Uşak'ın Bozkuş köyünde yaşayan 20 yaşındaki İbrahim Kambur'un doğuştan delik olan kalbi Uşak Medical Park hastanesinde anjiyo yöntemiyle kapatıldı. Açık ameliyat olmadan gerçekleştirilen operasyonda Kambur'un kalbindeki deliğe şemsiyeye benzeyen küçük bir cihaz yerleştirildi.
Yirmi yıldır kalbindeki delik ile yaşayan İbrahim Kambur yapılan operasyondan sonra sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Medical Park Uşak Hastanesi Kardiyoloji Kliniği hekimlerinden Doç. Dr. Ali Cevat Tanalp ve Uzm. Dr. Erdem Türkyılmaz, tarafından gerçekleştirilen operasyonun ardından Kambur sağlıklı bir şekilde taburcu edildi. Anne Ayşe Kambur, doğuştan kalp deliği olan oğlu İbrahim'in çeşitli tedavileri için yirmi yıldır İzmir'e gidip geldiklerin bu zaman zarfında maddi ve manevi olarak yıprandıklarını belirtti. Kambur; "Geçtiğimiz haftalarda tekrar bizi şehir dışı bir hastaneye yönlendirmişlerdi, doktor Erdem Bey'e annemim rahatsızlığından dolayı sürekli geliyorduk, oğlumun durumunu kendisine danıştığımızda, istersek doktor Cevat Bey ile bu işlemi burada gerçekleştirebileceklerini söyledi. Önce Allah'a sonra doktorlarımıza güvenerek tedavimizi olduk. Kendilerinden ve Medical Park Uşak Hastanesi yönetiminden çok memnunuz çok teşekkür ediyoruz, şehrimize böyle hizmetler getirenlerden de Allah razı olsun" dedi.
"YAKLAŞIK 1000 SAĞLIKLI DOĞUMUN BİRİNDE GÖRÜLÜYOR"
Kalp deliği hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Erdem Türkyılmaz konuyla ilgili olarak şunları söyledi; "Doğuştan kalbin delik olması yani Atrial Septal Defekt (ASD), kalp kulakçıkları arasındaki duvarda açıklık bulunması durumu. Bu yüzden akciğerlerde oksijenlenmiş kanın bir kısmı kısa devre yaparak sağ kalbe geçiyor. Bu olay yıllar içinde akciğere giden kanın artmasına, akciğer damarlarında basınç yükselmesine, kalp kasında hasara, nefes darlığına, ritim bozukluklarına ve kalp yetmezliğine neden olabiliyor. Hastalık, çocuklukta belirti verebildiği gibi uzun yıllar hiç bir şikayete neden olmadan da varlığını sürdürebiliyor. Yaklaşık 1000 sağlıklı doğumun birinde görülen ASD, diğer kalp delikleri kadar haşin bir üfürüm yapmadığından çok sayıda hastaya erişkin yaşa kadar tanı konamıyor."
"BU TÜR DELİKLERİN EN GEÇ 10 YAŞINDAN SONRA KAPATILMASI GEREKİR."
İlerleyen zamanlarda herhangi bir müdahale yapılmazsa deliğin kapanma olasılığının gittikçe düştüğüne dikkati çeken Uzm. Dr. Erdem Türkyılmaz; "Kulakçıklar arasında olan delikler düşük basınçlı yerde olduğu için kalpteki hasarı daha geç ortaya çıkarıyor. 40 yaşından sonra kalbi ve akciğeri bozuyor. O zamana kadar kapatılması lazım. Karıncıklar arasında olan daha ciddi bozukluktur. Bazı tipleri kendi kendine kapanıyor. Bu tür deliklerin en geç 10 yaşından sonra kapatılması gerekir. Deliğin çapı çok genişse zaten kalp yetmezliğine sebep olabilir. Kalbin boşluklarının basıncını yükselterek ameliyat olsa bile bozabilir, kalp kapağını olumsuz etkileyebilir, kapakta yetmezliklere sebep olabilir. Olay basit bir ameliyatla çözülebilecekken geri dönüşsüz bir bozukluk haline gelebilir" dedi.
ÜÇ TÜR 'ADS' VAR
ASD'lerin ameliyatsız kapatmaya uygun olup olmadığına yönelik değerlendirmede birkaç kriteri göz önünde tuttuklarını vurgulayan Doç. Dr. Ali Cevat Tanalap; "Öncelikli olarak deliğin duvardaki yerleşimine göre 3 türde ASD söz konusu. Cihazla kapama bu gün için ancak sekundum tipte ASD denilen, deliğin kulakçıklar arasındaki duvarın tam ortasında yerleşmiş olduğu durumlarda mümkün olabiliyor. Ancak tüm ASD'lerin yaklaşık yüzde 60-70'inin sekundum tipte olduğu göz önünde tutulduğunda çoğunlukla hastalar bu kriteri karşılıyorlar. Başka bir kriter deliğin büyüklüğü. Çok küçük
deliklerde cerrahi ya da ameliyatsız kapatma yöntemleri çoğunlukla hayat boyu gerekli olmuyor ve bu hastalar ömür boyu rahatlıkla sorunsuz izleniyorlar. Çok büyük deliklerde de özellikle 30 mm'den daha geniş bir ASD söz konusu ise ameliyatsız kapatma şansı azalıyor. Kalp duvarında deliğin çevresinde en az 4-5 mm sağlam bir doku parçası bulunması da kapatma için kullanacağımız cihazın duvara tam yerleşmesi için diğer bir önemli faktördür." şeklinde konuştu.
"DELİĞİN AMALİYATSIZ KAPATMAYA UYGUNLUĞUNU EKOKARDİYOGRAFİYLE ANLIYORUZ"
Kalpteki deliğin anatomisinin tam tespiti ve ameliyatsız kapamaya uygun olup olmadığını ise transözefageal ekokardiyografi yöntemiyle belirlendiğini söyleyen Doç.Dr.Tanalp konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi; "(TÖE) dediğimiz, hastanın yemek borusuna yerleştirilen özel bir ultrason cihazı ile yapılan inceleme sonucu karar verebiliyoruz. Bu yöntemlerle kesin karar veremediğimiz çok nadir olgularda anjiografi laboratuarında kalp kateterizasyonu ve kalbin MR incelemesi de sağlıklı bilgi verebilmektedir. Hastamız İbrahim'in de kalbindeki delik yapılan tetkiklerden sonra şemsiyeye benzer birkaç milimlik bir cihazın anjiyoyla yerleştirilmesi sayesinde kapatıldı ve bir gün sonra sağlıkla taburcu ettik." - UŞAK
Son Dakika › Yerel › Kalbindeki Deliği Ameliyatsız Kapattılar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?