Soma'daki Maden Faciası Davası

Soma'daki maden faciasına ilişkin davanın 5. duruşmasında, kazadan yaralı kurtulan mağdurların dinlenmesine devam edildi.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın 27'nci oturumunda, kazanın meydana geldiği bölgeye yakın olan ve alevleri ilk görenler arasında yer aldığı belirtilen Ercan Metin ifade verdi.

Metin, olay günü sık sık elektriğin kesildiğini kaydederek, 14.30'da da bakım yapmak için 4. bandın aşağısına gittiklerini söyledi.

Elektrik olmadığı için bandın çalışmadığını, bu nedenle de sağlıklı bilgi alamadığını belirten Metin, 14.45 civarında bandın üst kısmından büyük alev topu geldiğini görünce arkadaşlarıyla kaçtıklarını, başmühendis Mehmet Efe'nin yönlendirmesiyle mekanize ayaktaki kaçamağa sığındıklarını anlattı.

Metin, buradaki bekleyişleri sırasında kimse gelmeyince çıkmak isteyenlerin yaşamını yitirdiğini ifade ederek, gece yarısına doğru bekledikleri noktanın gazla dolduğunu, sırasıyla gaz maskeleri ve oksijen tüplerini kullanarak hayatta kalmaya çalıştıklarını vurguladı.

Bazı gaz maskelerinin küflü oldukları için kullanılamadığını, bir arkadaşının bu yüzden can çekişerek hayatını kaybetmesine tanık olduğunu aktaran Metin, "Üretim baskısı vardı. İhmal var. Suçlu kimse cezasını çeksin, şikayetçiyim" dedi.

Avukatlar arası tartışma

Daha sonra sanık ve mağdur avukatları, Ercan Metin'e bazı sorular yöneltti.

Tutuklu sanıklardan Akın Çelik'in avukatı Yusuf Koçyiğit'in, sözleriyle mağdurun beyanını yönlendirmeye ve baskı uygulamaya çalıştığını ileri süren mağdur avukatları, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'dan duruma müdahale etmesini istedi. Bunun üzerine iki tarafın avukatları arasında usul tartışması çıktı.

Mahkeme Başkanı Ballı, bu sırada sanıklar ve avukatlarına bağırarak tepki gösteren madenci yakınlarından ikazlara uymayanları, salonun dışına çıkarttı.

Mağdur avukatlarının, salondakileri tahrik ettikleri suçlamasını yöneltmesi üzerine sanık avukatları, "Onlar da kaşınıyor" deyince salondaki gerginlik arttı.

Sanık avukatlarından Koçyiğit, haklarında suç duyurusunda bulunmak için kendilerine hakaret edenlerin kimlik tespitinin yapılması talebinde bulunarak, savunma güvenliği bulunmaması nedeniyle yeniden hakaret edilmesi halinde salonu terk edeceğini söyledi. Koçyiğit'in bu sözleri, salondakiler tarafından alkışlandı.

Mağdur avukatları, sanıkların avukatlarıyla söz alabildiklerine dikkati çekerek, duruşmaların adilce devamı için kendilerinin de asil müvekkilleriyle soru yöneltmek istediklerini belirtti.

Gerginliğin devam etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Ballı, duruşmaya ara verdi.

Mağdur yakınları tepkili

Merhum madenci Ali Kavas'ın eşi Gülten Kavas, gazetecilere yaptığı açıklamada, sanık ve avukatlarının sabırlarını denediğini savundu.

Kavas, "Onlar 301 kişiyi yaktı, Allah da onları yaksın. Hakaret ediyormuşuz. Hakim hepimizi dışarı çıkartıyor, yarın da almayacaklarmış. Adalet bu mu? Bizim de kaderimizi sonlandırmak istiyorlar" diye konuştu.

Duruşmayı takip eden HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da maden ocağına ruhsat veren ve denetleyen kamu görevlilerinin de yargılanması gerektiğini savunarak, "Davaya kamuoyu duyarlılığı gittikçe düşüyor. Biz bu davanın takipçisiyiz. Adalet mücadelesi, kamu görevlilerini de bu işin içine katıncaya kadar devam edecek" görüşünü paylaştı.

Davada 8'i tutuklu 46 sanık yargılanıyor.