İkitelli Şehir Hastanesinin Temel Atma Töreni

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz değerli kardeşlerim hani televizyon ekranlarında anlatılan Kanuni değil, gerçek Kanuni'nin torunlarıyız. Kardeşlerim, 'halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi' diyen Kanunilerin torunlarıyız. Yani bir sağlıklı nefese koskoca cihan imparatorluğunu feda edebilecek iradEye, dirayete sahip bir ecdadın torunlarıyız. Dolayısıyla 'halkımız için ne gerekiyorsa onu yapacağız' dedik onun adımlarını attık" dedi.

Erdoğan, Başakşehir'de İkitelli Şehir Hastanesinin temel atma törenine yaptığı konuşmada, geçmişte Türkiye'de hastanelerde tedavinin ve ilacın dert olduğunu belirterek, zaten ilacın da hastanenin eczanelerinden alınabildiğini, diğer eczanelerden alınamadığını söyledi.

Hastanenin eczanesine gidildiğinde ise ilaçlarının yarısının yok olduğunun görüldüğünü bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunları hep yaşadık mı? Hep beraber yaşadık. Ama bugünün 20-25 yaşındaki genci bunu bilmez, onlar bilmiyorlar. Ben buradan gençlere de sesleniyorum. Siz bunları yaşamadınız, biz bunları yaşadık. Bu halkçıyız diyenler halkın derdinden anlamadılar, onu kendi haline bıraktılar, hiçbir zaman yanında yer almadılar ve şu anda hamdolsun tüm hastaneleri tek çatı altında topladık, hepsini koordine ettik. Artık özel sektör hastaneleri dahi ne yapıyorlar, onlar da şu anda kalkıp Sosyal Güvenlik Kurumuyla anlaşıyorlar ve onlar da vatandaşıma hizmet veriyorlar. Ayrım var mı? Yok."

Başbakan Erdoğan, köylü, memur, işçi ve çiftçinin tüm hastanelerden hizmet alabildiğine dikkati çekerek, "Kardeşlerim istediği hastaneden artık benim vatandaşım gidip ilacını alıyor" diye konuştu.

-"Ekranlarında anlatılan Kanuni değil, gerçek Kanuni'nin torunlarıyız"

Doktorun yazdığı ilaçların "bir kısmı var, bir kısmı yok" devrinin kapandığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi gidiyor, eğer o eczanede ilacın bir tanesi yoksa eczacısı diyor ki 'buyurun oturun' hemen telefon ediyor ve en yakın eczane deposundan o eksik olan ilaç da geliyor. Neden? Sayın Başbakan niçin bunları yaptık? Söyleyeyim. Biz değerli kardeşlerim hani televizyon ekranlarında anlatılan Kanuni değil, gerçek Kanuni'nin torunlarıyız. Kardeşlerim, 'halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi' diyen Kanunilerin torunlarıyız. Yani bir sağlıklı nefese koskoca cihan imparatorluğunu feda edebilecek iradeye, dirayete sahip bir ecdadın torunlarıyız. Dolayısıyla 'halkımız için ne gerekiyorsa onu yapacağız' dedik onun adımlarını attık."

-"Anadolu yakasında da benzer bir hastaneyi kuracağız"

Erdoğan, şimdi bu şehir hastanesini bu anlayışla kurduklarını ifade ederek, "İnşallah Asya yakasında da Anadolu yakasında da yine benzer bir hastaneyi kuracağız" diye konuştu.

Bu sırada vatandaşların, "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye bağırması üzerine Başbakan Erdoğan, "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Sizler varsınız biz varız. Siz bize yürüyün dediniz yürüdük ve beraber yürüdük. Hatırlayın ne dedik, Aşık Veysel gibi 'uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece' dedik. Gideceğiz gündüz gece" dedi.

Alandakilerin, "Dik dur eğilme bu millet seninle" diye bağırması üzerine ise Erdoğan, "Hiç endişeniz olmasın. Ne dedik, 'dik duracağız, dikleşmeyeceğiz' ifadelerini kullandı.

Geçmişte hastaneye gitmenin, tedavi olmak ve ilaç almanın insanı başlı başına hasta eden bir süreç olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"2002'de işbaşına geldik, ne dedik? Önce eğitim, ardından ikince sırada ne dedik sağlık... Bakın bu kadar önemli bu iki konu çok önemliydi. Eğitime ve sağlığa çok ciddi yatırımlar yaptık, hala yapıyoruz ve yapacağız, çünkü önce insan diyerek yola çıktık. İnsan olmadan devlet olur mu? Devleti arkaya aldık, insanı öne çıkardık. Dünyada gelişmiş ülkelerin bir çoğunun dahi yapamadığı yapmaya cesaret edemediği sağlık reformlarını yaptık. Sistemi köklü şekilde değiştirdik. Türkiye'nin her yerine hastaneler, sağlık ocakları inşa ettik. Sağlık cihazlarını ambulansları doktor hemşire sayısını kat kat artırdık."

- İstanbul