Anayasa Mahkemesi, kazada hayatını kaybeden bir başka askere tazminat ödenirken, kendi oğullarına yönelik tazminat talepleri reddedilen ailenin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Adıyaman Gölbaşı İlçe Jandarma Komutanlığında askerlik yapan İsmail Saygılı, eğitime katılmak üzere intikal sırasında bulunduğu aracın devrilmesi sonucu yaşamını yitirdi.
Saygılının ailesi, nakdi tazminat talebiyle İçişleri Bakanlığına başvurdu. Ailenin başvurusu, Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle reddedildi.
Ailenin, söz konusu işlemin iptali istemiyle Ankara 4. İdare Mahkemesinde açtığı dava, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin (AYİM) görevli olduğu gerekçesiyle kabul edilmedi. Ailenin AYİM 3. Dairesinde açtığı dava da reddedildi.
Bu arada, aynı kazada hayatını kaybeden başka bir jandarma erin yakınlarının açtığı dava, Ankara 8. İdare Mahkemesinin kararıyla kabul edildi ve bu karar Danıştay tarafından onanarak kesinleşti.
Bunun üzerine İsmail Saygılı'nın ailesi, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, ailenin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
Kararda, kural olarak aynı derecedeki yargı mercileri arasında hukuk kuralına ilişkin yorum ve içtihat farklılıkları ile temyiz mercilerinin uyuşmazlıklara ilişkin talep ve deliller arasındaki yorum farklılıklarının tek başına adil yargılanma hakkının ihlali olarak kabul edilemeyeceği, bu durumun farklı yargı kolları açısından da geçerli olduğu belirtildi.
Yargı kararlarındaki değişikliklerin, hukukun dinamizmini yaşanan gelişmelere uyarlama kabiliyetlerini yansıtması yönüyle olumlu kabul edildiği ifade edilen kararda, buna karşın uygulamada birlikteliği sağlamaları beklenen yüksek mahkeme dairelerinin ya da farklı yargı kollarına ait mahkemelerin benzer davalarda tatmin edici bir gerekçe göstermeksizin farklı sonuçlara ulaşmalarının, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırılık oluşturduğu kaydedildi.
Aynı olaya ilişkin farklı yargı kollarına ait mahkemelerde açılan davalarda farklı sonuçlara ulaşıldığı belirtilen kararda, uygulamada bu tür durumları ortadan kaldıracak mekanizmaların bulunduğu ancak yetersiz kaldığı ve etkili bir çözüm sunamadığı ifade edildi.
Kararda, açıklanan nedenlerle aynı olaya ilişkin olarak farklı yargı kollarına ait mahkemelerce farklı kararlar verilmiş olmasının, başvurucuların açtığı dava bakımından hukuki belirsizliğe ve güvensizliğe neden olduğu ve başvurucular açısından öngörülemez bulunduğu sonucuna varıldığı bildirildi.
Son Dakika › Yerel › Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvurular - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?