Usta'nın Hikayesi - Son Dakika
Güncel

Usta'nın Hikayesi

Usta\'nın Hikayesi

Başbakan Erdoğan: (3) "Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Böyle tanımlarım. Ama şimdi tabii bazıları hep 'aşık oldum' diyorlar ama aşık olduktan sonra bakıyorsun birçok kişiye de aşık oluyor. Aşık olduklarının sayısı çok artıyor. Ama bizimki öyle değil. Biz bir aşık olduk, pir aşık olduk ve öyle devam ediyoruz" "Evlendiğimiz andan, o günden bugüne siyasi mücadelem içerisinde tabii bir gün olsun 'niye geç geldin' sorusuyla karşı karşıya kalmadım. Bana bir kez büyük kızım öyle bir serzenişte bulundu. Ama o serzeniş 'niye geç geldin' anlamında değildi aslında. O sadece tabii bize hasret, ben de onlara hasretim"

04.09.2013 00:36

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'la ilk karşılaşmasını anlatırken, "Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Böyle tanımlarım. Ama şimdi tabii bazıları hep 'aşık oldum' diyorlar ama aşık olduktan sonra bakıyorsun birçok kişiye de aşık oluyor. Aşık olduklarının sayısı çok artıyor. Ama bizimki öyle değil. Biz bir aşık olduk, pir aşık olduk ve öyle devam ediyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, Beyaz TV'de yayımlanan Usta'nın Hikayesi Belgeseli'ni, sunucular Ferda Yıldırım ve Ertem Şener ile izleyerek değerlendirmelerde bulundu.

Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim ve Hidayet Türkoğlu'nun Başbakan Erdoğan'ın spora ve sporculara yaklaşımıyla ilgili yorumlarının yayınlanması üzerine Erdoğan, Terim ve Türkoğlu hakkında görüşlerini paylaştı. Terim'i futbolculuğu döneminden tanıdığını, başarılı bir futbolcu ve teknik direktör olduğunu ifade eden Erdoğan, Terim'in futbola hırsıyla zevk katan biri olduğunu dile getirdi.

Kendi hocasının da "Oğlum topu yiyeceksin" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Ben zaman zaman da sporu siyasetle de özdeş tutarım. Çünkü oradaki o kolektif anlayış olsun, o hırs olsun, o başarıya inanmak olsun. Başarıya inanacaksın. 'Biz bu işi başaracağız', kolektif anlayış o. 'Biz bu işi zaferle kucaklaştıracağız', buna inanacaksın. Fatih hocada bu var. Bunu görüyorum" diye konuştu.

Hidayet Türkoğlu'nun Türk basketbolunda örnek olan lider isimlerden biri olduğunu belirten Erdoğan, Türkoğlu'nun hem milli takımda hem de Amerika'da oynadığı dönemde Türkiye'yi başarıyla temsil ettiğini anlattı.

Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'la ilk karşılaşmalarını anlatmasının istenmesi üzerine, partinin bir toplantısında eşinin ön sıralarda oturduğunu ve kendisinin dikkatini çektiğini söyledi. Erdoğan, "Ben de doğrusu o anda yeni şeyle 'elektriklenme' diye ifade edilen ama işin edebi noktasına baktığınız zaman 'aşık olmak' deniliyor ya böyle bir durum orada meydana geldi" diye anlattı.

-"Bir aşık olduk, pir aşık olduk"-

Kendisinin aşkı tanımlamasının biraz farklı olduğunu belirten Erdoğan, "Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Böyle tanımlarım. Ama şimdi tabii bazıları hep 'aşık oldum' diyorlar ama aşık olduktan sonra bakıyorsun birçok kişiye de aşık oluyor. Aşık olduklarının sayısı çok artıyor. Ama bizimki öyle değil. Biz bir aşık olduk, pir aşık olduk ve öyle devam ediyoruz" diye konuştu.

Erdoğan, Emine Erdoğan'ı istemeye gittiklerinde kahvesine tuz atılıp atılmadığının sorulması üzerine, "Sağolsun o bana öyle bir şey yapmadı" karşılığını verdi. Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in oğluna kız istemeye gittiklerini anlatan Erdoğan, "O gün orada meğerse öyle bir sürpriz yaptılar. Kızımız, oğlumuzun kahvesine tuzu herhalde fazla kaçırmış olacak ki baktım ki oğlumuz kıvranıyor" dedi.

Annesi, babası ve yengesiyle Emine Erdoğan'ı istemeye gittiklerini anlatan Erdoğan, "Giderken de kakaolu veya çikolatalı bir baklava yaptırmıştım. Onu oraya getirdik. O gün tabii isteme işlemini yaptığımızda sonradan öğrendim ki ben bayağı kızarmışım, çok deneyimli tecrübeli filan da değilim. Babam, annem filan, kayınpederim, kayınvalidem en ufak bir zorlama filan çıkarmadan bize olumlu cevabı verdiler. Çok da uzatmadık zaten. Biz hemen hemen bir sene içinde nişanımızı ve nikahımızı kıyıverdik" diye konuştu.

-"Orhan baba' boşuna demiyorlar"-

Sanatçı Orhan Gencebay ise Erdoğan'la kız istemeye gittiklerine ilişkin anısını aktarırken, Erdoğan'ın kendisine "Sen benim büyüğümsün, sen benim ağabeyimsin" diyerek kız isteme görevini verdiğini söylemesi üzerine Erdoğan, "Orhan Beye de yakışır yani. Hakikaten abilik de yakışıyor, babalık da yakışıyor. 'Orhan Baba' boşuna demiyorlar. Orhan Baba'lığının gereğini yapması gerekir" ifadesini kullandı.

-"Babacığım bir geceni de bize ayır"-

Emine Erdoğan'ın tüm toplantılarda etkinliklerde yanında olduğu hatırlatılarak, eşini hangi kelimelerle tarif edeceğinin sorulması üzerine Erdoğan, evlendikleri andan itibaren eşinin de sosyal hayatın içinde bir dernekte faaliyetlerini yürüttüklerini belirtti. Kendisinin de o dönemde gençlik kollarında çalıştığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Gerçekten evlendiğimiz andan, o günden bugüne siyasi mücadelem içerisinde tabii bir gün olsun 'niye geç geldin' sorusuyla karşı karşıya kalmadım. Bana bir kez büyük kızım öyle bir serzenişte bulundu. Ama o serzeniş 'niye geç geldin' anlamında değildi aslında. O sadece tabii bize hasret, ben de onlara hasretim. Ama verdiğimiz mücadele böyle bir zamanı ayırmaya fırsat vermiyor. Geceleri bir iki böyle geliyoruz eve. O zamanda mücadele şu andaki kadar rahat değil. Daha zor sıkıntılı dönemler. 80 öncesi dönemleri bahsediyorum.

Bir gece yatak odamızın kapısına ufak bir pusula, büyük kızım Esra asmış, 'Babacığım bir geceni de bize ayır'. Duygulandım. Onların da hakkı vardı tabii. Çünkü ben gidiyorum onlar yatıyor, ben kalktığımda onlar okula gitmiş oluyorlar. Böyle bir durum. Fakat bütün yavrularımla beraber aynı istikamete bakış, aynı yolda yürüyüş, eşimin gerçekten çok ciddi bir yükü bu noktada almış olması, onun arkamda tabii bu noktada dik duruşu işimizi kolaylaştırdı ve biz de rahat rahat diyebilirim ki 40 yıla yaklaşan siyasi mücadelemizde bizi rahat kıldı. Bu heyecanımızın devamını güçlü kıldı."

Erdoğan, kıyafetlerini seçerken eşinin ya da kızlarından destek alıp almadığı yönündeki soruya da "Ben bu konuda eşime ve çocuklara yük olmam. Hepsini kendim hallederim" karşılığını verdi.

El becerileri ve evdeki küçük tamiratlarla ilgili bir soru üzerine, belediye başkanı olduktan sonraki süreçte bu tür işlerin üzerinden gittiğini söyleyen Erdoğan, "Ama Kasımpaşa'da oturduğumuz dönemlerde buna benzer işler, badana, boya bu tür işler yani şartları eğer bana kalıyorsa yaptıramadığım zaman yapma gayreti içerisinde oldum ve yaptım" cevabını verdi.

Yemek yapma konusunda bir becerisinin olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, öğrencilik yıllarında menemeni, sucuklu ve pastırmalı yumurtayı iyi yaptığını ancak evlilik sonrasında ise mutfağın kendilerine kalmadığını ifade etti.

Emine Erdoğan'ın yemek konusunda tavsiyelerinin olup olmadığı yönündeki soruya ise Erdoğan, eşinin bu konularda hassas olduğunu ve alternatif tıbbı yakından takip ettiğini belirtti. Erdoğan, "Ben de mümkün olduğunca tabii onlara uymaya çalışıyorum ama zaman zaman bozduğum da oluyor" dedi.

Oyuncu Şahan Gökbakar'ın, Erdoğan'ın, sanatçılarla Dolmabahçe'de yaptığı kahvaltıda tokalaşma sırasında kendisine, "Tombişim nasılsın. Hala erimedin mi?" dediğini ve bundan dolayı fazla bir şey yiyemediğini belirtti. Erdoğan ise Gökbakar'ın bu sözlerine karşı, "Sağlığı için gerçekten daha dikkatli olmasında fayda var. Hamur işlerini azaltmasında çok çok fayda var. Mesela ben şimdi iyice azaltmaya başlıyorum. İki gündür başladım. Zannediyorum bunlar faydalı olacak. Can boğazdan çıkarmış" diye konuştu.

-"Torunlar evlatları bize aratmadı"-

"Sizin için evlatlarınız mı, yoksa torunlarınız mı" şeklindeki soruya karşılık Erdoğan, "Bu konuda çok değişik şeyler söylenir. Ancak tabii ki evlat sevgisi bambaşka bir şey fakat torunlar evlatları bize aratmadı. O başka bir sevgi bize getirdi" karşılığını verdi.

"Allah onların muhabbetini bizden eksik etmesin" temennisinde bulunan Erdoğan, şu anda üç tane torunu olduğunu hatırlatarak, "Çocuklarıma da söylüyorum: 'Bak beni mahçup etmeyin. En az üç' diyorum. Onlardan da bunu bekliyoruz inşallah. Devamı gelir diye temenni ediyorum" dedi. - Ankara

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement