali Bulaç, Şahin Alpay ile Murat Aksoy cezaevinden çıksın diye mücadele ederlerken, dün Cumhuriyet gazetesine, yazarların evlerine baskın yapıldığını vurguladı.
Savcının, "Cumhuriyet gazetesi FETÖ'cü ve PKK'lı" olduğu için gözaltı kararı verdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Savcıya şunu söylemek isterim; bir haksızlık yapmış, IŞİD'i unutmuşlar. Bunu da dahil etselerdi. Bu savcıya ve savcıya talimat veren siyasi iradeye seslenmek isterim; her dönemde, her darbe sonrası 12 Mart, 12 Eylül ve 15 Temmuz bedel ödeyen bir gazetedir. Cumhuriyet gazetesi, basın dünyasının akademisidir. Görüşü ne olursa olsun her kişi, 'Acaba Cumhuriyet ne yazdı?' diye sabah gazeteyi eline alır çünkü Cumhuriyet farklı bir gazete, fikir, aydınlanma gazetesidir." diye konuştu.
Cumhuriyet'in ödün vermediğini, özgürlüğü, cumhuriyeti savunduğunu, Cumhuriyet ile yaşıt olduğunu, gazeteye adını Atatürk'ün verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet gazetesini FETÖ ile PKK ile ilişkilendirmenin, şeref yoksunu kişilerin yapacağı bir iş" olduğunu savundu.
"FETÖ'cüleri devlete Cumhuriyet mi yerleştirdi? Hakimleri, savcıları, dekanları Cumhuriyet mi yerleştirdi? 'Ne istedilerse vermedik' diyen Cumhuriyet miydi?" sorularını yönelten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Senin yüreğin yetiyorsa, bunu diyen adama soracaksın; 'sen devletin nesini peşkeş çektin' diye. Zekeriya Öz'e kurşun geçirmez aracı Cumhuriyet mi tahsis etti? Sayın savcı, Öz'e o arabayı tahsis eden adama soru sorma yüreğin var mı senin? 'Zekeriya Öz'ün heykeli dikilmelidir' diyen Cumhuriyet midir? '2004'teki MGK kararı geçersizdir, yok hükmündedir' diyen Cumhuriyet midir? Bunu diyen adama soru sorma cesaretin, soru sorma hukuk namusun var mı senin? 81 ilin 76'sına FETÖ'cü emniyet müdürünü Cumhuriyet mi atadı? Sen niye sormuyorsun savcı kardeşim? Şehirlere bombalar yerleştirilirken, 'Bunlara dokunmayın' diyen Cumhuriyet miydi, bu talimatı veren kimdi? Bu soruyu sorabiliyor musun?
Çok büyük bir handikabın içindesin. Türkiye'yi başka bir yere sürüklüyorsun ve sen iktidarda olanların borazanlığını yapıyorsun, elinde onların kamçısı seni kullanıyorlar. Bir savcı kendisini kullandırtmaz. TBMM'de, 'Gülen'e çete demek ihanettir' dedi birisi. Sayın savcı, kim bunu söyledi diye sordun mu? Soramıyorsun, cesaretin yok, korkuyorsun, 'beni görevden alırlar'. Sen çocuklarına bile hesap veremezsin sayın savcı. Gülen'in sümkürdüğü mendili 'Mübarektir' diye alıp saklayan Cumhuriyet mi? Başbakan Yardımcısı'nı Pensilvanya'ya gönderip, 'Sor bakalım Gülen'in bir emri var mı, hükümet olarak emrindeyiz' diyen adama sen hesap sorabiliyor musun? Soramıyorsun. Soramıyorsan sen savcı, hukuk adamı değilsin, birilerinin maşasısın. 'Biz bunları hükümete soramıyoruz, hükümete sorarsak başımız belaya girer' diyecekler. Soramıyorsan izzeti ikbal ile o makamdan ayrılırsın, 'bu görevi yapamıyorum, ben size alet olamam, hukuk adamıyım' dersin."
-"Başkanlık rejiminin fragmanı"
Kemal Kılıçdaroğlu, bütün bu olayların temel nedenlerinin Türkiye'ye tek adam rejimini getirmek ve ekonomideki kötü gidişe dur denilemediği için vatandaşın dikkatinin çekilmek istendiğini öne sürdü.
"Bütün bu oynananların başkanlık rejiminin fragmanı olduğunu" öne süren Kılıçdaroğlu, başkanlık rejiminin kendilerine tanıtılmaya çalışıldığını söyledi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Başkanlık gelmezse Türkiye bölünür." dediğine işaret eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 93 yıldır, bütün darbelere karşı dimdik ayakta olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Başbakan olarak ben Türkiye'yi bölünme noktasına getirdim." diye itiraf edildiğini öne sürerek, "Sen o koltukta oturamazsın arkadaş. Türkiye'nin bölünmesinden söz eden bir kişi başbakanlık koltuğunda oturamaz." dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin eyaletlere bölünmek, parçalanmak istendiğini öne sürerek, "Türkiye'nin bekası için söylüyorum ve Sayın Devlet Bahçeli'ye de söylüyorum; Türkiye'yi bölme projesidir başkanlık sistemi. Örnek mi istiyorsunuz; Erdoğan 29 Mart 2013'te bir televizyon programına katılıyor, 'Türkiye eyalet sisteminden korkmamalıdır' diyor. 2 yıl sonra '2023 yılında eyalet sistemi olabilir' diyor. " değerlendirmesinde bulundu.
-"Bahçeli'ye bir daha hatırlatıyorum"
Hiçkimsenin, hiçbir siyasi liderin tuzağa düşmemesi gerektiğini dile getiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini, "Türkiye'nin bekasını düşünüyorsak, bu ülkenin birliğini, bütünlüğünü, beraberliğini savunuyorsak, siyasi görüşlerimiz farklı olabilir ama ülke, bayrak, demokrasi, demokratik parlamenter sistem bizim ortak paydamızdır. 150 yıllık bir tecrübeyi atacaksın, bir kişiye koltuk uğruna Türkiye'yi ateşe atacaksın. Buna izin vermeyeceğiz. Başkanlık sistemini, Abdullah Öcalan da istiyor. Kendi kitabında ifade ediyor. Sayın Bahçeli'ye bir daha hatırlatıyorum, hepimizin sorumluluğu var. Diyeceksiniz ki 'Bunlar şimdi PKK ile kavga ediyor'. Dün de kavga ediyorlardı, 10 dakika sonra barışırlar. Bana koltuğu ver, ülkeyi at ateşe. Herkesin kandırdığı bir adam, ülkede cumhurbaşkanlığı yapamaz." diye sürdürdü.
Ülkenin bekasına yönelik herkesin çalışması, mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bir devleti devlet yapan şeylerin gelenekleri, görenekleri, tarihi, kültürü, sosyal yapısı, dokusu olduğunu anlattı. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bunları bir gecede yok sayıp, 'istediğimi yaparım, bana koltuk bulun ona oturacağım, başkan olacağım, hakimi, valiyi, kaymakamı, Yargıtay Başkanı'nı ben atayacağım, bütün yetkiler bende olacak, tek ben söz sahibi olacağım...' Böyle bir rejim dünyada yok. Buna bir kişi soyundu, onun adı Hitler'di. Kendi ülkesini de dünyayı da kana buladı. Terörden şehitler geliyor, bu anlayış, bunun sorumlusudur."
(Bitti)
Son Dakika › Politika › CHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?