Premier League'de zirvede görüntü değişmedi. Arsenal evinde kazanarak tepedeki varlığını sürdürürken Londra'dan eli boş dönen sezonun flaş takımı Southampton, bir anda kendini ilk 4'ün dışında buldu. Manchester takımlarından City'nin gövde gösterisi yaptığı, United'ınsa deplasmanda Cardiff'e takıldığı haftanın en ilgi çekici maçı kuşkusuz 6 gol seyrettiren Merseyside Derbisi'ydi.
Derbide gol festivali
Derbiye yakıştı
Everton 3-3 Liverpool
Derbi adının ve iki takımın bu sezonki formunun hakkını verdi, beklentileri fazlasıyla karşıladı. Başta Lukaku, Flanagan, Barkley ve Deulofeu olmak üzere genç oyuncular parlarken duran toplar maçı şekillendirdi. Maçın hikayesini hesaba katmazsak iki takım da 3-3'lük skora pek üzülmedi, ama bazı ilginç detayların üzerinde durmaya değerdi:
Arsenal olgunluğunu gösterdi
Arsenal 2-0 Southampton
Arsenal için zor geçmesi beklenen maç, Southampton kalecisi Artur Boruc'un hediye ettiği golle kolaylaştı. Ayağındaki topla Olivier Giroud'ya feyk üstüne feyk atan Polonyalı kaleci, sonunda kaçınılmaz hatayı yapmaya zorlandı ve ayağındaki topu kendi kalesine gol olarak rakibe teslim etti. Bu maça kadar kalesinde sadece 5 gol gören aynı Southampton'dı ama alkışları toplayan kalecisi Boruc, Celtic günlerindeki hafif çatlak hallerini hatırlayınca hesaplar bozuldu. Yine de Southampton, maç boyunca Arsenal'in temposunu düşürüp gollük pozisyon üretmeyi başardı. Beraberlik ümidi diriyken bir fahiş hata da stoper Fonte'dan geldi, yok yere Mertesacker'i çeken oyuncu penaltıya sebebiyet verdi.
Giroud'nun iki golü skoru tayin ederken Arsenal olgunlaştığını bir kez daha ispatladı. Wilshere'ın ilk 11'e, Walcott'ın da sakatlıktan dönüşü bu maçın diğer kazançları oldular. Southampton ise önümüzdeki günlerde bir hafta içerisinde Chelsea ve Manchester City'le oynayacak. Halen diri gözüküyorlar, ancak üst sıralara tutunma iddialarının karşılığı fikstürün bu döneminde belli olabilir.
Premier League 13. hafta maçları
City'den gövde gösterisi
Manchester City 6-0 Tottenham Hotspur
Henüz 14. saniyede gelen gol, adeta tek başına maçı özetliyordu. Oyuna başlayan Tottenham, City presini görünce topu kalecisine gönderdi. Lloris'in kısa düşen topunu Agüero kaptı, sert vurdu ama Lloris hatasını iyi bir kurtarışla telafi etti… derken Jesus Navas zor bir açıdan topu öyle bir yere vurdu ki, City maça 1-0'dan fazlasıyla başladı. Tottenham topa sahip olsa da arka alanda yaptığı her hata kendisine pozisyon olarak döndü ve Man City'nin hücum oyuncuları çok yüksek özgüvenle harika işler yaptılar. Ev sahibi için işler çok iyi giderken Spurs için de bir kadar kötüydü. Devre 3-0 bittiğinde daha fazlası olmadığı için şükrediyorlardı ve sonrası da City'nin insafına kalmıştı.
Pellegrini için yine bir büyük maç galibiyeti ve yine iç sahada geldi. City'nin halen tek bir deplasman galibiyeti var, City of Manchester'da ise maç başına gol ortalaması 4'ü aştı. Skordan ötürü utanç duyan Villas-Boas'ın bu maça kadar deplasmanda sadace 1 olmak üzere toplam 6 gol yiyen takımı ise düştüğü kuyudan çıkmak zorunda. Halen ilk 11'de ideal bileşimi oluşturamadılar ve işler bundan sonra biraz zor olacağa benziyor.
Rooney'nin kırmızı kartı nerede?
Manchester United son dakikada yediği golle Cardiff deplasmanında 2 puan bırakırken, maçın en çok konuşulan olayı Wayne Rooney'nin Jason Mutch'a attığı tekmenin sarı kart ile geçiştirilmesi oldu. Hakem hatalarının bir süredir gündemde kaldığı Premier League'de bu pozisyon da çokça tartışılırken esas konu, Milli Takım'ın da en önemli parçalarından biri olan İngiliz yıldızın fevri hareketlerinin devam etmesi. Daha önce milli formayla Karadağ'a karşı oynadığı maçta sinirlerine hakim olamayan Rooney, Euro 2012'nin ilk iki maçında cezalı duruma düşmüştü. (Cardiff 2-2 Man Utd)
Fulham'ın yolu yol değil…
Rene Meulensteen de Fulham'a çare olamadı, en azından şimdilik. Milli maç arasında Fulham menajeri Martin Jol'ün sağ kolu olmak üzere Londra'ya gelen Hollandalı antrenör, siyah beyazlıların kırılganlığına acil bir çözüm bulamamış görünüyor. Swansea, sezon boyunca olduğu gibi karşısına iyi durumda çıkmayan bir rakibe daha cezayı kesti. Yine de Fulham'ın oyununda nispeten pozitif emareler var, hele ki üst üste kaybedilen 4. maçın ardından durum eskisinde kötü sayılmaz. Düşme hattına çakılan Martin Jol için alarm zilleri çalmaya devam ediyor. (Fulham 1-2 Swansea)
Poyet de telefon bekliyor!
Sunderland'in zayıf kadrosu bir deplasman yenilgisi daha alırken maçın seyrini stoperleri Wes Brown'ın kırmızı kartı belirledi. Bu skorlar yeniden ligin dibine geri döndüler, çünkü Palace sürpriz şekilde Hull City deplasmanında kazandı. Zor bir yükün altına giren menajer Gustavo Poyet ise son dönemdeki "telefonla özür" tartışmalarına dahil olarak Brown'ın kırmızı kartı için hakem şefi Mike Riley'den özür beklediğini söyledi: "Galiba Mike'ın bir telefon etmesi gerekiyor. Benimkini açık tutacağım." (Stoke 2-0 Sunderland)
Chelsea yeniden kazanmaya başlarken Newcastle United 3'te 3 yaparak üst sıralara yaklaştı. Haftanın kapanışı ise açılışı gibi yine bir derbi, orta sıraların rekabetinde West Bromwich Albion evinde Aston Villa'yı konuk ediyor.
Son Dakika › Spor › Premier League'de 12. Haftanın Ardından - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?