ANKARA (İHA) – Acıbadem Ankara Hastanesi Protez Uzmanı Diş Hekimi Dr. Hatice Ağan diş beyazlatması ile ilgili merak edilenleri cevapladı.
Rengi daha beyaz olan dişler insanın kendine olan güvenini arttırarak daha rahat gülmesini sağlarken, diş hekimliğinde estetik restoratif materyallerin gelişimiyle her türlü renk, şekil, konum bozuklukları kolaylıkla çözümlenebiliyor. Bununla beraber renkleşmiş dişlerin kimyasal yöntemlerle ağartılmaları işlemi daha konservatif olması nedeniyle çoğu defa tercih ediliyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Protez Uzmanı Diş Hekimi Dr. Hatice Ağan, dişlerin normal renklerinin bozulması ve farklı bir renk almasına diş renklenmeleri denildiğini belirterek, "Diş renklenmeleri üç türlüdür. Metabolik ve kalıtımsal hastalıkların neden olduğu ya da travma ve yaşlanma nedeniyle oluşan iç kökenli renklenmeler; renklendirici yiyecek içeceklere ve metalik maddelere bağlı oluşan dış kökenli renklenmeler, gelişimsel ve kazanılmış defektlere bağlı oluşan internal renklenmelerdir" dedi.
Dişin doğal renklerine dönmesi için ağartıcı okside edici ajandan çıkan serbest oksijenin renklenmiş moleküllerle reaksiyona girmesinin amaçlandığını söyleyen Dr. Ağan, diş beyazlatma yöntemlerinden klinikte yapılan beyazlatma işlemi ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Uzun yıllar diş hekimliğinde canlı ve kanal tedavili dişlerde başlıca ağartma yöntemi olarak kullanılmıştır. Isı, ışık ya da lazer gibi ağartmayı hızlandırıcı bir sistem kullanımıyla birlikte yüksek konsantrasyonlu hidrojen peroksit jel dişe uygulanır. Bu teknikte tedavi hekim kontrolündedir. İstenen sonuç elde edilince tedavi bitirebilir. Klinikte uygulanan ağartmanın hızı yüksektir, tek bir seans sonrasında bile görünür sonuçlar elde edilir. Hastalar ilk seanstaki bu fark edilebilir değişiklik sayesinde motive olurlar ve diğer seanslarda da uyum gösterirler. Birçok hasta tedavide daha az rol aldıklarından klinikte uygulanan ağartmayı tercih etmektedir" ifadesini kullandı.
Evde yapılan beyazlatma işlemi ile ilgili ise Dr. Ağan, şunları söyledi:
"Evde yapılan beyazlatma işlemi daha hafif renklenmelerin giderilmesinde ya da klinik beyazlatmanın ardından pekiştirme amaçlı hasta kontrolünde yapılır. Hastadan ölçü alınır, elastik plak hazırlanır, jeli plağa uygulayarak gece uykuda veya gün içinde seçilen jelin tipine göre 2-8 saat arasında uygulanması istenir. Tedavi yaklaşık 4 hafta devam eder. Raf üstü ürünler diye tanımladığımız beyazlatıcı ya da aşındırıcı içeren diş macunları, beyazlatma ojeleri, bantları ya da kalemleri de kontrolsüz olarak kullanılmamalıdır. Kulaktan dolma bilgiler uzun vadede daha ileri renklenmelerle karşılaşılmasına neden olacaktır."
Beyazlatma öncesi yapılması gerekenleri ise Dr. Ağan şöyle sıraladı:
"Hangi teknik seçilecek olursa olsun öncelikle ağız içi muayene yapılmalı, diş taşları, plak ve çay-kahve-sigara vb. renklendirici ajanların neden olduğu dış renklenmeleri ve eklentiler diş yüzeyinden uzaklaştırılmalıdır. Dişetleri sağlığına kavuşturulmalı, çürük dişler ve uyumsuz dolgular öncelikle tedavi edilmeli, daha sonra beyazlatma işlemine geçilmelidir. Çatlak, kırık hattı olan ve kök ucu lezyonu olan dişlerde beyazlatmadan kaçınılmalıdır."
Beyazlatma işleminin yan etkileri ile ilgili de bilgi veren Dr. Ağan, şöyle devam etti:
"Diş hassasiyeti, beyazlatma tedavileri boyunca en sık rastlanan yan etkilerden birisidir. Bu durum hastaların istenilen sonucu elde etmeden tedaviyi bırakmasına neden olabilmektedir. Ancak hassasiyet geçici sürelidir. Beyazlatma tedavisinden önce diş hassasiyeti belirlenen hastalara tedaviden önceki hafta flor veya hassasiyeti giderici jeli beyazlatma plağı ile günde yarım saat kullanması tavsiye edilmektedir. Hastada daha önce hassasiyetin olmaması, beyazlatma işlemi sırasında hassasiyetin olmayacağı anlamına gelmez. Bu nedenle beyazlatma işleminden önce hassasiyet önleyici diş macunu kullanımı doğru bir seçim olacaktır. Flor ya da potasyum nitrat içeren hassasiyet giderici diş macununun beyazlatma tedavisinden 2 hafta önce günde 2 kez kullanılmasının diş hassasiyetini azalttığı tespit edilmiştir. Hamile veya emziren kadınlarda beyazlatmanın fetüse etkisi tam olarak bilinmediğinden, bu dönemde beyazlatma işleminden kaçınılmalıdır."
Dr. Ağan, beyazlatma tedavisine karar verilirken nelere dikkat edilmesi gerektiği ile ilgili ise şu bilgileri verdi:
"Dişlerdeki renk problemlerinin çözümünde ilk önce beyazlatma tedavisinin denenmesi daha basit ve ucuz bir yöntemdir. Başarılı olmadığı durumlarda, porselen laminate ve neerrestorasyonlar uygun bir tedavi alternatifidir. Restoratif materyaller beyazlatılamayacağından estetik restorasyonlarda renk tespit etmeden önce beyazlatma yapılmalıdır. Dişlerin doyma noktasında durmak gerekir. Optimal beyazlatma maksimum beyazlık sağlarken, aşırı ağartma daha fazla beyazlama olmaksızın diş minesini yıkıma uğratır. Diş beyazlatma işlemi sonrası diş beyazlatma sonrasında tüketilen tütün mamulleri, kırmızı şarap, şalgam suyu, vişne suyu, kahve, kola gibi, basitçe düşünmek gerekirse beyaz bir örtüde leke yapabilecek her türlü madde dişlerde de lekelere yol açması nedeniyle özellikle ilk 1 hafta kullanılmamalıdır. Beyazlatmadan sonra kurallara uyulmaması halinde diş rengindeki geri dönüşlerin süresi kısalmaktadır." - ANKARA
Son Dakika › Yaşam › Diş Beyazlatma İşleminde Merak Edilenler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?