2016, Vera Rubin'i da Aldı!

Karanlık maddenin varlığını doğrulama konusunda önemli bir isim olan Vera Rubin, 88 yaşında hayatını kaybetti. Her ne kadar karanlık madde konsepti Fritz Zwicky tarafından 1933 yılında sunulmuş olsa da, Rubin ve çalışma arkadaşı Kent Ford, 1960'lar ve 1970'lerde bu maddenin varlığını destekleyen verileri sunmuşlardı. İkili, spiral galaksilerin dışlarındaki yıldızların da içlerindekiler ile aynı hızda döndüklerini fark ettiler ve o zamanlarda var olan çekim düşüncesine göre, bu devasa yıldız oluşumlarının parçalara ayrılmaları gerekmekteydi. Kabul edilebilir tek geçerli açıklama da, görebildiğimizin yaklaşık olarak 10 katında, her şeyi bir arada tutan görünmez bir kütlenin varlığıydı.

Her ne kadar karanlık maddenin ne olduğunu halen tam olarak bilmiyor olsak da, Rubin ve Ford'un çalışması günümüze kadar geçerliliğini korumuş durumda. Şu anda var olan bilimsel modelleme, evrenin yüzde 90'ının karanlık maddeden oluştuğunu belirtmekte ve bu da kozmik genişleme hızı gibi durumları açıklamaya yardımcı olmakta.

Rubin, özellikle bilim kadınları için önemli bir yere sahipti ve kendisi kadınlar için hem öne çıkan yüz, hem de savunucu olmaktaydı. Rubin, Vassar College astronomi bölümünden 1948 yılında mezun olan tek kadındı ve Caltech'in Palomar Gözlemevi'nde çalışan ilk kadındı. Ayrıca Rubin, bir yüzyılı aşkın süre boyunca, Royal Astronomical Society'nin Altın Madalya'sını kazanan ilk kadın olmayı başardı. Rubin, kızları bilim alanında desteklerken, enstitülerin de kadınlara karşı uygulanan yasakları kaldırmaları veya karar alma aşamalarında kadınlara daha fazla yer verilmesi konusunda mücadele verdi. Bu bilim insanı, National Academy of Sciences'a seçilen az sayıda kadından da biriydi.

Bütün bu başarıların yanı sıra Rubin, bilim içerisinde yaşayan bir aileyi gerisinde bırakmakta. Rubin'in dört çocuğu da araştırma kariyerlerine sahipken, torunu Judith Young, galaksilerdeki ışık ve gazın oransal dağılımının bulunmasına yardımcı olmuştu. Bilim, kesinlikle Rubin'in hayatının önemli bir kısmını oluşturmaktaydı ve araştırmalarının sonuçlarını yıllarca görmeye devam edeceğimiz kesin...