Ahlat'taki Selçuklu Mezarlığında 30 çocuk mezarı bulundu

Ahlat'taki Selçuklu Mezarlığında 30 çocuk mezarı bulundu

BİTLİS Bitlis'in Ahlat ilçesinde bulunan ve dünyanın en büyük İslam mezarlığı olan Selçuklu Meydan Mezarlığında yapılan kazı çalışmalarında 30'a yakın çocuk mezarı bulundu.

Haziran ayından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı projesi kapsamında yapılan kazılarda gerek mezarlıktan geçen dere ıslahı gerekse çıkan taşların restorasyonunun yanı sıra bunlara ek olarak 30 civarında da çocuk mezarı tespit edildi. Dünyanın en büyük İslam mezarlığı olan ve Anadolu'nun Orhun Abideleri olarak da nitelendirilen Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı'nda taşlar büyük bir özenle temizleniyor. Oldukça hassas, teknik ve bir o kadar da sabırla temizlenen mezar taşları, gelecek kuşaklara kazandırılmaya çalışılıyor. Buradaki temizlik çalışması sadece mezar taşlarının okunabilmesi için değil, likenlerin (bitki) taşa verdiği zararı ortadan kaldırmak amacıyla da yapılıyor.

Boyları 4 metreyi aşan, üzerindeki yazı ve şekillerle her biri sanat eseri niteliği taşıyan mezar taşlarını bünyesinde barındıran tarihi Selçuklu Mezarlığı'ndaki çalışmalar, Selçuklu Meydan Mezarlığı Kazı Başkanı Doktor Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz başkanlığında yürütülüyor.

Öğretim Üyesi Kulaz, mezarlıkta yapılan çalışmayla ilgili İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bu sene Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı yaptığımız çalışmalarda dere ıslahı çalışması ön plana çıktı. Bu dere ıslahı çalışmasında yüzey toprağı alındı ve taşlar restore edildi. Ama yüzey toprağı alındıktan sonra yapılan kazılarda birçok yeni mezar tespit ettik. Bunlardan 30 kadarı çocuk mezarı çıktı. Söz konusu diğer bölgelerde mezarlığın diğer alanlarında bu kadar yoğun bir çocuk mezarına rastlamadık. Biz bunun bir deprem sonucumu ya da salgın bir hastalık sonucumu öldüğünü tespit etmeye çalışıyoruz. Tarihi kaynaklara baktığımızda deprem olmuş ama bütün çocukların aynı tarihte öldüğüne dair bir kanıt yok. Bazı kırık şahidelerde elde ettiğimiz veriler özellikle ölüm tarihi deprem ihtimalini azaltıyor. Ancak 13 ve 14. yüzyıllarda salgın sonucu ölebilecekleri daha mantıklı geliyor. Bununla ilgili de çalışmalarımız var. Hem bu bölgede çocuk mezarlarına yönelik kazılar hem de bunların ölüm nedenleri ile ilgili bulguları araştırmaya devam ediyoruz. Antropolog arkadaşlarda elde ettiğimiz kemikler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu nedenle inşallah yakında bu toplu ölümlerin ya da daha fazla ölüm olduğu için bunların nedenleri üzerinde kesin bir şey söylemek imkanı bulabileceğiz" diye konuştu.