Maliye Bakanı Naci Ağbal, şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili, "Günlerce, aylarca dinleye dinleye, bütün tarafların ihtiyaçlarını karşılayacak, herkesin beklentilerine uygun özelleştirme modeli ürettik." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri sürüyor.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Ağbal, şeker fabrikalarını ziyaret ettiğini, sadece idari binalarına girmeyip bütün üretim aşamalarını gördüğünü, işçi ve üreticilerle bir araya geldiğini belirterek, ilk andan itibaren sektörün bütün taraflarıyla açık yürekli ve samimi toplantılar yaptıklarını dile getirdi.
Farklı özelleştirme modellerinden hangisini uygulayacakları konusunda uzun zamandır gayret sarf ettiklerini söyleyen Ağbal, kendilerine "Anahtarı bize verin gerisine karışmayın." şeklinde öneriler geldiğini aktardı. Ağbal, 80 milyonun malı şeker fabrikaları için böyle bir yaklaşımın doğru olmadığını anlattı.
Şeker fabrikaları özelleştikten sonra Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin (Türkşeker) elinde yüzde 20 düzeyinde bir pazar payının hala kalacağına dikkati çekerek, "Hem çalışanların hem üreticilerin haklarını güvence altına alan hükümleri içeren sözleşmeler yaptık." ifadesini kullandı.
"İhtiyaç olmayan taşınmazları, özelleştirmenin dışında tuttuk"
Bakan Ağbal, şu bilgileri verdi:
"Bu fabrikaların şeker üretimini aynen devam etmelerini sağlayacak hükümler koyduk. Üretimin bir şekilde düşürülmesi halinde o üretim kaybını telafi edecek düzenlemeler yaptık.
Bu fabrikaların bulunduğu alanda şeker fabrikalarına ait olup, ihtiyaç olmayan taşınmazları da özelleştirmenin dışında tuttuk. Özelleştirilen yerler, sadece üretimin olduğu sahalardan ibaret. Arsası için burasının alınması, yaptığımız bu özelleştirmede mümkün değil.
Çalışanların haklarını korumak için özel hükümler getirdik. Memurlar açısından diledikleri takdirde Türkşeker'e ait diğer fabrikalarda çalışma imkanı olacak. İsterlerse tüm özlük haklarını da ödeyerek diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam hakkı getirdik. İsterlerse yeni yatırımcıyla çalışma hakları da olacak.
Daimi ve geçici işçilerle ilgili de koruyucu hükümler getirdik. Emeklilik hakkını elde etmemişse Türkşeker'in diğer fabrikalarında çalışabilecek. Bunları da seçmeyip yeni yatırımcıyla çalışmak isteyene işçi kardeşlerimize, emekli olana kadar istedikleri zaman tekrar kamuya gelme hakkı verdik.
Üreticileri de koruyan hükümler getirdik. Fabrikalar özelleştikten sonra 5 yıl boyunca Türkşeker'in yaptığı bütün kota anlaşmaları geçerli olacak. Fabrikada üretimin devamlılığını zorunlu kılacak hükümler koyduk.
Kota dahilinde üretimde yapılması garanti altına alınıyor. Bunun altında üretim yaparsa baştan verilen teminatı gelir kaydediyoruz. Kotadan düşük üretim yaparak kullanmadığı kota hakkı hiçbir işleme gerek kalmaksızın tekrar Türkşeker'e geçecek.
Bugün Türkşeker'in kotası neyse özel sektör eliyle bunun aynısını devam ettirmiş olacağız. Günlerce, aylarca dinleye dinleye, bütün tarafların ihtiyaçlarını karşılayacak, herkesin beklentilerine uygun özelleştirme modeli ürettik. Şu anki şeker fabrikalarının özeleştirilmesine ilişkin şartnameler, bundan önce olmadığı kadar işçilere ve üreticilere haklar sağlıyor.
Kooperatifler, birlikler, yatırımcılar gelsinler, birlikte teklif verebilmelerinin önünü açtık."
Ağbal, nişasta bazlı şeker üretiminde de kotalar bulunduğunu, buradaki denetlemenin sıkı olduğunu kaydetti.
Son Dakika › Politika › Torba Tasarı Plan ve Bütçe Komisyonunda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?