Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 28 Şubat'ın Türkiye'nin siyasi tarihinde kapkara bir leke olduğunu söyledi.
AK Parti Şanlıurfa İl Danışma Meclisi toplantısına katılan Çelik, 28 Şubat sürecine değinerek, "O dönemde Fadimeler, Ali Kalkancılar vardı. O televizyondan bu televizyona koşuşturuyorlardı. Nereye gitti bu Fadime, nereye gitti bu Ali Kalkancılar. Doğrusunu söylemek gerekirse bunları sormak lazım" diye konuştu.
"28 Şubat"ın, o günün Başbakanı Necmettin Erbakan'a yönelik hazırlandığını ancak ancak asıl hedefin millet olduğunu belirten Faruk Çelik, "Milletin şahsında o günün Başbakanına yönelik ihtilal ve darbe gerçekleştirildi" dedi.
Kendisinin de o dönem Bursa'da il başkanı olarak görev yaptığını ifade eden Çelik, şöyle devam etti:
"Erbakan Hoca bir şeyi bulandırmamıştı. Ama kurt kuzu meselesi. Kurt, kuzuyu yemeyi aklına koymuştu. Yaşanan hadiseleri çok iyi biliyoruz. Ne yapmak istediklerini de biliyoruz. Yapmak istedikleri şuydu; seçilmişleri, atanmışlar vasıtasıyla hizaya getirmek. Birinci hedefleri buydu. 'Millet seçmiş onu hizaya getireceğiz'. Kim, atananlar. Mutlu bir azınlık, milletin iradesini hiçe sayarak onu hizaya getirme yolunu birkaç kez denemişlerdi. Şunu unutmayın 60 yıldır Türkiye'de ne mücadelesi oluyor diye soracak olursanız, bir taraftan milletin iradesi diğer tarafta ise milletin iradesiyle mücadele edenler. Yazık oldu bu millete. Yazık ettiler. Ama milletin iradesiyle mücadele edenlerin sırtı minderden kalkmaz. Bu millet, bunların hepsini her dönem tuş etmiştir."
"AK Parti'nin 28 Şubat'ın ürünü" olduğu yönündeki iddialara da tepki gösteren Çelik,"28 Şubat'ın ürünü AK Parti falan değil, 28 Şubat'ın ürünü bu partilerdir. 28 Şubat, Türkiye'nin siyasi tarihinde kapkara bir lekedir" diye konuştu.
-Kesintisiz eğitim tartışmaları-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 28 Şubat'ın bir ürünün de kesintisiz eğitim olduğunu söyledi.
Bu konuda asıl sorunun öğrencilerin imam hatip okullarının orta kısmına gitmesini engellemek olduğunu ifade eden Çelik, insanların nerede istiyorsa, orada okuması gerektiğini kaydetti.
"Dünyanın neresinde kesintisiz eğitim var" diyen Faruk Çelik, birçok ülkede kesintili eğitim sisteminin uygulandığını belirtti.
Çelik, şöyle devam etti:
"Kesinti dediğimiz ne biliyor musunuz- 8 yıl zorunluluk değil. Bir şekilde yönlendirmeler var. İnsanın o ara istasyonda tercih ettiği başka yerler de var. Niye insanlara o dayatmayı yapıyorsunuz. Maalesef onu yapıyorlar. Bize diyorlar ki 'bu yeni sistem kız çocuklarını okuldan uzaklaştıracak'. Kız çocuklarını okulların kapısına kim koydu Allah aşkına. Okullardan içeri almayan kim- Biz ne yaptık, 'Haydi Kızlar Okula' dedik. Yani siz bir taraftan ikna odaları oluştururken, biz 164 bin derslik açtık. Çocuklarımız okula gitsin diye eğitim seferberliği başlattık. Eğer bizim niyetimiz olsa böyle bir şey yapmazdık, sizin gibi yapardık. Net baskı oldu. 'Başını açarsan oku, eğer başını açmazsan git evinde dantel doku' noktasına gençlerimizi getirdiler. Bugün kalkmış kızların okumasından okumamasından bahsediyorlar."
Söz konusu tavrın sanat okullarının önünü kestiğini ve bunun sonucunda ara eleman yetişmediğini ifade eden Bakan Çelik, sonuç olarak işsizliğin de artığını söyledi.
- Fransa, Suriye ve Yunanistan'da yaşananlar-
Konuşmasının son bölümünü dış gelişmelere ayıran Faruk Çelik, Fransa'da Anayasa Konseyinin bir süre önce aldığı kararı hatırlattı.
Konseyin bu kararıyla 'tarihe Fransız kalmadığını" gösterdiğini ifade eden Bakan Çelik, kararın önemini vurguladı.
Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy'nin seçim sürecinde milletten tepki gördüğünü anlatan Çelik, "Bir taraftan millet seçim bölgelerinde bayağı sıkıntı çektiriyor ona. Bir taraftan da 'bu teklifi yeniden geçireceğim diyor' Sarkozy. İşte yenilen pehlivan güreşe doymaz ya. Yakında yapılacak seçimde Fransızların onun defterini düreceği konusunda bizim bir endişemiz yok" dedi.
-"Bugün Suriye'de yangın var" -
Suriye'de yaşananlara da değinen Bakan Çelik, olayları büyük bir üzüntüyle izlediklerini söyledi.
Baskıcı yönetimlerle artık dünyada ve bölgede var olmanın mümkün olmadığına işaret eden Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Demokrasi ateşi yandı, demokrasi ateşi tutuştu bunu artık geri çevirmek mümkün değil. O insanların da özgürlük hakkıdır. Onlar da özgürce yaşamak durumundadır. Başlıca anlayışlarla hiç kimse bir yere varamadı, varamayacak. Gerçekleri görüp, gerekli açılımları yapması konusunda Türkiye'nin uyardığı sayın Esad, defalarca ikaz edilmesine rağmen Türkiye'nin o dost elini maalesef ters iterek, Suriye'nin bu hale gelmesini sağladı. Türkiye, 6 ay önce Suriye'nin bu hale geleceğini gördüğü için sayın Başbakanımız adeta yalvarırcasına 'yapma, etme' demesine rağmen, bu tecrübeyi dikkate almadı. Bugün Suriye'de yangın var. Diliyoruz ki bir kişinin daha kanı dökülmeden Suriye'de barış ve huzur ortamı sağlansın" şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, konuşmasının sonunda Yunanistan'da da çok büyük sıkıntıların yaşandığını hatırlattı. Çelik, sorunların en kısa sürede çözüme kavuşturulmasını temenni ettiklerini bildirdi.
Toplantının sonunda Bakan Çelik'in yanına giden Kamil Çelikten, 8 ay önce Suruç ilçesinde uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda 2 kardeşini kaybettiğini, konunun aydınlatılması için kendisine söz verildiğini ancak henüz sonuç alamadıklarını ifade etti.
Bakan Çelik de konunun aydınlatılması için çalışma yapıldığını kaydetti.
Toplantıya AK Parti Şanlıurfa milletvekilleri Zeynep Karahan Uslu ve Mahmut Kaçar ile AK Partili belediye başkanları katıldı.
- ŞANLIURFA
Son Dakika › Yerel › AK Parti Şanlıurfa İl Danışma Meclisi Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?