Doğru Su Kullanım Önerileri

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Hidrolik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Avcı, Türkiye'de su kaynaklarının planlamasının geniş bir perspektif içinde yapılması gerektiğini belirterek, “ Sibirya'da çıkan doğal gaz Türkiye'de kullanılabiliyor. Doğal gazdan çok daha yaşamsal kaynak olan su da Doğu Anadolu'dan pekala Türkiye'nin batısına getirilebilir” dedi.

Prof. Dr. Avcı, Türkiye'nin su rejimine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, su kaynaklarının etkili kullanımına ilişkin önerilerde bulundu.

İstanbul ve Türkiye gerçeğinde tarım, sanayi ve bireysel kullanımların suyu tüketen temel aktörler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Avcı, Türkiye genelindeki toplam su tüketiminin yüzde 74'ünün tarımda, yüzde 11'inin bireysel kullanımlarda, yüzde 15'inin ise sanayide gerçekleştiğini anlattı.

Avcı, 2020'li yıllardan itibaren sanayide kullanılan oranın yüzde 20'ye çıkmasının beklendiğini, bireysel taleplerin yüzde 11'de kalmasının ve tarımın yüzde 65'e inmesinin öngörüldüğünü vurgulayarak, bu durumda tarımdan alınan payın sanayiye aktarılacağını anlattı.

Toprak miktarının belli olduğunu, nüfus ve gıda ihtiyacının arttığını dile getiren İlhan Avcı, suda verimliliği artırmanın tek yolunun sulu tarıma geçerken sulama teknolojilerinin geliştirilmesi olduğunu söyledi.

Bütün sektörlerin aynı kalitede su kullanmaması gerektiğini de vurgulayan Avcı, “Hem içeceksiniz, hem sanayide soğutma suyu olarak kullanacaksınız hem de otoyolların kenarındaki dikmiş olduğunuz zakkum ağaçlarını şebeke suyu ile sulayacaksınız, bu yanlış. O halde aşamalı olarak 'hangi sektörlerde, hangi birimlerden, hangi boyutta suyu kısmamız gerekir veya su kalitesine göre hangi sektörü hangi kaynağa yönlendirmemiz gerekir' planlarının mutlaka yapılması gerekir” diye konuştu.

Avcı, kaynak yönetimi yeterli olmadığında ve kritik noktaya gelindiğinde aşamalı olarak arzı kısmak gerektiğini belirterek, kademeli bir fiyatlandırma politikası geliştirilerek, bir ailenin günlük asgari su tüketimini aşması durumunda caydırıcı bir bedel konulması gerektiğini söyledi.

DENİZ SUYUNDAN YARARLANMA

Su sorununu gidermek için İstanbul, İzmir gibi deniz kenarındaki kentlerde deniz suyuna başvurulabileceğine işaret eden Avcı, Türkiye'nin, bu pahalı yöntemle büyük bir kentin nüfusunu deniz suyu ile besleyecek ekonomik gücünün olmadığını belirtti.

Deniz suyundan ancak mevcut stokla karıştırmak suretiyle yararlanılabileceğini ifade eden İlhan Avcı, İstanbul'da bu şansın da kaçırıldığını, su rezervlerinin, kış aylarından ya da Nisan, Mayıs ayından itibaren denizden önemli bir miktar suyla karıştırılabileceğini, ancak bunun için de geç kalındığını ifade etti.

Avcı, “Bugün Büyükçekmece bitmiş, oraya artık hiçbir zaman denizden su alamazsınız çünkü çözecek, kullanılabilir karakterde tatlı su kaynağı yok. Geriye kalıyor bir Terkos, ne yazık ki bu fırsat da kaçırıldı. Bütün bunlara baktığımız zaman hem arzın hem de talebin yönetilemediğini görüyoruz” diye konuştu.

Sanayideki su kullanımına da dikkat çeken Avcı, demir-çelik sektörü ve termik santrallerin çok büyük miktarda soğutma suyu kullandıklarını ifade eden Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunların talebini yönetmeli ve başka mecralara yönlendirmelisiniz. 'Tıraş olurken musluğunuzu kapatın' demekle hiçbir tasarruf elde edemezsiniz. Su bilinci, suyun kıymet bilinci tamam ama asıl olan büyük potansiyel teşkil eden kitleleri, hedefleri, müşterileri, aktörleri belirleyip, yönlendirmek.

Şimdi sanayi sektörü denize yöneldi. Denizden suyu almak suretiyle arıtıp kullanmaya başladı çünkü geleceğini karanlık görüyor.”