Scooter kazasında çocuklarını kaybeden gözü yaşlı aileler en ağır cezayı istedi - Son Dakika
3.Sayfa

Scooter kazasında çocuklarını kaybeden gözü yaşlı aileler en ağır cezayı istedi

Scooter kazasında çocuklarını kaybeden gözü yaşlı aileler en ağır cezayı istedi -İlk duruşmada mahkeme sürücünün tutukluluk halinin devamına karar verdi -Gözü yaşlı anne Sevim Kayahan: -"O sürücü 50 kilometre hızla gidiyor olsaydı çocuklarımız şu an yanımızda ve biz burada olmayacaktık" -Anne...

10.01.2023 14:01  Güncelleme: 18:14

Scooter kazasında çocuklarını kaybeden gözü yaşlı aileler en ağır cezayı istedi

-İlk duruşmada mahkeme sürücünün tutukluluk halinin devamına karar verdi

-Gözü yaşlı anne Sevim Kayahan:

-"O sürücü 50 kilometre hızla gidiyor olsaydı çocuklarımız şu an yanımızda ve biz burada olmayacaktık"

-Anne Ela Balcı.

-" Yaşanan olay cinayetten farksız bir kazadır, birebir cinayettir, çifte cinayettir"

ANTALYA - Antalya'da, elektrikli scooter kullanan iki lise öğrencisine, otomobille çarparak ölümlerine neden olan ve hakkında 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılan sürücünün ilk duruşması görüldü. Mahkeme sürücünün tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Kaza, geçtiğimiz 22 Ekim akşamı, Muratpaşa ilçesi Portakal Çiçeği Caddesi'nde meydana geldi. Üniversite sınavına hazırlanan lise öğrencileri Mahmut Yağız Balcıve Ada Kayahan(17), dershaneden çıktıktan sonra arkadaşlarıyla buluşup, yemek yedi ve evlerine gitmek için elektrikli scotere bindi. Balcı, idaresindeki scootere, süratli olduğu iddia edilen Muhammed Can Gülmez yönetimindeki 07 BBS 63 plakalı otomobil çarptı. Kazada ağır yaralanan Balcı ve Kayahan, kaldırıldıkları özel hastanede hayatlarını kaybetti.

Gözaltına alınan Gülmez ise sevk edildiği hakimlikçe tutuklandı. 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edilen iddianamede Gülmez için, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Antalya Adliyesi 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya sanık Muhammed Can Gülmez tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS yöntemiyle katıldı. Maktullerin aileleri ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.

Savunmasında 23 yaşındaki Murat Can Dönmez, hemşirelik bölümü mezunu olduğunu ve üniversite öğrenimine devam ettiğini söyledi.

Olay gününü anlatan Dönmez, " Mehmet Özdemir arkadaşımla Kırcami'den Sampi Kavşağına ilerlerken saat 23. 4o sıralarında hızım 78 kilometre civarındaydı. Bulunduğum yolda sol şeritte seyir halindeydim ama palmiye ağaçları nedeniyle orta refüjdeki kişileri göremiyordum. Yanımda araç yada engelleyici durum yoktu. Yol açıktı, yağış yoktu aydınlatma vardı. Belirttiğim hızla seyrederken birden orta refüjden maktulün kullandığı aracı gördüm ancak olay ani geliştiği için fren basmam ve sağa manevra yapmama rağmen kurtaramadım. ve kaza meydana geldi. Kendim sağlıkçıyım. Bir dakika içinde 112'yi aradım. Yaralıya müdahale etmeye çalıştım. Ancak sonuç olmadı. Ben bu olay sebebiyle ölenlerin yakınların baş sağlığı, ölenlere Allah'tan rahmet eylesin" dedi. Dönmez, uyuşturucu madde, sigara yada alkol kullanan biri olmadığını belirtti.

"Sağa kırdım"

Dönmez, değişik trafik cezaları aldığını ve raporların doğru olduğunu söyleyerek, " Cezaevinde ortamında psikolojim bozuldu. Eğitim hayatım yarım kaldı, bu nedenle tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum. Olay esnasında frenle birlikte sağa manevra yaptım. Kırcami yolunda keskin bir viraj var o viraja hızla girmem imkansız. Çok pişmanın keşke bu olay olmasaydı" dedi.

Müşteki avukatının, "Telefondan canlı yayın yaptı mı, telefonla görüştü mü, aracın çarpma anında kendi fren sistemi varmı" şeklindeki sorular karşısında sanık Dönmez, " Benim kullandığım araç arkadaşımdan satın alındı bende o gün geçici olarak kullanıyordum. Araç yeni bir modeldi. Benim telefonum wıfiye bağlıydı ve müzik dinliyordum. Kaza öncesinde kız arkadaşımla görüşmüştün, sonrasında ilk önce 112'yi sonra aracın sahibini sonra, babamı aradım. İnternetim açık sosyal medya gruplarım var. Aracın kendin aırbagların açılması ve kendini kilitlemesi ve fren yapması gibi bir durum yaşanmadı. Ben görür görmez fren yaptım, direksiyonu da sağa kırdım. Zorunlu sigortanın yapılmadığından haberim yoktu. Sosyal medya hesaplarımda hız yada drift gibi paylaşımlar yapmadım. Şehir dışında biraz her zaman değil. Her zaman hızlı araç kullanan biri değilim" dedi.

Başka aileler yanmasın"

Ada Kayahan'ın babası Murat Kayahan ise, " Şikayetçiyiz. Sanığın sosyal medya hesaplarında hızlı ve drift görüntüleri olduğunu, arkadaşlarını etiketlediği tespit ettik. Buradan çıkacak her karar bizim acımızı dindirmeyecek çocuklarımız geri getirmeyecek. Bu ülkenin yarınları geleceği için çocuklarımızı pamuklara sararak büyüttük. Kızım o gün dershaneden geliyordu. Herkesi vicdanına havale ediyorum. Sosyal medya görüntülerine mahkeme ulaşabilir. Başka aileler yanmaması için mücadelemizi devam ettireceğiz. Kötülük kazanmasın. Sanığın baş sağlığı dileğini kabul etmiyorum" ifadelerine yer verdi.

Anne Sevim Kayahan, konuşmak istemediğini ve sanıktan sonuna kadar şikayetçi olduğunu bildirdi.

Kız kardeş Sevim Kayahan, tek kardeşini kaybetmenin derin bir acısı içinde olduğunu ifade ederek, şikayetçi olduklarını bildirdi.

"En ağır cezayı alsın"

Yağız Balcı'nın babası Ali Balcı, şikayetçi olduklarının altını çizerek, "Sanığın en ağır ceza ile cezalandırılmasını istiyoruz. Çocuklarımız geri gelmeyecek onların acısıyla yaşamayı öğreneceğiz. Sanığın baş sağlığı dileğini kabul etmiyorum" dedi.

Anne Ela Balcı, "Acı içindeyiz. Birilerini hızlı araba kullanacak diye bizim çocuklarımız toprak altında. Hızlı araba kullanmak cana kastetmektir. 50 km yolda 140'la gidemezsin. İki güzel çocuğum toprağın altında en ağır ceza neyse onuna cezalandırılmasını istiyoruz. Ada ve Yağız gelmeyecek. Kurallar boşa değil. Başsağlığı dileklerini kabul etmiyorum. Sanık eğitim hayatına devam edemediği için bunalıma girdiğini söylüyor. Bizim çocuklarımız üniversiteye gidemeyecek, evlenemeyecek, çocukları olmayacak bizim hayatımız bitti" ifadelerine yer verdi.

"Çelişkili ifadeler"

Olay anında sanığın yanında bulunan tanık Mehmet Özdemir(26),"Sanığı 6 aydır tanıyorum. Olay günü havalimanından arkadaşı aldık, başka bir yere bıraktık. O esnada sanık telefon görüşmesi yaptı. Ancak görüşmenin araç multimedya ile yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Radyo açık değildi. Müzik dinlemiyorduk radyo açık değildi. Araç hareket halindeyken telefon görüşmesi olmadı. Navigasyon sistemi açıktı. Yaya geçidine yaklaştığımızda farkettim, sanığın farketmesiyle direksiyonu sağa kırıp fren yaptığını hissettim. Çarpmayla birlikte cam kırıkları koluma isabet ettik kazanın şokunu yaşadım. Sanığın maktullerin yanına gittiğini gördüm. Sanığın hızının yaklaşık 80 kilometre civarında olduğunu tahmin ediyorum. Sosyal medyadan takip ediyorum, arabasıyla çekilen fotoğrafları var ama drift artığı yada hız yaptığına dair görüntülere rastlamadım" açıklamasını yaptı.

"Tutuksuz yargılamayı talep ediyoruz"

Sanığın avukatı Şahali Arslan," Bu olay yaşandıktan sonra bu olay 50'lik yoldu. Normalde yol 70 kilometrelik yol. Scooter sürücüsü 0.84 promil alkollü çıktı. Yeniden rapor tanzim sanığın araç kullanırken hızına ilişkin görüntü kayıtlarından bu hususunun tespitine yönelik gerekli tespitlerin yapılmasını istiyoruz.Sanığın pişmanlığı ortada, deliller toplandı.Öğrenci olduğu için eğitim hakkı var. Kaçma durumu söz konusu değil, sanığın tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Aile avukatları ise sanığın 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme' suçundan yargılanmasını talep etti. Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, görüntü kayıtlarının yeniden incelenerek kusur durumunun belirlenmesi için duruşmayı 7 Şubat tarihine erteledi.

"Sonuna kadar gideceğiz"

Duruşma çıkışı adliye önünde Ada Kayahan ve Yağız Balcı'nın aileleri basın açıklaması yaptı. Gözyaşları içinde birbirlerine sarılan ailelerden anne Sevim Kayahan, bu olayın bir kaza değil cinayet olduğunu belirterek, "Hukuk mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Eğer o sürücü 50 kilometre hızla gidiyor olsaydı çocuklarımız şuan yanımızda ve biz burada olmayacaktık. Sonuna kadar gideceğiz" dedi.

"Cinayettir"

Diğer anne Ela Balcı yaşanan olayın cinayetten farksız bir kaza olduğunu ifade ederek, " Birebir cinayettir, çifte cinayettir. Gencecik çocuklarımızla vedalaştık. Bu emsalsiz bir acı. Davamızın sonun kadar arkasındayız. Sürücünün en ağır ceza neyse onunla cezalandırılmasını istiyoruz. Birileri arabaları hızlı kullanıyor diye gencecik çocukların hayatlarına son veremezler. Artık bir bu uyanış olsun" diye konuştu

"Kötülük kazanmasın"

Adliye önünde açıklama yapan Murat Kayahan, " Biz çocuklarımızı kaybettik hiçbir şey onları geri getirmeyecek. Hiçbir ceza bizi asla ve asla tatmin etmeyecek. Biz istiyoruz ki başka Adalar başka Yağızlar bu uğurda gitmesin. Herkes bu ülkenin kurallarına öge hareket etsin. Bu doğrultuda aracını kullansın. Biz çocuklarımızı pamuklara sararak büyüttük. Bu insanlara sunmak için büyütmedik. Biz çocuklarımız yaşasın istiyorduk. Artık kötülük kazanmasın" ifadelerini kullandı

" Bilinçli taksir hükümleri uygulanacak"

Ailelerin avukatı Deniz Aksoy, ilk duruşmanın iyi geçtiğinin altını çizerek, " Mahkeme heyeti dosyaya hakim. Sanığa sorduğu sorularla olaydaki tüm çelişkileri giderdiler. ve mahkeme sanığa bilinci taksirden ek savunma verdi. İddianamede bilinçli taksir istenmemişti. Bu olayda bilinçli taksir hükümlerinin uygulanacağı kanaatindeyiz. Bu dosya Antalya'dan verilecek bir kararla trafik kazaları açısından bir örnek teşkil edecek. Sürücü ve yayalar açısından örnek bir karar olarak herkesin trafik kurallarına uyması gerektiğini ortaya koyacak. Bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasıyla beraber sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bu nedenle mahkemenin üst sınırdan bir ceza vereceği kanaatindeyiz" diye konuştu.

Scooter kazasında çocuklarını kaybeden gözü yaşlı aileler en ağır cezayı istedi
Kaynak: İHA

Son Dakika 3.Sayfa Scooter kazasında çocuklarını kaybeden gözü yaşlı aileler en ağır cezayı istedi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement