Osmanlı döneminde de ipekböcekçiliği üretimi yapılan önemli bir merkez olan Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde yürütülen projelerle ipek üretimi yeniden canlandı.
1990'lı yıllarda yaşanan çatışmalarla gündeme gelen Kulp, son 7 yılda yürütülen projelerle artık ipekböceği üretimiyle adından söz ettiriyor. Türkiye'deki koza üretiminin yüzde 40'ını karşılayan ilçe, sektörde liderliği elinde bulunduran Bursa'yı geride bıraktı.
Üretimde yaşanan yapısal sorunlar ve yeterli besleme evi bulunmaması nedeniyle evlerini ipekböcekleriyle paylaşan aileler, evlerinin bir odasını kendilerine, 3 odasını da ipekböceklerine ayırıyor. Günün ilk ışıklarıyla beraber dut yaprakları taşıyarak ipekböceklerini beslemeye başlayan üreticilerin mesaisi gece geç saatlere kadar sürüyor.
Son derece hassas bir yapıya sahip ipekböceklerinde nem, sıcaklık, kimyasallar ve toz bulutu gibi etkenlerle kayıp yaşanmaması için gösterilen titiz uğraş 45 gün sürüyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca kilogram başına 20 lira, Koza Birlik Genel Müdürlüğü'nce de 4 lira destek verilen yaş kozada bu desteğin maliyeti karşılamadığını ifade eden üreticiler, destek ve üretim koşullarının iyileştirilmesi halinde üretimi yüzde 70'e çıkarmayı hedefliyor.
"Yaş koza üretimi 50 tona ulaştı"
Kulp'ta ipekböcekçiliğindeki gelişmeyi AA muhabirine değerlendiren Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 100 tonun üzerinde gerçekleştirilen üretimin bölgede yaşanan olaylar ve dışarıdan gelen ucuz koza nedeniyle 2000 yılında durduğunu, daha sonra Kulp Kaymakamlığı ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının girişimleri sonucunda hazırlanan projeler ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca verilen teşvikler ile yaş koza üretimine yeniden başlandığını söyledi.
Atalar, 2008'de Devlet Planlama Teşkilatı'na (DPT) ilçede ipekböcekçiliğinin tekrar gelişmesi için sunulan projenin 2009 yılında "İpek Üretim Merkezi" adı altında onaylandığını ifade ederek, bu kapsamda yürütülen çalışmalar, tohum ve eğitim desteği ile durma noktasındaki yaş koza üretiminin günden güne artarak geçen yıl 50 tona ulaştığını belirtti.
İpekböcekçiliğinde A'dan Z'ye üretim
Kulp Ziraat Odası Başkanı Kenan Akdeniz, yaşanan olaylar nedeniyle insanların göç etmek zorunda kalmasının beraberinde üretimsizliği getirdiğini söyledi.
Geçmiş yıllarda bölgede önemli bir işkolu olan ancak olaylar nedeniyle yok olmanın eşiğine gelen üretimi yeniden canlandırmak için çeşitli projeler hazırladıklarını vurgulayan Akdeniz, şöyle dedi:
"5-10 üretici ile başladığımız üretimde bugün 890 üreticiye ulaştık. Yaş koza üretiminde Türkiye liginde birinci sıradayız. Yaş koza üretimi dışında Kalkınma Bakanlığınca sağlanan hibe desteklerle İpek İplik Üretim Merkezi kuruldu. Artık ilçede yaş koza üretimi, ipek iplikten de kravat, puşi ve halı gibi ipek ürünlerin üretimi yapıldığı gibi kozadan ipek iplik üretimi de yapılacak. İpekböcekçiliğinde ilçede A'dan Z'ye üretim sözkonusu. Yok olmanın eşiğindeki İpekböcekçiliği Kulp'ta küllerinden doğdu. Yapısal sorunlara rağmen üretimi artırarak yolumuza devam ediyoruz".
"Kulp'un başka çıkış yolu yok"
Akdeniz, ipekböcekçiliğinin son yıllarda ilçeye ciddi bir katma değer ve istihdam yarattığını, ancak üreticilerin ipekböceği besleme koşullarında ciddi sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
Üreticilerin evlerinin bir köşesinde üretim yaparken diğer yandan da sosyal hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarına dikkati çeken Akdeniz, sağlıklı üretim için besleme evi sayısının artırılması gerektiğini belirtti.
Akdeniz, bölgenin geçmişte yaşadığı sıkıntıların bertaraf edilmesi için bazı alanların teşvik edilmesi gerektiğine dikkati çekerek şöyle dedi:
"Bu üretimi canlandırarak geçmişe karşı da sorumluluğumuzu yerine getirip kadim mesleğe sahip çıktık. Bakanlığın desteği ile üretilen yaş kozadan ipek iplik üretimi yapılacak Türkiye'nin ilk tesisi ilçemizde kuruldu. Üretilen ipek ürünlere Kulp'un eski adı 'Pasuri' ismini veren de Bakanımız Mehdi Eker'dir. Bakanlığın teşvikleri ile çok daha iyi yerlere geleceğiz. Üreticimiz tüm sıkıntılara rağmen yılmadı, üretti. Geçen yıl 50 tona yaklaşan üretimin bu yıl 50 tonu da aşmasını bekliyoruz. Çiftçi ürettiği yaş kozaya kilogram başına 24 lira destek alıyor. Ancak 2-3 yıldır destekleme artmadığından gelir, maliyeti karşılamıyor. Destek artar, üretim koşulları iyileştirilirse yaş koza üretiminde yüzde 70'leri hedefliyoruz. Bu, köyüne geri dönüp üretime katılmak isteyenler için de ciddi bir fırsat. Kulp'un başka çıkış yolu yok."
"Ülkedeki üretimde yüzde 40 pay sahibiyiz"
Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Cihan Güreş, ev ev dolaşarak ikna çabaları ile üretim sürecini yeniden canlandırdıklarını, bakanlığın verdiği prim sistemi ve destek modeli ile üreticilerin yeniden sürece dahil edildiğini söyledi.
Güreş, yürütülen proje ve çalışmalarla son 7 yılda hem üretim hem de dokuma alanında büyük gelişme kat edildiğini ifade ederek, "Türkiye'de yaş koza üretimi 135 bin ton. Ülkedeki üretimde yüzde 40 pay sahibiyiz" diye konuştu.
Türkiye'nin ilk İpek İplik Çekim Fabrikası
Güreş, 2008-2009 yıllarında Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler'e (BM) sundukları projelerle üretim koşularını iyileştirmek amacıyla 5 köyde 240 metrekareden oluşan örnek besleme evi, Ağaçlı beldesinde de bin 250 metrekare büyüklüğünde Türkiye'nin ilk İpek İplik Çekim Fabrikası'nı kurduklarını söyledi.
Besleme evlerinde kaliteli üretimin sözkonusu olacağını, İpek İplik Çekim Fabrikası'nda da yıllık 80 ton kuru koza çekimi yapılabileceğini vurgulayan Güreş, şöyle dedi:
"Çin'den gelen konunun uzmanlarından eğitim alan 30 kadın bu fabrikada istihdam edilecek. Kısa bir süre sonra faaliyete geçecek fabrikanın kurulmasındaki amaç bölgede üretilen hammaddeyi bulunduğu bölgede işleyip kozayı ipek ipliğe dönüştürmek. Türkiye ipek iplik üretiminde yüzde 100 dışa bağımlı olduğundan bu fabrika ile özel sektöre de katkı sunacağız. İlçede 4 yıl önce kaymakamlık öncülüğünde, desteklerimizle kurulan 3 ipek üretim atölyesinde de 35 kadın istihdam ediliyor. Meslek öğrenen kadınlar İşkur kapsamında ayda 440 lira gelir elde ediyor. Fabrikada ürettiğimiz ipek iplik artık bu atölyelerde ilmik ilmik işlenecek. Bunun sadece devlet eliyle yürütülmesi güç. Özel sektörü de, insan gücü, hammadde ve ipekböcekçiliği açısından potansiyeli yüksek bölgemize yatırıma davet ediyoruz".
Güreş, üreticinin verilen destekten yeterince memnun olmadığını vurgulayarak, devlet desteği ve özel çaba ile ipekböcekçiliğinde lider bir pozisyon yaratıldığını, bunu kalıcı kılmak için yapısal sorunların çözülmesine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Emekli olduktan sonra Diyarbakır'dan memleketi Kulp'un Narlıca köyüne yerleşerek üretime dahil olan İsmail Türk, eşi Sabiha Türk ile ailesinden miras olarak nitelendirdiği ipekböcekçiliği üretimini sürdürmeye çalışıyor.
Her sabah sırtlarında taşıdıkları dut yaprakları ile besledikleri ipekböceklerine 45 gün boyunca gözü gibi bakan 7 çocuk sahibi Türk çifti, üretimlerini artırmak için kozaya verilen desteğin artırılmasını, üretim koşullarının da iyileştirilmesini bekliyor.
İsmail Türk, desteğin maliyeti karşılamadığını anlatarak, kar edebilmeleri için desteğin 24 liradan en az 40 liraya çıkarılması gerektiğini belirtiyor. Tüm sıkıntılara rağmen ilçede üretimi 50 tona ulaştırdıklarını ifade eden Türk, imkanların elverişli olması halinde üretimi artırma konusunda iddialı olduklarını belirtti.
Şehir yaşamına veda ederek ilçeye göç edip dede mesleği ipekböcekçiliğini eşi ve 6 çocuğu ile sürdürmeye çalışan Ali Saltun, desteğin artırılması halinde üretimi 2 katına çıkartmayı planladıklarını belirtti. Saltun, huzur ortamında köye döndüklerini ancak destek olmazsa üretimi sürdüremeyeceklerini aktararak, "Babam 20 yıl önce ürettiği 60 kilo kozayla tüm ailenin geçimini sağlıyordu. Şimdi yol paramızı çıkaramıyoruz. Köye dönüp bu işi yapmak isteyen akrabalarımız var. Devlet el uzatırsa, imkanlarımızı seferber edip kendimize besi evleri yapıp üretimi artıracağız. İlçenin yıllık 50 ton üretimini böylece 70 tona çıkarabiliriz" diye konuştu.
İpekböcekleri ile aynı çatı altında yaşam
Kaynak köyünde yaşayan ve 13 yıldır evinde ipekböceği üretimi yapan Tekin Engin de yer sıkıntısı ve destek yetersizliği nedeniyle istedikleri üretimi gerçekleştiremediğini belirtti. Engin, besleme evleri ve destek miktarının artırılmasını beklediklerini vurgulayarak, "Ne yaşantımız yaşantı ne üretim istediğimiz şartlarda. Bu şartlarda yaptığımız üretim ile dahi, 'Kulp' denilince artık akıllara ipekböcekçiliği geliyor. Destekle üretim 2 katına çıkabilecekken bu potansiyel ve milli servet heba oluyor" diye konuştu.
Evinde üretim yapan Mümtaz ve Songül Aydın çifti de yeterli desteğin verilmesi halinde göç edenlerin dahi köylerine dönüp üretime katılmak istediğini belirtti.
Dededen kalma yöntemlerle üretim yaptıklarını vurgulayan Aydın çifti, kozanın altın değerinde olduğu günlerin geri gelmesini bekliyor. Mümtaz Aydın, "Özel besim evleri artırılsın, kaliteli koza üretelim. 3-4 yıldır fiyat artmadı. Mağduruz. Kulp'un tek çıkış yolu ipekböcekçiliği" dedi. Songül Aydın ise ipekböcekleri ile aynı evi paylaşmanın sıkıntılarına değinerek, koşulların elverişli olması, desteğin de artması halinde üretimi artırmayı planladıklarını ifade etti. - Diyarbakır
Son Dakika › Yerel › Kulp, İpekböcekçiliği ile Adından Söz Ettirtiyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?