Anne adayı için fiziksel olarak oldukça yıpratıcı geçen hamilelik sürecinde, vücut, bebeğin büyümesini sağlamak için olağanüstü bir efor sarfeder. Bu dönemde 10-14 kilo alınması doğal.
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Sönmez, bazı anne adaylarının daha fazla da kilo alabildiğine dikkat çekerken, "Kilonun çoğu karın bölgesinden, bir kısmı da kalçalardan alınır" dedi.
Doç. Dr. Ahmet Sönmez "Hormonların etkisiyle emzirme için hazırlanan memeler büyürler, hacimleri artar. Doğum sırasında ve takip eden birkaç hafta içinde alınan kiloların önemli bir kısmı verilecektir. Emzirme dönemi bittikten sonra hormonların normal seviyelerine dönmesiyle memeler de eski haline dönecek ve hacim kaybına uğrayacaktır." derken "Doğumdan belli bir süre sonra anne, vücudunun hamilelik öncesi formunu arayacaktır ama o forma ulaşmak çok da kolay değildir. Hele araya ikinci, üçüncü doğumlar da girerse iş daha da zordur" şeklinde konuştu.
Doğum sonrası, süt verme, hormonal değişim, artan iş yükü, değişen sosyal yaşam, uykusuzluk gibi faktörler de devreye girince annenin kendini iyi hissetme çabasıyla estetik cerrahların kapısını çalması muhtemel.
Zayıflamanın en sağlıklı yolu nedir?
Doç Dr Ahmet Sönmez bu konuda anneleri uyarıyor: Eski forma kavuşmak için bilinçli bir diyet ve düzenli sporun yerini hiçbir şey tutamaz. Bunların yeterli olmadığı durumlarda biz plastik cerrahlar elbette devreye gireriz. Ancak bunun için doğumdan sonra belirli bir zaman geçmesi doğru olacaktır. En azından emzirmenin sonlandığı döneme kadar beklenmesi gereklidir.
En büyük deformasyon nerede?
Doğum sonrası en büyük deformasyon meme ve karında meydana geliyor. Bu bölgelere yönelik ameliyatlar genelde tek seansta ve birlikte yapılıyor. "Bir tanesini yapıp diğerini bıraktığınız zaman mevcut deformiteyi tam olarak düzeltmek mümkün olamıyor. Emzirme döneminden sonra memeler genelde hamilelik öncesine göre hacim olarak küçülür. Aynı zamanda memenin derisinde de fazlalık olacağından memede sarkma görülür. Hormonların etkisiyle ortaya çıkan bu durum hamilelik dışı nedenlerle yapılan meme ameliyatlarından genelde farklıdır, çünkü memeyi hem büyütme hem de dikleştirme işini aynı anda yapmak gerekmektedir" diye konuştu.
Karın ameliyatında da en önemli nokta, karın kaslarını yeteri kadar gerginleştirmek olduğunun altını çizen Doç. Dr. Sönmez " Doğum yapmış bir karında bu kaslar oldukça gevşek ve ayrıktır. Halbuki düz ve gergin bir karna sahip olmanın ilk şartı sıkı karın adaleleridir." dedi.
Liposuction doğru bir karar mı?
Doç. Dr. Ahmet Sönmez, hamilelik döneminden sonra liposuction talebi ile de gelen hastaların arttığını söylerken, burada bilinmesi gereken en önemli noktanın, deride sarkma olup olmadığıdır derken. "Deride sarkma varsa yapılacak liposuction sonrası bu sarkma daha da belirginleşecektir. Bu durumda liposuction yerine, germe ameliyatı tavsiye ediyoruz. Böylece hasta, doğum öncesi, gergin ve fit karnına kavuşacaktır." şeklinde konuştu. Bu ameliyatlardan sonra anneler ev ya da iş hayatına kısa bir süre içinde dönebilir, çocuğuyla rahatça ilgilenebilir. 1-1, 5 ay sonra yeniden spor yapmaya başlayabilir. Hastaların pek çoğunun ikinci bir hamilelikte kilo aldıklarında yeniden liposuction ya da germe ameliyatı yapıp yapamayacaklarını sorduklarını ifade eden Doç. Dr. Ahmet Sönmez "İkinci bir ameliyata engel yoktur. Ancak yakın aralarla ikinci gebelik planlanıyorsa ameliyatı ikinci gebelik sonrasına saklamak daha uygundur" dedi.
İz kalır mı?
Meme ameliyatının ardından, sonraki çocuklarına süt vermek mümkün olabilecek mi şeklindeki soruya "Bu çoğunlukla kullanılacak tekniğe bağlıdır. Uygun teknik seçildiğinde ameliyat sonrası da süt vermek mümkün olabilir" şeklinde cevap veren Doç. Dr.
Son Dakika › Sağlık › Doğumdan Sonra Yepyeni Bir Vücut İçin! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?