Fenerbahçe dergisinin haziran sayısındaki başyazısında, hafta sonu yapılacak kongrenin Fenerbahçe camiasına hayırlı olmasını dileyen Yıldırım, görevini 20 yılı aşkın süredir yaptığını hatırlatarak, şunları aktardı:
"Bu 20 yıllık süreçte Fenerbahçe Kulübünün nereden nereye geldiğini bu dönem aralığına şahit olmuş tüm Fenerbahçeliler görmektedir. Bu muazzam gelişme, önümüze çıkartılan her türlü ve sınırsız zorluğa rağmen, tamamen Fenerbahçe'nin kendi kaynakları ile gerçekleştirilmiştir. Fenerbahçe ortaya konan vizyon ile sadece 1 Milyon Üye projesini sürdürmesi ve bu projeyi geliştirmesi halinde bile ekonomik ve idari bakımdan bağımsızlığını sonsuza kadar muhafaza edecektir. Fenerbahçe Kulübü, tarihin hiçbir döneminde hiçbir siyasi partinin, sosyal ve dini oluşumların egemenliği altında olmadığı gibi hiçbir sermaye grubunun da ekonomik egemenliği altında olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Fenerbahçe'nin sahibi halktır ve bu hep böyle kalacaktır."
Fenerbahçe'nin her kulvarda hedefinin final oynamak olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Futbol faaliyetimize 3 Temmuz 2011 sürecinin vermiş olduğu tahribat sonrasında, onarım süreci sportif rekabette küçülme olmaksızın yapılmıştır. UEFA ile yapılan mali fair play anlaşması da yapımızda meydana gelen hasarın bir sonucu olmakla birlikte meydana gelen tahribatın onarımında son derece olumlu etkisi olmuştur. Gelinen noktada artık 2010-2011 futbol sezonundaki güçlü yapılanmamızı sağlayacak koşulların oluştuğunu söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Artık "3 Temmuz" sürecinden doğan maddi ve manevi kayıplar için tazminat davalarının başlayacağını açıklayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Maddi olarak sorulacak hesap milyar Türk lirasını aşmaktadır. Bu hesabın sorulması tarihi bir vazifedir ve tarihimiz bu hesaplaşmayı her boyutu ile yazacaktır. Söz konusu acılı günlerimizde, yıllarımızda çocuklarımızı, büyük, küçük tüm Fenerbahçelileri haksız yere itham eden, iftira atan, yaftalayan, itibarsızlaştıranlar bu yaptıklarının hesabını mutlaka verecektir. Bunların sorumluluklarının hukuki olarak tespit edildiğini görmek camiamızın manevi zararlarını gidermiş olacak ve bu hesaplaşma ancak bu anda bitmiş olacaktır. Bu hesaplaşma yapılmadığı takdirde hiç kimse yaşadıkları üzüntülerden kurtulamayacak, camiamız asla mutlu olamayacaktır. Bu nedenle asla hesaplaşma sürecini küçümseyenlere, ötelemek isteyenlere, süreci normalleştirmek isteyenlere prim vermeyin. Bilmelisiniz ki; bu düşünce içinde olanlar kulübümüze ve sizlere açıkça ihanet etmektedir."
Aziz Yıldırım, daha önce açıkladığı yeni televizyon kanalı, giyim markası ve Siyah Çoraplılar Futbol Akademisi'ne de değinerek yazısını tamamladı.
Sizin düşünceleriniz neler ?