Hovardanın Kralıyız - Son Dakika
Spor

Hovardanın Kralıyız

Hovardanın Kralıyız

Son 10 yıllık ve son 5 yıllık dönemdeki transfer harcamalarına bakıldığında, 4 büyüklerin Avrupa’nın devlerini solladıkları görülüyor.

09.01.2014 02:51

2003-2013 döneminde Inter, 5 Serie A şampiyonluğu ve 1 Şampiyonlar Ligi kazandı. Peki İtalyan devinin aynı dönemdeki transfer harcamasının Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'dan daha az olduğunu biliyor musunuz?

Türk kulüplerinin transfer piyasasında saçtıkları paralar, karşılığında alınanlara bakınca tam bir hovardalık yarışı görüntüsü veriyor. 2008-13 döneminde 1 şampiyonluğu bulunan Fenerbahçe'nin harcadığı para, aynı dönemde 3 kez Premier League, 1 Dünya kulüpler şampiyonluğu kazanıp 2 de Şampiyonlar Ligi finali oynayan Manchester United'dan daha fazla! Diğer kulüplerimizin durumu da pek farklı değil... Inter 2008-13 döneminde 2 Serie A ve 1 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kazanırken Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor'dan daha az harcadı. Aynı dönemde 2 kez Bundesliga'yı kazanıp 1 kez de ŞL finaline yükselen Borussia Dortmund da bizimkiler kadar harcamayı akıl edememiş(!)

Ayak ve yorgan

Transfer harcamalarını gelirlere oranladığımızda ortaya çıkan tablo ise akıllara durgunluk veriyor. Örneğin 2008-13 döneminde ne Abramovic'in milyarları ne de dünyanın en çok kazanan kulübü Real Madrid, Trabzonspor ve Beşiktaş'a kafa tutamamış(!) Geçen sezon tüm kupaları toplayan Bayern Münih ve son 5 yılda 4 La Liga, 2 de Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu bulunan Barcelona da gelirlerinden transfere Fenerbahçe, Trabzonspor, Beşiktaş ve Galatasaray kadar pay ayırmayı akıl edememişler(!) 2008-13 döneminde gelirlerine göre en yüksek transfer harcamasını yapmakta Avrupa'da Manchester City dışında Fenerbahçe'yle yarışabilen yok. PSG'in kaynağı sınırsız Arapları bile Fenerbahçe kadar çılgınca harcamamış. Bu dönemde Fenerbahçe gelirinin %26,8'ini transfere yatırırken, bu oran Manchester United için %3.8 ve Bayern Münih için %9. Trabzonspor ve Beşiktaş için de oran %20'nin üzerindeyken Galatasaray %11,4'te kalıyor ancak hepsi ilk 9'da.

Son 10 yılda gelirinin en büyük kısmını transfere harcayan kulüp olarak Fenerbahçe'yi görüyoruz. City'nin ya da PSG'nin Arap sahiplerinin sınırsız kaynakları, tam bir ticari makine olan Real Madrid'in gelirleri ya da Abramovic'in milyarları, sarı-lacivertlilerin gelirleri kadar transfere ayrılmamış. Fenerbahçe son 10 yılda yaklaşık olarak kazandığı her 5 liranın birini transfere harcamış. Onu sınırsız kaynaklara sahip Manchester City ve Chelsea izliyor. Dördüncü sırada yer alan bir diğer temsilcimiz olan Beşiktaş ise PSG, Real Madrid, Juventus, Liverpool, Bayern Münih gibi devleri geride bırakırken ilk 10'daki üçüncü kulübümüz Galatasaray. Barcelona, Manchester United, İnter, Milan gibi devler de Galatasaray'ın geride bıraktıklarından.

Arsenal ve Borussia Dortmund ise hem son beş yıl hem son on yıl tablolarında transferde artı yazan kulüpler. Buna karşılık bu dönemde kazanamasalar da birer Şampiyonlar Ligi finali görmeyi başardılar.

Barça ve Real mahkemeye!

Burada belirtilmesi gerek önemli bir ayrım var: Bizim kulüplerimiz "dernek" ayrıcalığına sahip. Bu da vergi açısından ek avantajlar sağlıyor. Bizim dışımızda yalnızca Real Madrid ile Barcelona bu statüyü taşıyor ve AB bu kulüpleri "haksız rekabet" ve devlet yardımı almak"tan yargılama kararı aldı. Oysa Türkiye'de gelir düzeyi oldukça iyi olan kulüplerin bir kısmına stadyumlar inşa etmek için milyarlarca dolar harcanıyor ve muhtemelen bazılarını asla dolduramayacaklar... ve yine kuvvetle muhtemelen kırk elli yıl sonra aynı noktaya bir kez daha gelinecek, yine devleten stat istenecek. Listedeki Manchester City, Manchester United, Real Madrid, Marsilya ve Borussia Dortmund, stadyumları için son 10 yılda ciddi harcamalar yaptı ve yapıyor. Juventus, Bayern Münih ve Arsenal ise kendilerine aynı dönemde yeni stadyum yaptı. Schalke, 2001'de yapmıştı. Tottenham yeni projesine, Liverpool büyütme projesine onay aldı, Inter onay alma peşinde. Barcelona yenileme ya da restorasyon seçimini kongreyle yapacak, Chelsea ise yer arıyor. Bu maliyetler halkın sırtına yüklenmiyor, kendileri ödüyorlar.

Görünen o ki kulüplerimizin bir kısmı kendilerine sağlanan bu ayrıcalığı, spora ya da altyapıya yatırım yapmak yerine transfere harcayarak değerlendirmeyi yeğliyorlar. Karşılığında ne aldıkları ise ortada. Üstelik son 5 yılın gelire göre harcama ortalamasında ilk dokuz basamağın dördünü bizim kulüplerimiz işgal ediyor. Araştırmada, henüz tamamlanmadığı için bu sezonun transferleri dahil edilmedi. Bizimkilere biraz daha detaylıca bakarsak:

Fenerbahçe: Tek kelimeyle "çılgınca" harcıyor. Kulüp, transfer hanesinde en son artıyı 1999/2000 sezonunda Balic'i rekor ücretle Real Madrid'e gönderdiğinde gördü. Geçen sezon yapılan net 33,4 milyon euro transfer harcaması ülke rekoru. Yukarıdaki tablolarda yer almayan, henüz transferin tamamlanmadığı 2013/14 sezonundaysa transfere harcanan rakam şimdilik 25 milyon 950 bin euro. Buna karşılık hakkını vermek gerekir ki Fenerbahçe, sürekliliği nedeniyle çok daha önemli olan oyunculara ödenen yıllık ücretlerde dikkatli olmaya genel olarak büyük çaba gösterdi. 2007/08 sezonunda Kezman transferiyle şirazesinden çıkan denge büyük gayret harcanarak tamamen olmasa da kontrol altına alınabilmişti ki geçen yıl ödemeler yeniden yükselişe geçti. Güiza'ya ödenen rakamıysa sanırız kimse hatırlamak istemiyordur.

Beşiktaş: Sanırız kulübü değil, bu tabloyu yaratanı konuşmak gerek ki o da şu anda bu büyük başarısının(!) ödülü olarak TFF'nin başında. 1999-2004 dönemini yıllık 3 milyon euro harcamayla geçen Beşiktaş, Demirören'in başa gelişiyle aklını kaybetti. Demirören'li sekiz yılda ortalama dört katına yaklaşıp 11,5 milyona ulaştı. Geçen yıl Demirören'in gidişiyle kulübe akıl geri döndü ve harcama aşağı çekildi. Daha da önemlisi, 'Feda' kampanyasıyla maaşlardan yapılan tasarruftu. Yaratılan ek kaynaklarla bu yıl şu ana kadar 11,6 milyon euro harcanmış durumda. Stadyumun tamamlanıp gelirlerin yükseltilmesi hayati önem taşıyor.

Galatasaray: Son 10 yıla ve son 5 yıla bakıldığında Galatasaray makul harcıyor gibi görünüyor. Ama biraz detaya indiğimizde bu tablonun aldatıcı olduğunu görüyoruz. Galatasaray bu dönemde harcayamadı çünkü gelirleri düşüktü ve parası yoktu. Aldığında ise satmak zorundaydı. Ancak Türk Telekom Arena'ya geçişle kazanılan müthiş ek gelirle birlikte zemberek boşaldı. Arda'nın satışı ve Cana'nın takasta iyi bir bedelle verilişi ile ilk sezon nispeten dengeli geçilmişti. İçinde bulunduğumuz yarım sezonun ve geçen sezonun ortalaması ise 24 milyon euro, Telekom öncesi beş sezonun ortalamasının 3 katı. Devre arası transferiyle de rakam şimdiden artmaya başladı. Galatasaray'ın Telekom Arena'lı 3 sezonunun harcaması, önceki 12 sezonun toplamıyla kafa kafaya! Geçen sezon net harcaması 26 milyon euro'nun üzerinde olan kulübün, stadın çatısını yaptırmadığı için devletle mahkemelik olması ve 6 milyon euro tazminat riskiyle karşı karşıya kalması ise ironik ancak çoğu kulübün aynı mantaliteyle hareket ettiğini de gözden kaçırmamak gerek. Bir başka ve belki de daha önemli risk ise yıllık ücretlerdeki domino etkisi yaratma ihtimali kuvvetli yükselme. Amrabat'a ödenen transfer bedeliyse hala iç acıtıyor olabilir.

Trabzonspor: 2008-12 döneminde tüm dengelerin unutulduğunu görüyoruz. Bu dört yılda ortalama 10 milyon euro'nun üzerinde ve kulübün o dönemki gelirlerinin üçte birinden fazlasına karşılık geliyor. Son iki yılda ise biraz daha dengeli bir politikaya yönelinmiş gibi görünüyor. Ancak Trabzonspor'un canını sıkacak olan şey, transferle birlikte bulaşan klasik dert: oyuncuların maaşlarındaki yükselme. Transferi kesebilirsiniz, bir sezon almayıp ya da satıp soluklanabilirsiniz ama oyuncu ücretlerindeki yükselme takıma zincirleme bulaşır ve durdurmak diş macununu tüpe geri sokmaya benzer bir çabadır. Trabzonspor'un geçen yıl kadrosuna ödediği ücret gelirinden daha fazlaydı ki bunun anlamı en acı alarm zillerinin çalmakta olduğudur. Ancak burada hemen 'yabancı sınırlaması' ezberine sığınmamalı. Çünkü bu dört kulüpten üçünde en yüksek ücreti alan oyuncular yabancı ve diğer kulüplerde de durum farklı değil. Şu notu da düşelim: Trabzonspor'da 2011/12 gelirini değil, üç yılın ortalamasını almanın daha doğru olacağını düşünerek bu veriyi kullandık.

İsmail Şayan

Kaynak: TotemSpor.Com

Son Dakika Spor Hovardanın Kralıyız - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement