MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "17 Aralık günü teknik ve fiziki takip sonucunda yolsuzluk ağaları deşifre edilmiştir. Kirli kazanç bağları ortaya çıkarılmıştır. Zehirli sarmaşık gibi devlet ve toplum bünyesini saran rüşvet çarkı tüm yönleriyle tespit ve teşhir edilmiştir. Sahte belgelerle hayali ihracat teşebbüsleri almış başını yürütmüştür" dedi.
Bahçeli, partisinin Erzurum İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, "Bugün Recep Tayyip Erdoğan'dan kalan eser budur. Başka bir eser yoktur. Yalan eseridir, çalan eseridir ve talan eseridir" ifadelerini kullandı.
"İşte 11 yıldan bu yana bu aziz topluluğa soruyorum, 2002 yılından bu yana hayat pahalılığından kurtuldunuz mu? 2002 yılından bu yana ekonomik sıkıntılarınızı aştınız mı? 2002 yılından bu yana açlığınızı, yoksulluğunuzu giderebildiniz mi? Ama bunun yanında yıllardan bu yana yapılan bir şey vardır. Onu da hiç fark edemedik, hiç görmemezlikten gelerek yalana, talana, çalana aldandık ve sanki Türkiye'yi bunlar kurtaracak sandık ama aziz vatandaşlarım bu iktidar döneminde nüfusun 76 milyonu bulmuştur. 76 milyonun içerisinde 44 milyon, yani yüzde 59'u yoksuldur" diyen Bahçeli, yoksullar arasından şiddetli yoksul olarak algılanan açlığın 13 milyon olduğunu ifade etti.
Ülkede akşam evine ekmek götürebilecek bir gelir sahibi olmayan 13 milyon insan olduğunu belirten Bahçeli, "Bugün bu ülkede çoluğunun çocuğunun isteğine cevap veremeyen, eziklik içinde bulunan 13 milyon insanın aile babaları var. Evde her gün bir şeyleri yapıp çocuklarının karnını doyurabilmek için çaba sarf eden anneler var. Recep Tayyip Erdoğan'ın bunlardan haberi yok. Recep Tayyip Erdoğan'ın 2 milyon 746 bin işsiz olan özellikle de genç işsizlerimizden haberi yok. 2012 ile 2013 yılı arasında 154 bin genç işsizimiz artmış, sayın Recep Tayyip Erdoğan bütün bunların hepsine karşı bir tek şeyle uğraşmaya başlamış" şeklinde konuştu.
"Bunları iyi dinleyin, iyi analiz edin"
Genel Başkan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Kime nasıl ses vermişse kime nasıl söz vermişse Recep Tayyip Erdoğan Oslo'dan başlayan, İmralı'da çatallaşan Diyarbakır'da, Kandil'de düğümlenen bir süreci demokratik açılım zırvası olarak sunmuştur. Buna demokrasi gibi değerli kavramı, özgürlük gibi değerli bir kavramı, insan hakları gibi bir değeri kavramı ortaya koymuş ve milleti aldatarak demokratik açılım zırvasıyla Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirmiş ve PKK'yı siyasallaştırmış ve şu an PKK'nın 2014 yılında özerklik yılı ilan edileceği söylenmektedir. Şimdi burada bir tuzağın, bir oyunun, Türkiye'yi felakete götüren bir sahtekarlığın adını tam koymak lazımdır. 2013 yılı 21 Mart'ta İmralı adasına giderek oradan bir mektup alarak, Diyarbakır'a gelip, hain Öcalan'ın mektubu, barış mektubu olarak takdim edildiğinde o metni bir hatırlayın, merak edenler bir baksın şimdi de dün 21 Mart'ta yine bir mektup geldi. Orada okundu, ikisini yan yana koyduğunuz vakit oradan nereye varıldığını görmek lazımdır."
17 Aralık operasyonları
"Türkiye'ye, bu aziz topraklara iki devlet kurma yolu oradadır. Yani Türkiye'de iki devlet vardır ama bu Recep Tayyip Erdoğan'ın hırsızlığının üzerini örten iki devlet kavramı değildir. Türkiye'yi bölmeye götüren iki devlettir. Bir yandan Öcalan, bir yandan Recep Tayyip Erdoğan ama şimdi kalkmışlar Türkiye'de 17 Aralık'tan sonra başlayan ve bugün 96 günü bulan bir süreç içerisinde Türkiye'de neler oluyor. Bunlara bir kulak verin. Bunları iyi dinleyin, iyi analiz edin" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"17 Aralık 2013 günü bir savcı yapmış olduğunu uzun araştırmalardan sonra kolluk kuvvetlerine talimat vererek, bir operasyon başlatmıştır. Bu operasyon yolsuzluk ve rüşvet operasyonudur. Bu operasyonda 41 kişi tutuklanmıştır. Yolsuzluk ve rüşvete katılanlara baktığımızda bir tane belediye başkanı ve kardeşi diğer yanda bir genel müdür, Halk Bankası genel müdürü diğer yanda 4 tane bakan ve bakanın yanında da dört tane çocukları var. Bunlar, Türkiye'yi bu yönüyle yolsuzluk ve rüşvetlik bataklığının içerisine sokmuşlar. Şimdi bunlarla ilgili 17 Aralık günü teknik ve fiziki takip sonucunda yolsuzluk ağaları deşifre edilmiştir. Kirli kazanç bağları ortaya çıkarılmıştır. Zehirli sarmaşık gibi devlet ve toplum bünyesini saran rüşvet çarkı tüm yönleriyle tespit ve teşhir edilmiştir. Sahte belgelerle hayali ihracat teşebbüsleri almış, başını yürütmüştür.
AKP'li bakanlar yaklaşık 44 milyon avroluk haram parayı hukuksuz, haksız ve usulsüz yere almışlar ve açıkça milli iradeye ve görevlerinin saygınlığına ihanet etmişlerdir. Böyle bir durum karşısında AKP'ye oy vermiş kardeşlerim sayın başbakan önce milletimizi sonra partisine oy veren o değerli vatan evlatlarını istismar etmiş, aldatmıştır" ifadelerini kullanan Bahçeli, "Bir ülkenin başbakanı bir milyar dolar yolsuzluk ve rüşvete karışmış Türkiye'deki her kamu ihalesinde, her alışverişte, her yatırımda, her projede kendi özel hakkını alarak servetine servet katma yolunu tercih etmişse artık o başbakan başbakanlıktan çıkmış demektir. Meşrutiyetini kaybetmiş demektir."
- Erzurum
Son Dakika › Yerel › MHP'nin Erzurum Mitingi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?