Eskişehir Merkezli "Usulsüz Dinleme" Davası

Eskişehir'de, usulsüz dinleme yaptığı iddia edilen biri tutuklu 25 emniyet mensubunun yargılandığı davada 4 gün süren iddianamenin okunmasının ardından sanık savunmalarına geçildi.

Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasında tutuklu sanık eski Eskişehir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Mustafa Arık ile tutuksuz yargılanan 24 kişiden 7'si hazır bulundu.

Tutuklu sanık Arık, savunmasında, iddianamedeki suçlamaları kabul etmediği belirterek, dinlemelerin kanunlara uygun olduğunu öne sürdü.

Görev yaptığı dönemde çok sayıda kişinin dinlendiğini ancak davaya konu kişilerin müfettişlerce özellikle seçildiğini savunan Arık, şöyle devam etti:

"Şimdi burada kendi hakkımda suç duyurusunda bulunuyorum. Dönemimdeki tüm evraklar incelensin. Yaptığımız çalışmalar asla keyfi değildir. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında yaptığımız işlerin verileri mevcuttur. Eğer bir ceza verilecekse o zaman herkese verilmelidir. Kendi dünyalarında oluşturdukları kurguyla bize bir rol verdiler. Biz bu rolü oynamayız. Yaptığımız iş kanunlara uygundur. Yürürlükteki kanunla başbakan bile kolaylıkla dinlenebilir. Fetullah Gülen cemaatinden emir almadım, onlarla alakam yoktur. İçim rahat ve huzurluyum. Kanunlara ve bize verilen yetkiler çerçevesinde işimizi yaptık."

Mahkeme heyeti, Arık'ın savunmasının ardından duruşmaya 6 Temmuz pazartesi günü devam edilmesine karar verdi.

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla 28 Şubat'ta Eskişehir ile Kırklareli, Kırşehir, Kastamonu, Karabük, Antalya, Kayseri, Kocaeli, Diyarbakır ve Ankara'da polis ekiplerince bazı adreslere eş zamanlı operasyon düzenlenmişti.

Operasyonda, Eskişehir'de bazı kişilerin telefon görüşmelerinin izinsiz olarak dinlendiği iddiasıyla gözaltına alınan 25 şüpheliden biri tutuklanmış, diğerleri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Sanıklar hakkında, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, kurulan örgüte üye olmak, gizlilik ihlalinde haberleşme içeriklerinin kaydedilmesi, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, kanunen yok edilmesi" suçlamasıyla dava açılmıştı.