Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın Açıklaması

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Bu ülkede terör, bu ülkede operasyon yapmak isteyenlerin, 100 yıldır planlarını devreye sokmak isteyenlerin ırgatlarıdır, taşeronlarıdır, onların beslemeleridir" dedi.

Memur-Sen, "Bir milyon üye güçlü sendika" sloganıyla Türkiye genelindeki sendikal çalışmaların ilk toplantısını Malatya'da gerçekleştirdi.

Yalçın, bir düğün salonunda gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada, Memur- Sen'in salt seküler sendikacılık olmadığını,  önceliklerinin üyelerinin hak ve menfaatlerinin korunması olduğunu söyledi.

Üyelerinin önemli kadar Türkiye'nin de önemli olduğunu belirten Yalçın, "Söz konusu memleket ise söz konusu ülkeyse bağımsızlıksa söz konusu bu ülkenin bağımsızlığının sembolü olan bayraksa söz konusu istikrar, büyük Türkiye ise o zaman gerisi teferruattır. O yüzden son süreçte 7 darbe girişiminin yaşandığı bir ülkede bütün darbelerin üzerimize kurulduğu zamanlarda darbeyi kıran teşkilat olduk" diye konuştu.

Türkiye'de hala çeşitli versiyonlarla darbe yapılmaya çalışıldığını savunan Yalçın, şunları söyledi:

"Bu ülkede halk iradesi olan yüzde 50'leri yansıtmış, sandıktan icazet almış bir siyasi partiye bile yargıya giderek kapatma davası açarak yargının siyasallaştırıldığı karanlık dönemleri yaşadık. O dönemlerde herkes 'Türkiye eski Türkiye'ye dönüşüyor' diye tereddüt ediyordu, Memur-Sen ailesi İstanbul Adliyesinin önüne toplanıp 'Laiklik bahane Ergenekon şahane demiştir'. Bu yürek ister. Onun için Gezi'de 'beyler mesele ağaç meselesi değil' diyerek Gezi'yi finanse eden baronların, faiz lobilerinin bedava kumanyalarını yiyip Ankara'ya, Başbakana muhtıra vermeye gelen ekibin içerisindeki sendikacılara dönerek 'bunun ekmek neresinde' çıkışını ortaya koyarak kral çıplak yine suç üstü oldunuz dedik."

Yalçın, emperyalist güçlerin Suriye'ye sırtlan gibi saldırdığını, Rusya'nın üzerine vazife olmamasına rağmen bütün yasal kuralları ihlal ederek Suriye'de operasyon yapmaya çalıştığını kaydederek, "DEAŞ'in yabancı ajanlar dolayısıyla beslenildiği ve tehdidi gösterilerek oranın dizayn edilmeye çalışıldığında bir kurgu yapıldığı süreçte biz DEAŞ'a terör örgütüdür dedik. Tıpkı PKK terör örgütü gibi. Bu ülkede terör, bu ülkede operasyon yapmak isteyenlerin, 100 yıldır planlarını devreye sokmak isteyenlerin ırgatlarıdır, taşeronlarıdır, onların beslemeleridir" şeklinde konuştu.

Milli birlik ve beraberliğin son derece önemli olduğunu vurgulayan Yalçın, şöyle konuştu:

"Çünkü biz sadece biz değiliz, biz sadece Türkiye değiliz. Bizi anlamak için Bosna'ya, Makedonya'ya, Arnavutluk'a, Kosova'ya gitmek lazım. Bizi anlamak için Sudan'a, Darfur'a gitmek lazım. Oradaki insanların size bakışını, oradaki insanların size yüklediği anlamı gözlerinde okumadan Türkiye'nin değerinin anlaşılmadığını bizzat yaşamış bir kardeşiniz olarak en son Balkanlar'da, Üsküp'te yaptığımız başkanlar kurulu toplantıda insanlar bize 'acaba Türkiye istikrarsızlaşır mı, acaba Türkiye'ye bir şey olur mu' diye kaygılarını paylaşırken, onların tedirginliklerine şahit olmak bizi üzdü, bizi kahretti. Çünkü onlar Türkiye ortadan kalktığında, Türkiye gücünü kaybettiğinde kendilerinin nefes alamayacağını bizlere ifade etti. Bizim garantörümüz Türkiye dediler. Onun için hesaplar Türkiye üzerine."

Yalçın, 7 Haziran genel seçimlerinden sonra çıkan tablonun, koalisyon fotoğrafının Türkiye'de neye mal olacağını kısa sürede ortaya koyduğunu belirtti.

Türkiye'nin yeniden bir istikrarsızlığı kaldıramayacağını kaydeden Yalçın, konuşmasına şöyle sürdürdü:

"1 Kasım'dan sonra oluşacak istikrarsız fotoğrafı bu ülke kaldıramaz. Onun için bizim istikrardan yana olduğumuzu, güçlü ülkeden yana olduğumuzu, zayıf Türkiye'yi oluşturmaya çalışan ve ona özlem duyanlara karşı üzerimize düşeni yapmamız gerektiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Biz özlemimizi ifade diyoruz. Geleceğe ilişkin yürüyüşün adresini ifade ediyoruz. Geleceğe ilişkin büyük Türkiye ideali yeniden bir dünya idealiyle olur. Yoksa mazlumların, mağdurların tamamının canlarının hiçe sayıldığı, çocukların cesetlerinin kıyımıza vurduğu bu acı fotoğrafların daha da artarak devam edeceği işaretler fazlasıyla vardır."