Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir, depresyon ve kaygının erken doğuma sebep olabileceği gibi düşük doğum riskini de arttırabileceğini bildirdi.
Ulutaşdemir, yaptığı yazılı açıklamada, gebeliğin kadının hayatında birçok biyolojik ve psiko-sosyal değişikliklerin yaşandığı bir dönem olduğunu belirtti. Ulutaşdemir, daha önce geçirilmiş depresyon atağı, ailede depresyon öyküsü, evlilik sorunları, olumsuz yaşam deneyimleri, istenmeyen gebelik, daha önce düşük yapmış olma ve fetus hakkında kaygılanma gibi nedenlerin gebelikte depresyon için risk etkenlerini oluşturduğunu ifade etti.
Depresyon ve kaygının kadının yaşamında önemli bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Ulutaşdemir, buna karşın tedaviye ulaşabilme ve tedavi olma oranlarının düşük sayılabileceğini kaydetti. Gebelikteki depresyon ve kaygının sonuçları açısından daha da önemli bir konu olduğuna dikkati çeken Ulutaşdemir, şunları kaydetti:
"Araştırmalar, kaygılı geçen bir gebeliğin, çocukta daha sonra davranışsal ve duygusal sorunların ortaya çıkmasına neden olabileceğini de göstermiştir. Bu yüzden tedavi normal durumdan farklı yaklaşımları gerektirmektedir ve belli oranda zorluklar içerir. Gebelerdeki depresyon ve kaygıyı sadece bir nedenle ilişkilendirmek veya açıklamaya çalışmak doğru değildir. Depresyonda, genetik, hormonal, psiko-sosyal ve çevresel risk etkenlerinin önemi bilinmektedir ve daha çok çoğul ve karmaşık etmenlerin etkisiyle ortaya çıktığı kabul edilmelidir. Depresyon ve kaygı, erken doğuma sebep olabileceği gibi düşük doğum riskini arttırabilir ve rahim içi gelişme geriliğinin yaşanmasına neden olabilir." - Gaziantep
Son Dakika › Yerel › Gebelikte Depresyon Düşük Riskini Artırıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?