Küçük Marya'nın Umut Yolu

İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya kentine düzenlediği saldırıda ailesini ve görme yetisini kaybeden 11 yaşındaki Marya Reyhan, yeniden görmeyi ve karanlık dünyasının aydınlanmasını istiyor.

Küçük Marya'nın hayatı 9 Haziran'da evlerine düzenlenen İsrail saldırısında yerle bir oldu. Saldırıda annesini, babasını, abisini ve ablasını kaybeden Marya, kız kardeşiyle bu dünyada yapayalnız kaldı.

Saldırıda şarapnel isabet etmesi sonucu bir gözünü tamamen kaybeden Marya'nın diğer gözünde de yüzde 50'lik görme kaybı oluştu.

Marya ile saldırıda bacaklarından yaralanan ve koltuk değnekleriyle gezen kardeşi artık birbirlerinin "eli ve gözü" olmaya çalışıyor. İki yaralı kız kardeş artık Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde bir çadırda babaanne ve dedelerinin himayesinde yaşıyor.

Verdiği kayıplarla şok yaşadı, tutunacak bir dalı kalmasına şükretti

Saldırının nasıl gerçekleştiğini ve hastanede yaşadığı psikolojik bunalımı anlatan Marya, "Anne ve babamın öldüğünü, sadece kız kardeşimin kaldığını öğrendiğimde inanamadım, şok oldum. Annem, babam ve kardeşlerim olmadan hayatımı nasıl sürdürecektim. Çok büyük şok geçirdim. Sürekli, 'annemi, babamı istiyorum', 'gözlerimi açmak istiyorum' diye ağlıyordum." dedi.

Marya, kız kardeşinin saldırıdan sağ kurtulmasının kendisi için ne denli önemli olduğunu "Yaşadığım şoktan sonra kız kardeşimin hayatta kalışına şükretmeye başladım. O benim tek dayanağım, konuşabileceğim tek kişi. Hamdolsun ki bir kardeşim hayatta." sözleriyle anlattı.

Tek hayali yeniden görmek

Yazın sıcağından ve İsrail'in saldırılarından korumayan bir çadırda kız kardeşiyle birlikte yaşayan Marya, İsrail'in onları mahrum bıraktığı hayattan, üzüntülerinden, özlemlerinden ve korkularından bahsetti:

"Artık, annemin, babamın ve 2 kardeşimin sesini duymuyorum, onlarla oynayamıyorum. İsrail, beni arkadaşlarımla oyun oynamaktan bile mahrum etti. Ailemi ve görmeyi özlüyorum.

Doktorlar tekrar göremeyeceğimi söyledi. Kardeşimle annesiz ve babasız nasıl yaşayacağımızı, tekrar görüp görmeyeceğimi düşünüyorum. Savaş bitecek mi, eskisi gibi okula gidebilecek miyim? Dışarı çıkıp tedavi olup yeniden görmek istiyorum."

Görmediği için başkasına muhtaç hale geldi

Marya'nın halası Aişe Reyhan da yeğeninin, saldırısı sonrası hem fiziksel hem de ruhsal olarak çok zor bir dönemden geçtiğini söyledi.

Hala Aişe, Marya'nın hastaneye götürüldüğünde durumunun çok kötü olduğunu, bedeninin baştan aşağı şarapnel ve yanıklarla dolduğunu, bir gözünün görme yetisini tamamen kaybettiğini, diğerinin ise derhal ameliyat olması gerektiğini ifade etti.

Marya'nın artık başkalarına muhtaç hale geldiğini aktaran Aişe, "Bu küçük bir kız çocuğu, oyun oynamak onun da hakkı, o yüzden yeniden görmesini istiyoruz. Saldırıdan bu yana sadece hastaneye gidip geliyor. Lavaboya bile biz götürüyoruz, biz yediriyoruz, biz içiriyoruz. Arkadaşlarıyla oyun oynayamıyor. Bu çocuğun hayali, okula gitmek, arkadaşlarıyla oynamaktı. Şimdi hem gözünden oldu hem de tedavi olma hakkında mahrum edildi. Kendi işlerini kendisi görüyordu, o bile engellendi." dedi.

Anne kucağını arayan Marya'yı sakinleştirmek zor oldu

Marya'nın halası Aişe, "Anne ve babam beni neden bıraktı, annemi istiyorum. Yalnız nasıl yaşayacağım, annemin kucağını özledim, ben ne yaptım da onları benden aldılar diyerek ağlıyordu. Hastanede onu sakinleştiricilerle bile sakinleştiremiyorduk." diyerek Marya'nın ne kadar zor günler geçirdiğini anlattı.

Yaşadığı travma sonrasında Marya'da oluşan korkulara da değinen Aişe, "Yeniden görememekten çok korkuyor. Sürekli saldırılar oluyor, yalnız kalmaktan korkuyor hep yanında birilerini istiyor. Saldırı olduğunda titriyor ve dedesi ile babaannesine sarılıyor." diye konuştu.