Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, " Türkiye'de belli bir kesimin, belli bir azınlığın, kaymak bir tabakanın attığımız her adımda önümüze, karşımıza bir çok oyunlarla çıktıklarını ve bizim hızımızı yavaşlatmaya gayret ettiklerini, engellemeye çalıştıklarını görüyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi'nin Davutpaşa Yerleşkesi'nde düzenlenen İlim Yayma Cemiyeti'nin 59. Genel Kurul'nda yaptığı konuşmada, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olduğu dönemde, "Bunlar geldiği zaman her yerde alkolü yasaklayacaklar" şeklinde propaganda yapıldığını anlattı.
Belediyeye ait sosyal tesislerde alkolü yasakladıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Niye? Çünkü ben vatandaşımı seviyorum. Oralarda sadece alkolü içenler yer alıyordu ama alkol içmeyenler oralara gelemiyordu. Biz de dedik ki; burası herkese açık olsun. Vatandaş gelecek. Alkol almak isteyenler için özel yerler İstanbulumuz'da bolca var. Oralarda onu içersin, ama buralar kaynaşma yeri olacak. Ne oldu? İstabul'da, Hidiv Kasrı'nda, Malta Köşkü'nde, Beyaz Köşk'te, Sarı Köşk'te bu işi kaldırdıktan sonra buralar tıklım tıklım dolmaya başladı. Sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar, düğün merasimlerine varıncaya kadar... Daha önce buralar bu millete kapalıydı. Sadece belli bir kesime açıktı ve özel kartla girerlerdi. Ama ne oldu? Açtıktan sonra millet oraya geldi. Yani biz periferiyi merkeze çektik. Benim ülkemde kırsal kesimde yaşayan vatandaşım, bu olaylar olduktan sonra 'Ben bu merkezin insanı mıym' dedi ve ailesini çoluğunu çocuğunu aldı, orada yemeğini yiyebildi."
"Bu da terörle mücadele"
Alkollü şekilde araç kullananların yol açtıkları ölümlü trafik kazalarına da dikkati çeken Erdoğan, "Yazarken, çizerken 'Trafik terörü diyoruz' iyi de bu trafik terörünün en önemli sebebi olan alkollü içki noktasında niçin bizim yanımızda yer almıyorsun? Bu da terörle mücadele" diye konuştu.
Şehirleri daha yaşanabilir hale getirebilmek, kaybolmuş tarihi eserleri ortaya çıkarmak için bazı ciddi adımlar attıklarını ve "Buralar aslına uygun hizmet verecek" dediklerini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buna benzer nice uygulamada, nice reformda, nice adımda karşımıza dikilen engeller, karşımıza örülen setlerle karşılaştık. Türkiye'de belli bir kesimin, belli bir azınlığın kaymak bir tabakanın attığımız her adımda önümüze, karşımıza bir çok oyunlarla çıktıklarını ve bizim hızımızı yavaşlatmaya gayret ettiklerini, engellemeye çalıştıklarını görüyoruz. Mesele ne biliyor musunuz, sevgili kardeşlerim? Bize diyorlar ki, 'Yol yapma ama sistemin sorunlarına asla dokunma." Bize diyorlar ki, 'Siz konut yapın ama şehirlere ruh kazandırmayın.' Bize diyorlar ki, 'Siz okul yapın, derslik yapın ama genç nesillerin formatlanmasına müdahale etmeyin.' Bir 'Dindar nesil' dedik, kıyamet koptu. Biz muhafazakar bir partiyiz. Muhafazakar bir partinin gereği neyse bunu yapıyoruz, bunu yapacağız. Karşımızdaki de bunun tam karşıtını yapıyor, varsın o da onu yapsın. Millet tercihini yapacak. Millet neyi tercih ediyorsa ona oyunu verecek. Sen de ona saygı duyacaksın. Bizim hedefimiz bu. Hedeflerimiz var. Diyorlar ki, 'İdare-i maslahatla hareket edin, günü geçiştirin ama demokrasiye, hukuka güç kazandırmayın. Anayasa'ya dokunmayın. Devletin içine sirayet eden çetelere, aman ha onlara hiç elleşmeyin. Seçkinlere, elitlere, kaymak tabakaya asla ilişmeyin.' Evet; 10,5 yıl boyunca her gün, her aşamada, her kademede biz bu dirençle karşı karşıya olduk. Şunu gönül rahatlığı içinde söylemek durumundayım, biz bunların hiç birine eyvallah etmedik."
"Muhalefet görevini de üstleniyoruz"
İktidarlarının hiç bir çeteye, örgüte, mafyatik oluşuma diz çökmediğini, "tam tersine sırtlarını önce Hakk'a sonra halka dayadıklarını", milletin karşısında her daim kendilerini hesaba çektiklerini ve bunlara karşı amansız bir mücadele verdiklerini anlatan Erdoğan, "Peki bu mücadele bitti mi? Hayır. Bitmedi. Türkiye'de demokrasiyi, birlikte yaşama kültürünü, en önemlisi de sandığı hazmetmeyi, milletin tercihlerini hazmetmeyi öğrenmesi gereken bir anlayış bugün bile varlığını sürdürüyor. Kendisini millete anlatamayanların, proje üretemeyenlerin, siyaset üretemeyenlerin, sandıkta rekabet edemeyenlerin farklı anlayışlara bugün bile girdiklerine şahit oluyoruz" ifadelerini kullandı.
Muhalefete yüklenen Erdoğan, "El kitapçığı dağıtıyorlar. El kitapçığında ne diyorlar? Girdiğiniz yere 'Selamın aleyküm' diye girin. Ayrılırken 'Allahısmarladık' deyin. Çünkü bunların cemaziyelevvelinde bu tür şeyler yok. Onların ağababaları da öyleydi. Bir gün işte bir 'Allah kelamını et ya..'. 'Ayrılırken Allahaısmarladık dedik ya' dedi" diye konuştu.
Erdoğan, tek parti CHP döneminde Türkiye'yi "küçük bir mutlu seçkinler grubu"nun yönettiğini, "çoğunluğa dayatmalarda bulunduğunu", 1950'de bu düzenin bozulduğunu ve daha sonraki askeri müdahale süreçleriyle aynı seçkinci azınlığın tekrar tekrar ayarlamalar yaparak kendi konumlarını muhafaza ettiğini aktardı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
"Çok açık net söylüyorum. 10,5 yılda, zaman zaman yapıldığı gibi, şu anda da işte o elitlerin, kaymak tabakanın kendi çıkarlarını korumak adına yeni bir ayarlama sevdasının içinde olduğunu görüyoruz. Sandıkta kazanamayan ve kazanamayacağını bilenlerin farklı yollarla üzerimize geldiğini görüyoruz. Siyaset üretemeyenlerin, muhalefet dahi üretemeyenlerin, farklı tezgahlarla üzerimize geldiklerini görüyoruz. İşte biz, iktidardayız ama bu anlayış yüzünden muhalefet görevini de maalesef biz üstleniyoruz." - İstanbul
Son Dakika › Politika › İlim Yayma Cemiyeti 59. Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?