Kılıçdaroğlu: Hatay'ın Sorunlarını Çözmeye Hazırız (2) - Son Dakika
Politika

Kılıçdaroğlu: Hatay'ın Sorunlarını Çözmeye Hazırız (2)

Kılıçdaroğlu: Hatay\'ın Sorunlarını Çözmeye Hazırız (2)

Kılıçdaroğlu.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay'ın sivil toplum örgütleri ve meslek odaları temsilcileri, ruhani liderler ve kentin kanaat önderleri ile Anemon Otel'de bir araya geldi.

23.09.2012 15:23

Kılıçdaroğlu: HATAY'IN SORUNLARINI ÇÖZMEYE HAZIRIZ (2)

'HATAY BARIŞIN MERKEZİ'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay'ın sivil toplum örgütleri ve meslek odaları temsilcileri, ruhani liderler ve kentin kanaat önderleri ile Anemon Otel'de bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, salona girerken konuşma yapacağı yerin tam karşısında oturan ruhani liderlerin yanına gitti ve tek tek tokalaştı. Bu sırada bir kadın Kılıçdaroğlu'nun yanına gelerek 30'lu yaşlarda Hatay'da çektirdiği hatıra fotoğrafını hediye etti.

Yaklaşık 500 kişinin katıldığı toplantının açılışında konuşan Kılıçdaroğlu, Hatay Devleti'nin Türkiye Cumhuriyeti'ne katılma sürecini satır başlarıyla anlatırken "Ülkenin Hatay'ı gözü gibi koruması lazım" dedi.

Hatay'ın barışın, dostluğun, kardeşliğin, hoşgörünün merkezi olduğunu, tüm bunların ortak yaşandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Tarihe baktığımızda Hatay büyük acılar yaşamış. Yıllar önce Toplumsal Tarih Dergisi'nde haçlı seferine katılan bir askerin anılarını okumuştum. Hatay'daki acıları, gözyaşlarını anlatan acılar. ve o acılardan süzülüp gelen bir gerçek var. O gerçek de bugün Hatay'ın barışın merkezi olduğu gerçeğidir. Acılardan bir Hatay yarattılar. Beraber, kardeşçe, dostça yaşamayı gösterdiler. İnançlara, kimliklere saygı göstermeyi, inancın ve kimliğin insanın ayrılmaz bir parçası olduğunu gösterdiler" dedi.

'SINIRLAR ÇİZİLMİŞTİR, AMA İNSANLARIMIZ AYRILMAMIŞTIR'

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta barış, dünyada barış' sözünü anımsatıp, barışın önemine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Barış önce ailede, sonra mahallede, sonra kentte, sonra ülkede, sonra da dünyada olmak zorundadır. Barışın olmadığı yerde acıların ve gözyaşlarının olduğunu hepimiz kabul etmeliyiz. Acı ve gözyaşı insan dramlarından çıkar. Tarih, insan dramlarının örnekleriyle doludur. Tarihin tekerrür etmesini istemiyorsak hatalardan ders almayı, geleceğe umutla bakmayı öğrenmek zorundayız. Bunu ortak talebemiz olarak ortaya çıkmak durumundadır.

Komşularımız var, o komşularla sınırlar birebir çizilmiş. Ama insanları ayrıştıran bir şey midir? Sınırlar çizilmiştir, ama insanlarımız ayrılmamıştır. Dün Gaziantep'teydik, bir Gaziantepli şunu söyledi; Ben Gaziantep'teyim ama amcamın oğlu Suriye'de. Aynı şey Kilis için de, Hatay için de geçerli. Akrabalar. Onlar da diyorlar ki 'Bizim akrabalarımız Türkiye'de.' O zaman barışı sadece kendi ilimizde değil, bölgemizde de istemek durumundayız. Bütün komşularımızla barış içinde yaşamak zorundayız. Barışı engelleyen kişilerin hırsları olabilir. Eğer biz barışı kararlılıkla savunursak, insanlığı öne çıkarırsak, insan dramlarını ötelersek, emin olun barışı yakalayabiliriz.

Bize dediler ki; Hatay'da miting yapın. Hayır dedim. Miting yapmak sorunu çözseydi, biz çok miting yapardık. Biz bir araya gelip, konuşmak zorundayız. Birbirimizi dinlemek zorundayız. Aykırı fikirler olamaz mı? Olabilir tabi. Bizim düşünemediğimiz düşünceler olabilir mi? Elbette olur. Ama önemli olan, insan olarak bir araya gelip, konuşmak ve anlaşmaktır. Niye biz konuşmuyoruz, niye bir araya gelmiyoruz?

Bu toplantıyı şunun için önemsiyorum; ruhani liderlerimiz burada. Onlara saygı duyuyoruz, şükran borçluyuz. Onlar bu toplumu manevi olarak bir arada tutan önemli insanlar. Ama siyasetçi olarak onların dünyasına karışmayız. Onlar toplumu diri tutmak ve geleceğe ilişkin umut vermek açısından önemlidirler. İnsanların inançları, kimlikleri soyutlanamaz. Bu iki kavram çok önemlidir. Tarihte en büyük acılar bu iki kavram yüzünden yaşanmıştır. Kimlikler savaşı olmuştur. İnançlar savaşı olmuştur. Ama hepimiz insanız. Kimliklerimizi ve inançlarımızı kabul edeceğiz. Bunlara saygı duymayı öğreneceğiz."

'İNANÇ VE KİMLİK ÜZERİNDEN SİYASET BÖLER'

Kılıçdaroğlu, inanç ve kimlik üzerinden siyaset yapmanın 21'inci yüzyıl Türkiye'sinde bölünmelere yol açacağını, CHP olarak bölünmeden yana olmadıklarını, bunu isteyenlerin belli olduğunu kaydetti. Acıları ve sevinçleri ortak yaşamaktan yana olduklarının altını çizen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Barış önce ailede olur. Huzur önce ailede olur. 'Bir ailede hiç kavga yok' deseler önce buna ben inanmam. Her ailede tartışma olur. Eğer bu tartışmaların boyutu büyürse komşunun yaptığı ilk iş, o aileyi bir araya getirmektir, barıştırmaktır. Onlara niçin bir arada olmaları gerektiğini anlatmaktır. Bazen kanaat önderleri, bazen mahalledeki büyükler gelir, aileyi barıştırır. Ama hiçbir zaman şunu yapmazlar; ailede kavga edenin eline silahı, bıçağı verip 'git onu vur' demezler. Bizim kültümüzde yoktur. Bizim kültürümüz barış üzerine kurulmuştur. Ama Suriye'de yaşananları görünce içim kan ağlıyor. Ne yapıyoruz, eline silahı veriyoruz, 'git onu vur' diyoruz. Olmaz, olmaz, olmaz.

O zaman siz barışı değil savaşı, öncelemiş oluyorsunuz. O açıdan bölgede barış çok önemlidir. Komşularla barış içinde, huzur içinde yaşamak isteriz. Batının emperyalist güçleri Ortadoğu'dan ellerini hiç bir zaman çekmemiştir. Çünkü enerjinin kaynağı burasıdır. Petrolün, doğalgazın kaynağı burasıdır. Bu bölgedeki insanları sevmezler. Birbirlerini öldürseler bile onların gözünden bir damla yaş akmaz. Onların tek hedefi vardır; 'buradaki enerji kaynaklarını nasıl kullanabiliriz?' Ortadoğu'ya bakın, insanlık dramı görürsünüz. Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Irak'ta 1,5 milyon Müslüman öldürüldü. Niçin öldürüldü? Binlerce Müslüman kadına tecavüz edildi. Niçin yapıldı? Demokrasi için mi, barış için mi? Libya'da Muammer Kaddafi linç edildi. Demokrasi için mi, barış için mi linç edildi? Biz Mustafa Kemal'in bize bıraktığı mirası çok iyi korumak zorundayız."

'SIFIR SORUNDAN SIFIR KOMŞUYA'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasa değişikliği referandumu sürecinde Gaziantep mitingindeki Türkiye- Suriye ilişkilerine yönelik konuşmasının bir bölümünü sinevizyonda izleten Kılıçdaroğlu, hükümetin yürüttüğü dış politikayı sert şekilde eleştirdi.

Başbakan Erdoğan'ın Suriye konusunda önemli adımlar attığını, vizeleri kaldırdığını "Doğruya doğru diyeceğiz" sözleriyle destekleyen Kılıçdaroğlu, sonraki sürece ilişkin şu eleştirilerde bulundu:

"Suriye ile vizeler kalktığı zaman buna kimse itiraz etmedi. Suriyeliler buraya geldiği zaman, buradaki arkadaşlar oraya gittiği zaman kimse itiraz etmedi. Herkes hayatından memnundu. Hiçbir sorunumuz yoktu. Fakat bir sabah kalktık tablo değişmiş. Suriye bizim bir numaralı düşmanımız olmuş. Niçin? Hangi gerekçeyle? Sanki dost yaratmak için değil, düşman yaratmak için yola çıkmışız. Sanayici, işçi, esnaf perişan. İki taraftaki akrabalar perişan. Vatandaş huzursuz. Şimdi cicim aylarını yaşıyorlar. Yarın kış gelecek, o kamplarda yaşayanlar ne olacak? Politika yaratıyorsunuz, sıfır sorun dediniz. Komşularla öyle bir noktaya geldiler ki, sıfır sorundan, sıfır komşuya. Bunu kabul etmiyorlar.

Biz hükümetin izlediği Suriye politikasının Türkiye'ye zarar verdiğine inanıyoruz. Doğru bulmuyoruz. Irak politikasını doğru bulmuyoruz. İran politikasını doğru bulmuyoruz. 1639'daki Kasr-ı Şirin Antlaşması'ndan bu yana İran'la aramızda hiçbir ihtilaf çıkmamıştır. İlk kez İran'dan tehdit alıyoruz. Irak'tan, Suriye'den, İsrail'den, Rusya'dan tehdit alıyoruz. Siz hiç böyle bir dış politika gördünüz mü? ve size dersi beyzbol sopasıyla veriyorlar. Askerlerimizin kafasına çuval geçiriyorlar. 'Efendim demokrasi getireceğiz.' Bu olmaz arkadaşlar, olmaz. Bir yere kan ve gözyaşı ile demokrasi getiremezsiniz. Demokrasi özgürlük ve barış söylemiyle gelir. Gözyaşı ile nerede olmuş? Efendim Suriye'de demokrasi yokmuş. Suudi Arabistan'da mı demokrasi var? Katar'da mı demokrasi var? Bana söyler misiniz; hangi Ortadoğu coğrafyasında demokrasi var? Kaldı ki Türkiye'deki demokrasi de sorgulanır ayrıca. Gazetecileri, bilim insanlarını, öğrencileri, aydınları, eleştirenleri hapse atacaksın, sonra dönüp 'Suriye'de demokrasi yok' diyeceksin. Sen önce dön kendine bak! Senin ülkende demokrasi var mı, yok mu?"

Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasının sonunda her şey bir tarafa ülkenin birliğinden dirliğinden yana tavır alacaklarını belirterek, "Kimliği, inancı ne olursa olsun, her yurttaşımın başımın üstende yeri var. Bizim kitabımızda ayrılık, gayrılık yok" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından, soru-cevap bölümü basına kapalı yapıldı. - Hatay

Kaynak: DHA

Son Dakika Politika Kılıçdaroğlu: Hatay'ın Sorunlarını Çözmeye Hazırız (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement