Maden Kanunu Tasarısı Komisyonda

Maden Kanunu Tasarısı'nın görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekilleri, kamu kurum ve kuruluşlarının taşınmazlarıyla ilgili Başbakanlık Genelgesi'nin madencilik sektörüne olumsuz etkileri olduğuna ilişkin eleştirilerde bulundu.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda, Maden Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın maddeleri üzerindeki görüşmeler sürüyor.

MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, kamu kurum  ve kuruluşlarının taşınmazlarıyla ilgili Haziran 2012 tarihli Başbakanlık Genelgesi'ne değinerek, "Bugün Cumhurbaşkanlığı makamında eğer bir gölge hükümet kabinesi diyebileceğimiz ve halen hükümetin Başbakanlığı yetkisinde olan bu yetkisini, bu genelgeyi oradan gelecek işaretler doğrultusunda bu sektör uzun süre hala muhatap alacaksa konuşmaların fazlaca bir anlamı yok" dedi.

Işık, genelgenin maden sektörü açısından endişe kaynağı olmaktan çıkması halinde tasarıya katkı yapmak istediklerini ifade etti.

Sektör temsilcilerinin sorunlarını dinlediklerini belirten Işık, şöyle devam etti:

"Sadece siyasi bazı anlaşmazlıklar nedeniyle birilerinin elindeki ruhsatları almak, birilerinin açtığı maden işletmelerini kapatmak, onları batırmak pahasına burada bir siyasi rekabet için sektör kıyılıyorsa, kıyılmaya devam edecekse biz tavrımızı buna göre netleştirmek zorundayız. Biz bunu konuşmazsak birileri bizim adımıza bu ülkeyi yönetiyor. Bu yönetme hakkı millet iradesiyle TBMM'ye gelen milletvekillerinin katkılarıyla olacaksa hepimizin bunda payı var. Bizim dışımızda birileri sırça köşklerde Türkiye'nin yönetimiyle ilgili karar alacak hükümete bunu dikte ettirecek ve hükümet bunu yapmak zorunda kalacaksa o zaman demokrasiyi tartışır duruma geliriz."

AK Parti İstanbul Milletvekili Ünal Kacır, komisyonun üzerinde hiçbir gölge hissetmediğimi belirterek, bir kanunun yapılmasında bir genelgenin varlığı veya yokluğunun engel teşkil etmeyeceğini söyledi.

Bunun maksadını aşan bir söz olduğunu belirten Kacır, "(Komisyonumuzun üzerinde gölge vardı) Böyle bir şey yok. Eğer bundan Cumhurbaşkanımız kastediliyorsa Sayın Cumhurbaşkanımız da milletten aldığı iradeyle bulunduğu makamdadır ve görevini yapmaktadır. Yani sanki anayasa, yasalar çerçevesinde seçim olmamış da birisi gelmiş oraya oturmuş  ve oradan bize, hükümete müdahale ediyor. Bu görüntü, bu sözler doğru sözler değil, yanlış" diye konuştu.

Genelgenin getirdiği olumsuzluklar varsa bunların  komisyonda açık şekilde ortaya koyulması gerektiğini vurgulayan Kacır, "Gerek hükümet temsilcimiz gerek bakanımız, bürokratlar notlarını alırlar ve Bakanımız bunu Sayın Başbakanımıza ileterek genelgenin gözden geçirilmesini temin eder. ya kaldırılır ya değişikliğe uğratılır ya da madencilik sektörü bunun dışında tutulur. Bunların hepsi olabilir" dedi.

"Sırça köşk", "gölge kabine" maksadını aşan ifadeler

Sanayi Komisyonu Katip Üyesi Mustafa Öztürk "sırça köşk" veya "gölge kabine" gibi ifadelerin maksadını aşan ifadeler olduğunu yineleyerek, şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanımız yüzde 52 oyla ilk defa halkın seçimiyle Cumhurbaşkanı olmuştur. 12 yılda Başbakanlığımızı yapmıştır, bizim partimizin genel başkanlığını yapmıştır. Dolayısıyla 'gölge kabine, sırça köşkler' gibi sözler hem demokrasi açısından hem de milletin seçtiği bir Cumhurbaşkanı'na ve devletin başına yönelik doğru ifadeler olmadığını düşünüyorum. Kastedilenin Cumhurbaşkanlığı olduğunu düşündüğüm için söylüyorum.

Bu bir genelgedir, bu bir tasarruftur. Bunun hukuk içinde yeri vardır ve  kaldırılması da yine o makama ait bir hadisedir.  Buradaki meselieyi başka alanlara çekip, tavrı ona göre koymanın ben doğru olmadığını düşünüyorum. Bu sözleri şahsen iade ediyorum."

Yeniden söz alan Alim Işık, "Cumhurbaşkanı sadece iktidar partisi milletvekillerinin veya ona oy vermiş insanların Cumhurbaşkanı değil, 77 milyonun ve hepimizin Cumhurbaşkanı'dır. Cumhurbaşkanı'nın şahsıyla ilgili en ufak bir sözüm olmamıştır, olmaz da" dedi.

CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli de komisyonun iradesini ortaya koyup sektörün önünü açması gerektiğini kaydederek, "Bu tasarıyla bazı düzenlemeler yapacağız ama o genelge durduğu sürece sektörün önünü açmamız mümkün değil" dedi.

"Başbakanlık makamının bir tasarrufu"

Hükümet adına söz alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci de Başbakanlık Genelgesi'nin, Başbakanlık makamının bir tasarrufu olduğunu ifade etti. Kilci, şunları söyledi:

"Mevzuat hükümlerine göre alınmış bir tasarruftur. Bakanlık makamının o konuda bir değerlendirme yapması mümkün değildir. Ancak yine Başbakanlık makamınca Meclis'e gönderilen Bakanlar Kurulu'nca onaylanan kanun tasarısının 3. maddesinde maden ruhsatlarının devrine ilişkin düzenleme kanunla yeniden düzenleniyor. Bu düzenlemeyi dikkate aldığımızda sözkonusu genelgeyle ilgili tasarrufun ne şekilde kullanılacağına ilişkin Başbakanlık makamı Bakanlar Kurulu iradesini bir şekilde ifade etmiş oluyor." - TBMM