Derbinin ilk yarısı aslında 2 takımın tedirginliğiyle başlamadı. Takımların birbirini tarttığı ya da oyun planlarını çözdüğü evreyi göremedik. Bunun yerine Beşiktaş'ın daha ilk dakikadan itibaren Almedia'yı havadan, Gökhan Töre'yi de yerden topla buluşturma planı işlemiş göründü ama, topu ceza sahası içine kadar çok iyi getiren siyah-beyazlılar, kendilerini gol pozisyonuna sokacak son hamleyi yapamadılar. Buna karşılık Galatasaray topu ceza sahasına dahi getiremedi, çünkü Drogba silik, Burak ofsayta düşme sendromunda, Selçuk her zamanki gibi formsuz, Sneijder da taç çizgisine yapışık haldeydi. Bu tablonun üzerine Felipe Melo yine rakip sahanın ortası ile kendi sahasının ortasındaki 45-50 metrelik alanı sürekli gidip geldi. Galatasaraylı taraftarların yıllardır, etkili, hücumcu bekleri neden istediğinin bir kanıtıdır aslında bu maç. Telles ve Veysel, ilk yarıda orta alanlarının neredeyse hiç yapmadığı hücum organizasyonlarını, kenardan yaptıkları bindirmelerle yaratmaya çalıştılar. Gol de bunlardan sağdakinin oldukça soğukkanlı hareketleriyle kazandırdığı penaltıyla geldi. Golün sahibinin ise, 25. dakikaya kadar bırakın kötü oynamayı, sahaya çıkmayı unutan Selçuk İnan'dan gelmesi ise derbilerin ezber bozan karakterinin bir sonucu.
2. yarıda Beşiktaş yine Almeida ve Gökhan'ı kullanacak ve arkalarına Fernandes'i de ekleyecektir. Oğuzhan'ın oyun içindeki etkisizliği Beşiktaş'ın hücumdaki en büyük zaaflarından birisi oldu ki, siyah-beyazlıların yaratıcı son pasa bu kadar ihtiyacı olduğu ortamda Bilic, 2. yarı bu sorunu çözmeye odaklanacaktır.
Son Dakika › Spor › Kanatlarınız Sağlamsa, Gövdeniz Dayanabilir - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?