Soma'daki Maden Faciası Davası

Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, Soma'daki maden faciası davasının bugün görülecek duruşması öncesi madenci aileleriyle görüştüklerini, tepkilerinin ölçülü olmasını arzu ettiklerini belirterek, davanın başka bir ilde görülmesinin sağlıklı olmayacağına inandıklarını söyledi.

Önceki gün tutuklu 8 sanığın mahkeme salonuna getirilmesi kararıyla ertelenen Soma'daki maden faciası ile ilgili davaya bugün devam edilecek.

Önceki güne göre daha sakin geçtiği gözlenen duruşma öncesi aileler, giriş noktasında bekletilmeden, üst aramasının ardından mahkeme salonuna alınmaya başlandı. Duruşma salonu çevresinde polis geniş güvenlik önlemleri alınırken, salona 3 aşamalı güvenlik bölümünden geçildikten sonra girilebildi. Duruşmaya girenlerin üst aramaları yapılırken, salonuna cep telefonu, bozuk para, çakmak, pet şişe gibi malzemeler sokulmadı.

Bu arada duruşma salonuna alınmayan bazı sendika üyeleri ile polisler arasında kısa süreli tartışma yaşandı.

-Madenci yakınları sanıklarla "yüz yüze"

Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güvenlik anlamında kaygı taşımadıklarını, önceki duruşmada yaşanılan olaylardan güvenlik kuvvetlerinin de ders çıkardığını, benzer bir durumun bugün yaşanmadığını ifade etti.

Ailelerin davayı rahat izlemesi için gerekli önlemler alındığını kaydeden Arslan, duruşmanın bugünkü bölümünde kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından sanık ifadelerine geçilmesinin planlandığını bildirdi.

Ailelerin bu duruşmada ilk kez tutuklu sanıklarla yüz yüze geleceğini dile getiren Arslan, "Ailelerin tepkisinin olması normaldir, mahkemenin bunu anlayışla karşılamasını umut ediyoruz. Olağanüstü önlemler almaya gerek yok. Geçen duruşmada sanık avukatlarına yönelik ufak bir iki tepkisel yaklaşım oldu. Ama direkt saldırı anlamında bir eylem olmadı. Bu duruşmada olmayacağını düşünüyoruz. Öyle bir şey olması durumunda müdahil avukatları olarak müdahale ederiz" diye konuştu.

Güvenlik kaygılarının, davanın başka bir ile taşınması ihtimalini gündeme getirdiği yönünde bir soru üzerine Arslan, bu davanın yaşandığı yerde görülmesini arzu ettiklerini vurguladı.

Acılı ailelerin bu davayı takip etmesini, davanın içinde olmalarını arzu ettiklerine değinen Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ailelerle görüşerek telkinde bulunduk. Buradaki acıların ifade ediliş şeklinin, verilen tepkilerin ölçülü olmasını arzu ediyoruz. İstemediğimiz kararların alınmasına neden olmamasını, buna gerekçe gösterilmemesini istiyoruz. Bir günlük arada aileler üzerinde bir çalışma yaptık. Burada yapılacak yargılamada gerçek adalete ulaşmaya çalışacağız. Bu dava başka bir ile alındığı taktirde hem ailelerin izlemesi mümkün olmayacak hem gerçek delillerin ortaya çıkması zorlaşacak. Çünkü mahkeme heyeti de bu acıyı Soma halkıyla birlikte yaşadı. Savcılık makamının, bu makamın, bu heyetin bu davayı sonuçlandırması dava açısından sağlıklı olacaktır."

-"Hayallerimizi bitirdiler"

Duruşma için 1 yaşındaki kızıyla İzmir'in Kınık ilçesinden gelen Yeşim Yılmaz, duruşmaya eşinin hesabını sormak için geldiğini anlattı.

Sanıklarla "yüz yüze" olmak istediklerine işaret eden Yılmaz, "Bu ecel değil katliam. Kendilerini düşündüler, eşlerimizi düşünmediler. Çocuklarımızı yetim bıraktılar. Benim eşim 26 yaşındaydı, 3 kızımız vardı. Hayallerimizi, hayatımızı bitirdiler, 3 çocuğumla kaldım. Bugün mahkeme bitsin istiyorum, cezaları kesilsin. Ceza alırlarsa hem biz hem eşlerimiz daha huzurlu oluruz" şeklinde konuştu.

Öte yandan, Akhisar girişinin İzmir Karayolu bölümünde toplanan bazı sivil toplum örgütleri ve madenci ailelerinin bulunduğu grup, duruşma salonunun bulunduğu alana kadar yürüdü.

Duruşma salonuna dönüştürülen kültür merkezi yanındaki parkta grup adına basın açıklaması yapan avukat Can Atalay, geçen duruşmada bazı madenci ailelerinin salon dışında kaldığını, bu kez benzer bir olayın yaşanmadığını ifade etti.

Can, duruşmanın başka ilde görülmesini isteyenlerin bulunduğunu, buna izin vermeyeceklerini sözlerine ekledi.

-Sanıklar hakkında istenilen cezalar

Faciada sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla bazı maden şirketi yöneticileri ve çalışanları hakkında açılan davada, tutuklu 8 sanık "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle yargılanıyor.

Tutuksuz 37 sanıktan 12'sinin "taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarının istendiği davada, 25 tutuksuz sanık hakkında ise bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.