Memorial Sağlık Grubu Antalya Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, safra kesesi ameliyatlarında altın standardın laparoskopik ameliyatlar olduğunu söyledi.
Safra kesesinin bir depo organı olduğunu belirten Memorial Sağlık Grubu Antalya Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, "Karaciğerin yaptığı safrayı vücutta sindirim olmadığı durumlarda, yani yemek yenilmediği zamanlarda depolar. İhtiyaç halinde de kasılarak bu safrayı on iki parmak bağırsağına göndererek sindirime yardımcı olur. Sadece bir depo organı olduğundan vücuttan cerrahi müdahaleyle alınması hastanın yaşam konforunu etkilemez" dedi.
FAST FOOD TAŞ OLUŞUMUNU TETİKLİYOR
Taş oluşumunun, safra kesesinin en sık görülen hastalığı olduğunu ve fast food tüketimine bağlı olarak taş oluşumunun giderek arttığını kaydeden Prof. Dr. Alihan Gürkan, "ABD'de yılda 1.5 milyon kişiye safra kesesi ameliyatları yapılmaktadır. Nüfusla oranlanırsa Türkiye'de yılda en az 200 bin safra kesesi ameliyatı yapıldığı tahmin edilmektedir. Genellikle kendini; mide hizasında sırta vuran ağrı, yemek sonrası hazımsızlık ve doluluk hissi ile belli eden safra taşlarının tanısı, en etkin şekilde ultrasonografi ile konulur. Safra kesesi taşının tek etkin tedavisi, kapalı cerrahi ile safra kesesinin alınmasıdır. Taş bulunan hastalarda safra kesesi alınmazsa enfeksiyon, taşın safra kanalına düşüp tıkanmaya neden olması, safra sarılığı gibi bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Safra kesesi taşı çok uzun bir dönem var olan ve tedavi edilmeyen kişilerde de safra kesesi kanserine yakalanma riski, sağlıklı kişilere göre 7 kat fazladır. Safra kesesi kanserinin birçok kanser türüne göre kötü seyirli olduğu göz önüne alındığında, bu riskli durumun ortaya çıkmaması için gerekli önlemler alınmalıdır. Bu saatli bombanın vücutta taşınması yerine kapalı yöntemle alınması en uygun tedavidir" diye konuştu.
LAPAROSKOPİ İÇİN UYGUN HASTA ÖNEMLİ
Açık yöntemin artık günümüzde, bazı özel durumlar dışında terk edildiğini ifade eden Prof.Dr. Gürkan, şunları söyledi:
"Sadece kişi eğer 3-5 ameliyat geçirdiyse ve teknik olarak karnı kapalı yöntemle ameliyat yapmaya uygun değilse, çok büyük sıra dışı anatomik bir durumu varsa ya da safra kanalı, ana kanalla ilgili çok karmaşık girişimler gerekiyorsa, açık ameliyat tercih edilmelidir. Bunun dışındaki diğer durumlarda kapalı ameliyatlar rahatlıkla yapılabilir. Safra kesesi ameliyatlarında altın standart olan laparoskopinin açık ameliyatlara göre hasta için çok önemli avantajları bulunmaktadır. Açık ameliyatlarda sağ kaburganın altında 10-15 santimetrelik bir kesi, kozmetik olarak rahatsız edici olduğu gibi, bu kesinin iyileşmesi de zaman almaktadır. Açık ameliyatlarda fıtıklaşma riski de çok yüksektir. Hastanın ameliyat sonrası normal yaşama dönme süresi de kapalı ameliyatlara göre çok daha uzundur. Kapalı ameliyatlarda ise sabah saatlerinde ameliyat olup ertesi gün iş hayatına dönebilmek mümkündür. Kapalı yöntemde ameliyat sırasında vücut içinde yapılan işlemler daha net görülebilmektedir."
TEK PORT CERRAHİSİYLE TEK YARA İZİ
Laparaskopik ameliyatların bir üst noktasının, giriş yeri sayısının 4'ten 1'e indirilerek yapılan Tek Port Cerrahisi olduğunu bildiren Prof.Dr.Gürkan, "Sadece göbek deliğinden girilen tek port ile daha kozmetik bir görünüm elde edilebilmektedir. Her safra kesesi tek port yöntemi ile çıkarılabilir. Safra kesesi taşları için uygulanan tek port cerrahiden sonra yara izi de teke düşer.Tek yara olduğu için iyileşme en hızlı şeklide olmaktadır" ifadelerini kullandı. - ANTALYA
Son Dakika › Yaşam › Safra Kesesi Taşı Ameliyat İzi Oluşmadan Alınıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?