Düzce Adliyesinin 2012-2013 Adli Yılı Düzenlenen Törenle Açıldı - Son Dakika
Yerel

Düzce Adliyesinin 2012-2013 Adli Yılı Düzenlenen Törenle Açıldı

Düzce Adliyesinin 2012-2013 Adli Yılı Düzenlenen Törenle Açıldı

Düzce Adliyesinin 2012-2013 adli yılı düzenlenen törenle açıldı.

03.09.2012 18:49

Düzce Adliyesinin 2012-2013 adli yılı düzenlenen törenle açıldı.

Düzce Adliyesi'nde düzenlenen törene Düzce Valisi Adnan Yılmaz, Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Adli Yargı Komisyon Başkanı Faruk Şener, Düzce Baro Başkanı Avukat Ali Dilber, Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram, Bogaziçi Belediye Başkanı Osman Kılıç, il müdürleri, avukatlar ve adliye çalışanları katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan törende konuşan Baro Başkanı Avukat Ali Dilber, yargı sorunun adli yılı açılışlarında dile getirilmekle çözülemeyeceğini yargının tamamlayıcı unsurlarının daha geniş ve farklı zamanlarda bir araya gelmesi ile çözülebileceğini söyledi.

Dilber, avukatların zor şartlar altında görev yaptığını belirterek "Avukatlık mesleği 1136 sayılı yasa ile bir kamu hizmeti olarak düzenlenmiş ve avukatlar da kamu görevlisi olarak kabul edilmişlerdir. Meslektaşlarımız bugün çok zor şartlar altında kutsallığına inandığımız savunma mesleğini ifa etme gayreti içerisindedirler. Avukatlık Kanunu'nun 2. maddesi ile açıklanan yasal zorunluluğa rağmen meslektaşlarımız bazı kamu kurum ve kuruluşlarında sırf avukat olmaları nedeniyle farklı davranışlara tabi tutulmakta bazılarında ise görevlerini serbestçe yapmalarına engel olunmakta kimi zaman da sırf görevlerini yapmalarından dolayı vatandaşların saldırılarına maruz kalmaktadırlar. Yeni adli yılda bu tür hadiselerin tekrar etmemesini temenni ediyorum. Hak arama özgürlüğünün olmazsa olmazı, savunma hakkı ve özgürlüğüdür. Yargı kademesinde savcılar ve hakimler gibi avukatların da serbest ve özgür olması gerekir. Bu yargı açısından elzemdir. Aksi halde doğru ve adil yargılamadan söz edilemez. Avukatlar yargı kademesinde söz sahibi olmaları, sanki onların şahsi istekleriymiş gibi veya kompleksleriymiş gibi algılanmaktadır. Oysa bu talepler bireylerin hak ve özgürlüklerinin güvencesinin sağlanmasına yöneliktir. Adalet Bakanlığı istatistikleri incelendiğinde çağdaş ülkelerle kıyaslanmayacak sayıda tutuklu, cezaevlerinde bulunmaktadır. Yıllardan bu yana bu durumdan rahatsız değilken, makam sahibi kişiler bu sayıya dahil olmaya başlayınca hakimlerin tarafsızlından bahsedilmeye başlanmıştır. Bizce doğru olan hiç ayırım yapmaksızın tutuklu oranının sorgulanmasına başlanmalıdır. Tedbir niteliğindeki tutuklamanın, cezalandırmaya dönüştürülmesi maalesef ülkemizde açısından Hukuk Devletinde büyük yaralar açmaktadır" dedi.

Dilber son dönemlerde önemli değişikliklerin yapıldığını işaret ederek "Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk Ticaret Kanunu gibi. Yeni bir anayasa ise gündemin ilk maddesini oluşturuyor. Her zaman söylediğimiz gibi, tekrarla bir kez daha söylüyoruz; önemli olan mevzuat değil uygulamalardır. En kötü kanun iyi uygulayıcıların elinde olumlu, en iyi kanunun ise kötü uygulayıcıların elinde olumsuz sonuçlar verebildiği bilinmektedir. Ülkemizde son dönemlerde yapılan adliye sarayları, adli işleyişin teknoloji ile uyumlu hale getirilmesi hatta bu konuda Avrupa'da örnek gösterilmesi, hakim ve savcıların özlük ve mesleki alanlarındaki iyileştirmeler, kendileriyle ilgili karar sürecine, katılım imkanının sağlanması takdire şayan hususlardır. Olumlu gelişmeleri sağlamanın elimizde olduğuna başta kendimizin inanması gerekir. İddia makamı olan savcının iyi hazırlanarak yargıya en mükemmel iddianame ile çıkması gerekir. Savunma makamı olan avukatın iyi hazırlanarak yargıya en mükemmel savunmasını sunması, hüküm makamı olan hakimin de sunulan iddia ve savunma doğrultusunda hakkaniyete en uygun kararı vermesi gerekir. Uygulamada savunma aleyhine işleyen yargısal faaliyete son verilmelidir. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin birçok kararında belirtilen silahların eşitliği ilkesi öz de ve şekilde uygulanmalı, kimi zaman iç içe geçen iddia ve yargı makamlarının birlikteliğine son verilmelidir. Savunmanın gerçek anlamda kendini ifade etmediği bir yargılama faaliyetinin, adil olmayacağı kanaatindeyiz" dedi.

"Savunma olmadan yargılamanın olamayacağını, adalet için avukatın zorunluluğunun unutulmaması gerektiğini" söyleyen Dilber, "Bu vesile ile avukatlık mesleğin yeni hazırlanacak anayasada mutlaka yargı bölümünde düzenlenmelidir. Türkiye Barolar Birliğince hazırlanan Avukatlık yasası taslağının Mecliste bir an önce geçmesi biz avukatların dileğidir. Ayrıca CMK görevlendirilmesindeki ücretlerin Avukatlık asgari ücreti seviyesine çıkarılması gerektiği düşüncesindeyim. Gerek Uzlaşmacı gerekse arabuluculuk görevleri,

pozitif yönde en iyi şekilde yine meslektaşlarımın yapacağı kanaatindeyim" diye konuştu.

Adli Yıl açılışı nedeniyle konuşan Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, adaletin tüm insanların beklentisi ve ortak talebi olduğunu işaret ederek "Yargı erki tüm bireyler ve toplumlar için hayati öneme sahiptir. Adalet tüm insanların beklentisi ve ortak talebidir. Adalet hakkı hak sahibine geciktirmeden en kısa sürede layıkıyla teslim edebilmektir.

Görev süremiz ve ömrümüz boyunca hakkı sahibine layıkıyla teslim edebilmenin verdiği iç huzur biz yargı mensuplarının temel amacıdır. Bu amaç bizim enerji kaynağımızı oluşturmaktadır. Yargı mensubu adildir. Bu konuda biz yargı çalışanlarının şüphesi yoktur. Ancak yargı hizmetinden yararlananların da buna inanması gerekir" dedi.

Son olarak konuşan Düzce Valisi Adnan Yılmaz, "Adaletin sağlayacağı sizlersiniz siz olmazsanız huzur olmaz, ülke ayakta kalmaz. Düzce adliyesi değişim ve dönüşümün en güzel örneğidir. Yani adli yılın adalet dağıtmak üzere hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Konuşmaların ardından kokteyle geçildi.

(AY)

03.09.2012 16: 05: 44

TSI

NNNN - DÜZCE

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel Düzce Adliyesinin 2012-2013 Adli Yılı Düzenlenen Törenle Açıldı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement