Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu, Türkiye'de yaklaşık 3 milyon kişinin Hepatit B, 500 bin kişinin de Hepatit C virüsü taşıdığını bildirdi.
Kaymakoğlu, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, dünyada yaklaşık 240 milyon kişinin Hepatit B (HBV) taşıyıcısı olduğunu, 2 milyar
kişinin de hayatının bir noktasında virüse maruz kaldığını belirtti.
Yılda 780
bin civarında kişinin HBV'ye bağlı komplikasyonlardan kaybedildiğini, Türkiye'de de durumunun ciddi boyutlarda olduğunu aktaran Kaymakoğlu, şu bilgileri verdi:
"Türkiye'de yaklaşık
3 milyon kişi HBV taşıyıcısıdır. Ayrca, HBV ile tanışanların
sayısı ise 24 milyondur. 2009'da
gerçekleştirdiğimiz çalışmaya göre de HBV taşıdığını bu kişilerin ancak yüzde 11'i biliyor. Asıl sorun bu bilmemekten kaynaklanıyor. Çünkü ülkemizdeki kronik karaciğer hastalıklarının yaklaşık yüzde 40-45'inde, HBV tek başına sorumludur. Buna HBV ile infekte kişilerde
görülebilen Hepatit Delta Virüsü'nü da eklersek oran yüzde 50'lere ulaşmaktadır."
"Aşılama HBV'ye karşı en etkili korunma yöntemidir"
Kaymakoğlu, HBV'nin kan
yoluyla, cinsel ilişkiyle ve anneden bebeğine doğum sırasında bulaştığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde
en yaygın bulaşma yolları anneden bebeğine doğum sırasında, anne-baba ve
çocuklar hep birlikte aynı çatı altında yaşarken kanla bulaşma riski taşıyan
tıraş bıçağı, diş fırçası, havlu gibi ortak kullanımı ve ilkokul
çağında çocukların yaralanmalar sırasında kanlarının temasıdır. Virüsler
arasında bulaşma riski en fazla olan HBV'dir. Aşılama HBV'ye
karşı en etkili korunma yöntemidir. Aşı sadece daha önce virüse maruz kalmamış
bireylere yapılır. Türkiye'de 1998'de itibaren HBV aşısı her yeni doğan
bebeğe yapılacak zorunlu aşılar arasındadır. Anne ve babaların çocuklarının
gelecekteki sağlığı için bu aşılama programlarına titizlikle uymaları
gerekmektedir. Geçmişte HBV bulaşmış ve
halen HBV'yi taşıyan kişiler hem kendileri hastalık yönünden tehdit altındadır hem de etrafları için bulaş kaynağıdırlar ve toplumda HBV'nin yayılmasına
aracılık etmektedirler."
Hepatit C
virüsünün de HBV gibi akut ve kronik karaciğer hastalığı yapan bir virüs olduğunu vurgulayan Kaymakoğlu, Türkiye'nin HBV'nin orta derecede sık görüldüğü bir ülke olmasına rağmen, HCV yönünden
biraz daha şanslı olduğunu bildirdi.
Kaymakoğlu, Türkiye'de aktif HCV'li hasta sayısının
500 bin civarında olduğunun tahmin edildiğini belirterek, "Türkiye'de kronik karaciğer
hastalığı sebepleri arasında Hepatit C virüsü, yüzde 15-20'lere ulaşan payı ile
HBV'nin ardından ikinci sırada gelmektedir. HBV'deki farkındalık sorunu HCV ile
infekte kişiler için de geçerlidir. Şimdiye kadar tanı konan HCV'ye bağlı
karaciğer hastalıklı vakaların sayısı yaklaşık 90 bin civarındadır. Dolayısıyla
yaklaşık 400 bin HCV ile infekte olduğu halde durumunu bilmeyen hasta vardır.
Henüz tanı konmayan bu hastalar hem etrafları için bulaş kaynağıdır ve toplum
sağlığını tehdit ederler, hem de sessiz bir hastalık olan kronik C hepatitinin zamanla
ilerlemesiyle daha ciddi bir karaciğer hastası olarak ilerde karşımıza geleceklerdir" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Sağlık › 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?