Dekandan Öğrencilere Konferans - Son Dakika
Yerel

Dekandan Öğrencilere Konferans

Dekandan Öğrencilere Konferans

İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Burhanettin Dönmez, öğrencilere verdiği konferansta, "Başarmak sonuçları konuşturmaktır."

21.02.2013 20:15

İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez, öğrencilere verdiği konferansta, "Başarmak sonuçları konuşturmaktır. Başarısızlar çok konuşmayı, başarılılar sonucu konuşturmayı bilir. Başarmak, bir sonuca bazı engelleri aşarak ulaşmaktır" dedi.

İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından, "Öğrenilmiş Çaresizlikten Öğrenilmiş Güçlülüğe" konulu konferans verildi.

Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'nde Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez'in verdiği konferansı çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci dinledi.

Prof. Dr. Burhanettin Dönmez, "Öğrenilmiş çaresizlik, Martin Seligman tarafından köpekler üzerinde yapılan çalışmalar sonunda geliştirilmiştir. Learned Helplessness kavramı yardım alamamakla ilgilidir. Yardım alınabileceğinin de farkında olmamayı ifade etmektedir. Ancak kavram Türkçeye tercüme edilirken, 'Öğrenilmiş Çaresizlik' kelimeleri kullanılmıştır. İngilizcesinde sadece yardım içeriği var iken, Türkçede çare kelimesi olumsuzluk eki ile birlikte kullanılmaktadır. Öğrenilmiş çaresizlik

kavramı, kişinin herhangi bir durumda çok sayıda başarısızlığa uğrayarak o konuda bir daha asla başarılı olamayacağına inandığı ruh halidir. Evrensel çaresizlik durumunda birey, davranışın sonucunu ne kendisinin ne de bir başkasının kontrol edemeyeceğine inanır. Abramson, Seligman ve Teasdale (1978) evrensel çaresizliği bir kanser örneğiyle açıklamaktadırlar. Çocuğu lösemi olmuş bir baba, bütün çabalarına rağmen çocuğunu iyileştirmeyi başaramamıştır. Artık yapabileceği hiçbir şey olmadığına inanmaktadır. Löseminin tam olarak tedavi edilememesi nedeniyle başka birisinin de yapabileceği bir şey yoktur. Böyle bir durumda, babanın çocuğunu iyileştirmek için gösterdiği çaba belli bir süre sonra azalmaya başlayacak ve baba çaresizlik davranışı göstermeye başlayacaktır. Bu durum evrensel çaresizlik olarak tanımlanmaktadır" dedi.

Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez şunları söyledi:

"Bireysel çaresizlik durumunda ise birey davranışın sonucunu sadece kendisinin kontrol etmede yetersiz kaldığını, kendisi dışında bir başkasının sonucu kontrol edebilme olasılığının bulunduğuna inanır. Sürekli ders çalışmasına, hiç devamsızlığı olmamasına, özel dersler almasına rağmen bir türlü başarılı olamayan bir öğrenci, en sonunda başarısızlığın nedeni olarak kendisini görmeye başlamıştır. Başaramamasının nedeni olarak, zeka seviyesinin dersleri başarmasına yetecek seviyede olmadığına inanmaktadır. Derste başarılı olmak için gereken bir seviye vardır ve bazı kişiler bu seviyede başarı göstermektedir. Öğrenci ders çalışmayı bırakmıştır. Böyle bir durumda bireyin ders çalışmayı bırakmasıyla kendisini gösteren çaresiz davranış ise bireysel çaresizlik olarak açıklanmaktadır."

Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez, "Gerçekten çaresiz olmadığımız halde, çaresiz olduğumuzu sanarak, çözebileceğimiz bir sorunumuzu çözmek için hiçbir şey yapmadığımızda öğrenilmiş çaresizlik yaşıyoruz demektir. Bazen insanlar düz mantıkla düşünürler ve önlerindeki onlarca çözüm yolunu göremezler ve çaresizlik psikolojisine kapılırlar. Her zaman kullandığımız mantık yürütme kalıbı ile sorunu çözmek mümkün olmayabilir. Bakın Einstein ne diyor: 'Bir sorun, onun üretildiği andaki zihin düzeyinde kalınarak çözülemez.' Çoğu durumda çaresizlik hiçbir seçeneğin olmamasından değil, kapalı akıl ya da akıl tutulması nedeni ile açık seçeneklerin görülememesinden kaynaklanır" diye konuştu.

Prof. Dr. Burhanettin Dönmez şunları söyledi:

"Öğrenilmiş güçlülük tanımına giren beceriler erken yaşlardan itibaren öğrenilir ve bireylerde bir dağarcık halinde bulunur. Bireylerin öğrenme geçmişleri farklılıklar gösterdiği için, öğrenilmiş güçlülük düzeyleri de farklılıklar gösterir. Öğrenilmiş güçlülük teorisine göre güçlülük düzeyi yüksek olan bireyler stresin performansları üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirebilir ve stresli durumlarda güçlülük düzeyi zayıf olanlara göre daha başarılı olabilirler, aynı zamanda bu kimseler, negatif duygularını kontrol etmekte daha iyi oldukları gibi, stresli olaylarla başa çıkmada da daha başarılıdırlar. Öğrenilmiş çaresizlik ve atalet, elde edilen sonucun aceleyle başarısızlık olarak değerlendirilmesinden doğar. Oysa doğada başarı ya da başarısızlık diye bir şey yoktur.

Sadece sonuçlar vardır. Başarı ya da başarısızlık insanların sonuca ilişkin öznel değerlendirmeleridir. Aslında, başarmak amaca uygun sonuç almaktır. Başarmak sonuçları konuşturmaktır. Başarısızlar çok konuşmayı, başarılılar sonucu konuşturmayı bilir. Başarmak, bir sonuca bazı engelleri aşarak ulaşmaktır. Engeller ne kadar büyük olursa, başarı da o kadar büyük olur. Büyük düşünmemizin en büyük faydası önümüzdeki engelleri küçük görmemizi sağlamasıdır."

Prof. Dr. Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı:

"Sonuç olarak yeni bir hayat için gereken, yeni bir akıldır. Doğru şeyi yapmak için yanlış zaman yoktur. Rüzgarı suçlamayı bırak, yelkenleri kullanmayı öğren! Zirvede her zaman bir kişiye daha yer vardır. Başkaları yapabildiyse, sen de yapabilirsin. Her şey seninle başlar. Unutma ki; Çaresizseniz çare sizsiniz. Ümitsizseniz ümit sizsiniz." - MALATYA

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel Dekandan Öğrencilere Konferans - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement