Dha Yurt Bülteni-6

PKK şüphelileri adliyede

ANTALYA'da polisin PKK/KCK terör örgütüne yönelik operasyonunda gözaltına alınan 3'ü kadın 12 şüpheli adliyeye sevk edildi.

Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü PKK/KCK'nın Antalya'daki yapılanmasını deşifre etmek için bir süredir yürüttüğü çalışmalar sonunda eş zamanlı operasyonda 3'ü kadın 12'kişiyi gözaltına aldı. 'PKK/KCK terör örgütü üyesi olmak' ve 'terör örgütü propagandası yapmak'la suçlanan şüphelilerin kaldıkları yerlerde yapılan aramada, çok sayıda dijital örgütsel doküman ele geçirildi.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, sağlık kontrollerinin ardından öğle saatlerinde adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------

-Şüphelilerin ekip arabasından inmeleri

-Birlikte yürümeleri

-Şüphelilerin zafer işareti yapması

-Adliyeye girmeleri

-Adliye dış plan görüntüsü

Haber- Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

=====================================

Şanlıurfa'da tefecilik operasyonuna 10 tutuklama

ŞANLIURFA'da, polis ekiplerinin tefecilik yapıldığı iddiasıyla 7 işyerine düzenlediği operasyonda, gözaltına alınan 13 kişiden 10'u tutuklandı.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri vergi uzmanlarıyla birlikte kent merkezindeki 7 işyerine tefecilik yapıldığı iddiasıyla baskın düzenledi. Arama yapılan işyerlerinde; çok sayıda farklı firma ya da kişilere ait Pos cihazı, kredi kartı, tapu, çek defterleri ile evraklar ele geçirildi. Malzemelere el koyan polisin gözaltına aldığı 13 kişi, sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından nöbetçi mahkemeye çıkarılan şüphelilerden 10'u tutuklandı, 3'ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------------

Emniyetten çıkartılan şüpheliler

Adliyeye çıkartılan şüpheliler

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: ŞANLIURFA-DHA)

==============================================

Van Gölü aşırı soğuklarda dondu

VAN Gölü'nün derelerin aktığı Bitlis'in Adilcevaz'a bağlı Akçıra Köyü bölgesi, aşırı soğuklarda yer yer dondu.

Son günlerde bölgede etkili olan aşırı soğuk hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Soğuktan dolayı akarsular, dereler donarken, Türkiye'nin en büyük sodalı ve tuzlu gölü Van Gölü de soğuklara dayanamadı. Bitlis'in Adilcevaz İlçesi'ne 43 kilometre uzaklıktaki Akçıra Köyü'de Van Gölü kıyıları buzla kaplandı.

Hava sıcaklıklarının geceleri eksi 25 dereceye kadar düştüğü bölgede tatlı suların da karıştığı kıyılar, yaklaşık 30 santimetre buzla kaplandı. Gölün bir kısmının buzla kaplanması karşısında şaşırdıklarını belirten köylüler, "Daha önce Van Gölü'nün kıyı kesimlerinin donduğunu görmüştük. Fakat böylesine geniş bir alanda bu kadar kalın bir buz kütlesiyle hiç karşılaşmadık" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Van Gölü'nün donan kısımları

-Donan bölümlerde yürüyen köylüler

-Donan Van Gölü'nün kıyıları ve çevreden detaylar

-Bir köylü ile yapılan ropörtaj

Haber-Kamera: Salih BEŞKARDEŞ/ADİLCEVAZ(Bitlis), -

======================================

Bakan Elvan: Nereye gitsek cazibe merkezleri programı konuşuluyor (2)

ONLARIN KAFA YAPISI VE YAKLAŞIMI HİÇBİR ZAMAN DEMOKRATİK OLMAMIŞTIR

KALKINMA Bakanı Lüfti Elvan, Valilik, 3'ncü Ordu ve Belediye ziyaretinin ardından kent merkezindeki esnafı ziyaret etti. Bir unlu mamüller satış yerine giren Bakan Elvan, beraberindekilere elleri ile tatlı ikramında bulundu. Bakan Elvan, Ak Parti il başkanlığına giderek partililere seslendi. Anayasa değişikliği, cumhurbaşkanlığı sistemi ve seçilme yaşının 18'e düşürülmesi ile ilgili eleştirilere yanıt veren Bakan Elvan; "18 yaşındaki gençlerimizin ataları, o yaşlarda çağ kapatıp, çağ açıyordu. O 18 yaşındaki gençler 15 Temmuz'da tankların, topların önünde sıra dağlar gibi duruyorlardı. Biz gençlerimize güveniyoruz. Seçme hakkına sahip olan gençlerimiz seçilme hakkını da elde edecek. Seçmesine gelince iyi, seçilmesine gelince kötü. Bu anlayışı kabul etmek mümkün değil. Yeni sistemle millet siyasetin merkezinde olacak, meclis güçlenecek. Milletin temsili daha güçlü bir hale gelecek. Kanun yapımında meclisin iradesi ön planda olacak. Şu anda cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten, üstelik meclisin 4/3 oyu ile yargılanabiliyor. Sizin onayınızla yasalaşacak değişik ile cumhurbaşkanı hakkında işlediği iddia edilen herhangi bir suçla ilgili artık soruşturma açılabilecek. Biz hesap verebilir bir cumhurbaşkanı olsun istiyoruz. Suç işliyorsa yargılanabilir bir cumhurbaşkanı olsun istiyoruz. Bunlar 'tek adam'lıktan bahsediyorlar. Biz milletimize yetki veriyoruz. 'Milletimiz ne derse o olacak' diyoruz ama onlar başka bir şey söylüyorlar. Onların kafa yapısı, onların yaklaşımı hiçbir zaman demokratik olmamıştır. Sözde demokrat olmuşlardır, eylemde asla demokrat olmamışlardır. İşte bizimle ana muhalefet partisi arasındaki en temel fark budur" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Bakanın esnaf ziyaretinden görüntü

-Bakanın tatlı ikram etmesi

-Bakanın partideki konuşması

Haber-Kamera: Çoşkun MENEK/ ERZİNCAN,

=============================================

Didem'in babası davaya müdahil olacak

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde 3 yıl önce kaldığı otel odasında ölü bulunan hakim adayı Didem Yaylalı'yı, iddiaya göre 'kendilerine biat etmediği' için hakimliğe almayan eski HSYK üyelerinin bazıları tutuklanırken, İstanbul Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Didem Yaylalı'nın uğradığı haksızlıklara dayanamayarak intihar ettiği ortaya çıktı. Bursa'da yaşayan emekli astsubay olan baba Yaşar Yaylalı davaya müdahil olacağını söyledi.

İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı tarafından hazırlanan darbe girişimine ilişkin iddianamede, Adalet Akademisi'nin hakim - savcı adayları yönünden fişleme merkezine dönüştürüldüğü, kendilerinden olmayanların mesleğe kabullerini engellemek amacıyla usulsüz soruşturmalar yapıldığı belirtildi. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 2009'da mezun olan Didem Yaylalı'nın da hakkında usulsüz soruşturma açılarak disiplin cezası verildiği ve mesleğe kabul edilmediği gerekçesine dayanamayarak intihar ettiği ifade edildi.

Kızının yaşadığı sıkıntıların savcının iddianamesine girmesinin yerinde bir karar olduğunu söyleyen baba Yaşar Yaylalı, "Didem bir hukuk şehididir. 15 Temmuz başarısız darbe girişiminden sonra Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan yapılan ihraçlar ve bu ihraçlardan sonra yayınlanan gerekçeli kararda akademideki üyelerin Didem'in ölümünde sorumlu tutulmaları yerinde bir karar. Çünkü kızıma uygulanan baskılar Didem'in psikolojisini bozmuş ve onu ölüme sevk etmiştir. Şu anda FETÖ'den yargılanan bütün HSYK ve Adalet Akademisi üyeleri kızımın ölümünden sorumludur.ö Şeklinde konuştu.

Davayı müdahil olacağını belirten baba Yaylalı, "Davayı takip eden bir avukat arkadaşımız var. Şu anda gerekli hazırlıkları yapıyoruz. Hem davaya müdahil olacağız hem de tazminat davaları açacağız. Onun yanında ben hukukçulardan destek bekliyorum. Bugün bu olayı ben yaşadım ama herkesin başına gelebilir bu olaylarö şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Babanın konuşması

Detaylar

Haber-Kamera: Edip TEKİN/ Hüseyin TÜCCAR - BURSA, -

=============================================

CHP'li Atıcı: İl il, ilçe ilçe, karış karış gezeceğiz

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, anayasa değişikliği referandumunun yapılacağı 16 Nisan'a kadar il il, ilçe ilçe, karış karış gezip o sandığa 'Hayır' oylarının girmesi için mücadele edeceklerini söyledi.

CHP Parti Okulu Sorumlusu Tuğba Canlı'nın da aralarında bulunduğu 5 kişilik heyetle referandum çalışmaları için Hakkari'ye gelen Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, CHP il binasında açıklamalarda bulundu. Atıcı, 16 Nisan'da yapılacak referandumun ülkenin kaderini belirleyeceğini söyledi. Atıcı, şöyle konuştu: "Referandum ile ilgili sandık güvenliği üzerinde çalışmalar yapmaya geldik.Sadece Hakkari'de değil, 81 ilimizde ve bütün ilçelerimizde şu anda sandık güvenliği ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Sandık güvenliği çalışmalarına çok önem veriyoruz. Halkımız nereye gidersek gidelim 'Sandıklara sahip çıkabilecek misiniz?' diye soruyor. En büyük endişeleri bu. Bu endişe bizi üzüyor. Milletin devlete olan güvenini azaldığını hissettiriyor. Bakın hükümetler geçicidir, kurulur görev süresi biter. Liderler geçicidir görevleri biter, yaşamları biter. Ama devletimiz, ülkemiz ve milletimiz kalıcıdır. Milletimizin devlete ve devleti yönetenlere karşı güveninin azalmaması gerekiyor. Bu nedenle biz Türkiye'nin her tarafına bir söz verdik. 'Sandığa giren bütün oylar ister evet olsun, ister hayır olsun bizim namusumuzdur. Namusumuz gibi koruyacağız' diyoruz. Seçim günü 16 Nisan'a kadar il il, ilçe ilçe, karış karış gezerek o sandığa hayır oylarının girmesi için mücadele edeceğiz."

Atıcı, "Yapılan anketlerde 'Hayır' oylarının önde gittiğini hepimiz görüyoruz. Tabi daha işin başındayız. Önümüzde 1.5 aylık bir süreç var. Biz siyasette bir günün bile çok uzun bir süre olduğunu biliyoruz. Hayır oylarının önde olması bizi rehavete asla itmiyor. Biz hayır oylarının daha da artması ve elbirliği ile bu ülkeyi düzlüğe çıkarma sevdası içerisindeyiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------

-Parti yönecitileri ile oturan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı

-Atıcı'nın açıklamaları

Haber-Kamera: Behçet DALMAZ/HAKKARİ,-

=========================

Şanlıurfa'da SSPE hastası genç öldü

ŞANLIURFA'da, 11 yıldır yatağa mahkum yaşayan SSPE hastası 18 yaşındaki Mehmet Altun, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

1999 ile 2002 yılları arasında yapılan ve bozuk olduğu iddia edilen kızamık aşılarının neden olduğu ileri sürülen SSPE hastalığına yakalanan ve 11 yıldır yatalak olarak ailesinin baktığı Mehmet Altun, 45 gündür tedavi gördüğü hastanede bu sabah hayatını kaybetti.

Ölümüyle yakınlarını yasa boğan gencin fırıncılık yapan babası Bakır Altun, 11 yıldır gözlerinin önünde eriyen çocuğunu kaybetmenin acısını yaşadığını belirterek, "Oğlumun ölümüyle ilgili sorumluları Allah'a havale ediyorum. Devletin bozuk iğnesiyle oğlum 11 yıl yatalak şekilde yaşam mücadelesi verdi. İnsan canı bu kadar ucuz olmamalı" dedi.

Mehmet Altun'un Topdağı Mezarlığı'nda düzenlenen cenaze törenine katılan SSPE Hastaları Derneği Başkanı İsa Çetinkaya, Şanlıurfa'da bulunan 1681 SSPE hastasından 350'sinin yaşamını yitirdiğini ifade etti. SSPE'nin tedavisi mümkün olmayan bir hastalık olduğunu vurgulayan Çetinkaya, ailelere destek verilmesini istedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------------

Cenazenin morgdan çıkartılışı

Baba Bakır Altun konuşması

SSPE Dernek Başkanının konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)

=============================================

Bodrumlu işadamlarına ekonomiyi değerlendirdi

EKONOMİST ve Akademisyen Asaf Savaş Akat, Bodrum Sanayici ve İş Adamaları Derneği'nin (BESİAD) geleneksel perşembe toplantılarının Şubat ayı konuğu oldu. Akat, '2017 yılında Türkiye ekonomisi' başlıklı konuşmasında, doların 2017 yılı ortalamasının 3.65-3.70 civarında olacağını ifade ederken, ülkenin ekonomisinin fiyasko olmadığını dile getirdi.

BESİAD'ın geleneksel toplantılarının bu ayki konuğu ünlü ekonomist, akademisyen Asaf Savaş Akat oldu. Toplantının moderatörlüğünü yapan BESİAD Başkanı Emre Köroğlu, kurumun çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Köroğlu, göreve gelen tüm dernek başkanlarının yaptığı çalışmalar sonucunda 24 federasyon ve 186 dernek üzerinden, 24 bin işadamı ve 40 bine yakın şirket yer alan, Türkiye'nin en büyük iş dünyası örgütlenmesi olan TÜRKONFED'e üyelik başvurularının kabul edildiğini söyledi. Köroğlu ardından sözü ekonomist, akademisyen Asaf Savaş Akat'a bıraktı. Asaf Savaş Akat'ın ekonomiyle ilgili yorumlarını katılımcılar ilgiyle dinledi.

AKAT: "TÜRKİYE EKONOMİSİ FİYASKO DEĞİLDİR"

1950'lerde yaşanan sanayi gelişimin bir adım öteye taşınamamasından dolayı sonraki sürecin sıkıntılı geçtiğini ifade eden Akat, "Dış açıkla mücadele edilmediği takdirde enflasyonu düşürmek pek mümkün değildir. Bilinçli olarak TL'nin yavaş yavaş değer kaybetmesi sağlandı. Ama ipin ucunu kaçırmamak lazım. Burada da seçimlerin üst üste gelmesi yüzünden sıkıntılar yaşandı. Son 5 yılın en belirgin özelliği 2001 ile 2009 yıllarında değer kazanan TL'nin değer kaybetmesidir. 2012'den beri parasının değeri en çok düşen ülke oldu. Ama buna rağmen enflasyon istediğimiz kadar düşmedi. Türkiye ekonomisi fiyasko değil, dünyada fiyasko olan ülkeler var, ancak ülkemiz bu sıralamanın dışında. Afrika'daki ülkelerde bunun örnekleri var. Latin Amerika'da büyüdükleri halde irtifa kaybetmiş ülkeler vardır. Arjantin bunun en güzel örneğidir. Daha önce ekonomisi Kanada ile beraberken şimdi bizim ülkemizin altındadır" dedi.

İŞADAMLARINI UYARDI

2003'ten bu yana ülke olarak ürettiğimizden çok daha fazlasını tüketen bir toplum haline geldiğimizi belirten Akat, "2012'de bu değişti. Son dönemde değişen büyüme hızı düşmesi oldu. Nedeni siyasidir. İç pazarın büyümediği görüldü. Bu süreç dövizle iş yapanlara yaradı. Turizm yapan yerler için iyi bir gelişme olmasına rağmen Rusya ile yaşananlar ve terörist eylemlerden dolayı can güvenliği endişesi nedeni ile turizm gelirlerinde de düşüşe neden oldu. TL değer kaybetmezse turist de gelmez, ihracat da verimli olmaz. Televizyonlarda ekonomik söylemlerde bulunanların görüşü kısıtlıdır. Onları dinlerseniz zarar edersiniz. Borsada iş yapıyorsanız kar edersiniz ama iş adamı iseniz bunlara pek itibar etmeyin" dedi.

AKAT: "2017 YILINDA DOLAR ORTALAMA 3.65-370 OLUR"

devletin mali disiplini tekrar kazanması durumunda sistemin kendini toparlayacağını dile getiren Akat, "Yeni açıklanacak raporlarda bütçemiz düşük çıkacak. Bizim ne kadar zengin olduğumuzu biz zaten biliyoruz. Yavaşlamanın nedenini zamanında bulurlarsa, tedbir almak mümkün olur. Turizm de hala belirsizlik var ama pek umut görmüyoruz. Batıdan gelecek turistlerde hala düşüş var. Ama bu turistik yer için farklı olur. İşsizlik oranı bir süre daha düşmeye devam eder. Gerek büyümede gerek enflasyonda sürpriz beklemek lazım. Kur kökenli mali bir kriz olur mu? Bizim kriz anlarımız genelde kur kökenlidir. 'Mali çalkantı ihtimali var mıdır' bunu öngörmek zor ama ben bunun olmayacağını iddia ediyorum. En fazla dalgalanma olur. Burada popülist bir siyaset yükselirse olumsuz bir durum olur. Benim kur ile ilgili tahminin 2017 yılı için doların 3.65-3.70 civarında bir ortalama ile seyredeceği. İnsanımız kur yukarı çıkınca işlerin kötü gittiğini, kur aşağıya inince ise işlerin iyi gittiğini sanıyorlar. Esas ilginç olan ülkemizde dalgalı kurun olmadığının bir yerde kanıtı olan faiz dalgalanmasıdır. Ancak Türkiye'de kur ve faiz birlikte gidiyor" dedi.

Asaf Savaş Akat, terör ve 15 Temmuz darbe girişiminin yanı sıra siyasi belirsizliğin de ekonominin kötüye gitmesinde önemli faktörler olduğunu söyledi. Toplantı soru ve cevap bölümü ile sona erdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Ekonomist Asaf Savaş Akat'ın açıklamalarından

Toplantıdan genel detay görüntüler vardır.

Haber: Nilüfer DEMİR, Kamera: Hülya ELTEŞ/ BODRUM(Muğla), DHA)

============================================

Kendisine tecavüz ettiğini ileri sürdüğü TIR şoförünü vurdu

SAKARYA'da iki çocuk annesi 39 yaşındaki N.A., kendisine tecavüz ettiğini ileri sürdüğü TIR şoförü 37 yaşındaki L.A.'ya tabancayla ateş edip ağır yaraladı. Şoför L.A. hastanede yoğun bakıma alınırken, şüpheli N.A. da jandarmaya gidip teslim oldu.

Olay dün gece Serdivan İlçesi, Pekşenler Mevkii'nde meydana geldi. Hendek İlçesi'nde oturan 2 çocuk annesi N.A. kendisine bir yıl önce tecavüz edip 4 bin 500 lira parasını aldığını ileri sürdüğü TIR şoförü L.A.'dan intikal almak istedi. L.A.'nın Iğdır'dan yük getirdiğini öğrenince otomobiline binerek D-100 karayolunda TIR'ı takip etmeye başladı. Erenler İlçesi Pekşenler Mevkii'ne geldiklerinde otomobiliyle TIR'ın önüne geçip durduran N.A., kendisini görüp araçtan inerek kaçmaya çalışan L.A.'ya peş peşe ateş açtı.

Vücuduna 3 kurşun isabet eden TIR şoförü L.A. kanlar içinde yere yığılırken, N.A. otomobiline binip kaçtı. Çevredekilerin haber vermesiyle olay yerine gelen 112 Acil Servis ekimindeki görevliler, ilk müdahaleyi yaptıkları L.A.'yı, ambulansla Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Doktorlar yoğun bakıma alınan L.A.'nın hayati tehlikesinin bulunduğu söyledi.

Şüpheli N.A. da Hendek İlçe Jandarma Komutanlığı'na giderek teslim oldu. Buradaki ilk ifadesinde bir yıl önce kendisine tecavüz eden TIR şoförü L.A.'nın, 4 bin 500 lira parasını aldığını iddia etti.

Haber: Zafer TOKUŞ/ADAPAZARI (Sakarya), -

===========================================

Açık sandığı kapının camına çarptı

KÜTAHYA'nın Tavşanlı İlçesinde 37 yaşındaki Hayrettin Gündüz, ızgara salonundan dışarı çıkarken açık sandığı kapının camına çarptı. İşyeri içerisindeki güvenlik kamerasının da saniye saniye kaydettiği olayda Hayrettin Gündüz camın kırılması nedeniyle hafif şekilde yaralandı.

Olay Hanımçeşme Mahallesi Tuna Sokak'taki Şaban Kumru'ya ait ızgara salonunda meydana geldi. İnşaat ustası Hayrettin Gündüz, arkadaşı olan işyeri sahibi Şaban kumru'yu ziyaret edip bir süre sohbet ettikten sonra dışarı çıkarken açık sandığı kapının camına çarptı. Izgara sonlundaki güvenlik kamerasının kaydettiği olayda çarpmanın etkisiyle camın kırılması nedeniyle Hayrettin Gündüz hafif şekilde yaralandı. Olayı hafif sıyrıklarla atlattığını söyleyen Hayrettin Gündüz şöyle konuştu: "İşyeri sahibi ile sohbet ederken cep telefonum çaldı. Arkadaşlarımla İzmir'e balık tutmaya gidecektik. Eve gidip oltaları hazırlamam gerekiyordu. Aceleyle kalktım. Kapı camını fark etmeyip çarptım. Camı yeni sildikleri için dışarı çıkayım derken kapı camına tosladım. Olayı hafif sıyrıklarla atlattığım için şanslıyım."

Görüntü dökümü:

-Güvenlik kamerasından cama çarpma görüntüsü,

-Hayrettin Gündüz'ün olayı anlatmasından çekilen görüntü bulunuyor.)

Haber-Kamera: Tuna İŞLEYEN-TAVŞANLI,(Kütahya)/DHA

=====================================

'Çanakkale'de açlık yok, mühimmat sıkıntısı vardı'

ÇANAKKALE Savaş Malzemeleri Müzesi Sorumlusu Erol Burhan, Çanakkale Savaşları sırasında askerlerin açlık çekmesi gibi olay olmadığını, sadece mühimmat sıkıntısı yaşandığını söyleyerek, "Çanakkale'de 43'üncü Alay yoktu. Bilinen yemek menüsü uydurmadır" iddiasında bulundu.

Manavgat Belediyesi kültür etkinlikleri kapsamında Atatürk Kültür Merkezi'nde, Çanakkale 1915 Yüzbirinci Yıl Etkinlikleri Savaş Malzemeleri Gezici Müzesi ziyarete açıldı. Çanakkale Savaşları sırasında askerlerin kullandığı silahlar, eşyalar, döneme ait gazete kupürlerinin sergilendiği müzeye, öğrenciler ve vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.

ASKER ÇANAKKALE'DE AÇLIK ÇEKMEDİ

Ziyaretçilere bilgi veren müze sorumlusu Erol Burhan, amaçlarının vatandaşlara Çanakkale Savaşları'nda yaşanılanları hatırlatmak olduğunu kaydetti. Erol Burhan, sanıldığının aksine Çanakkale Savaşları sırasında askerlerin açlık çekmediğini, bu konudaki bilgilerin uydurma olduğunu söyledi. Burhan şöyle konuştu: "Bu konudaki bilgiler yanlıştır. Çanakkale'de savaş şartlarından doğan zorluklar vardır. Mühimmat, mermi sıkıntısı vardı ama açlık yoktu. 1'inci Dünya Savaşı'nda açlık, 1917 yılından sonra baş göstermiştir. Çanakkale'de açlık yoktur, hatta köylüler askerlere katırlarla yoğurt götürmüştür. Bizim askerlerimiz, 'Karşıda İngilizler var, onlar bize nispet yapar gibi konserve yiyor. Bizim yemek sıkıntımız yok, yoğurdu İngilizlere götürün, insanlığımızı görsünler' diye köylülerden ricada bulunmuş."

ÇANAKKALE'DE 43'ÜNCÜ ALAY ÇARPIŞMADI

Çanakkale Savaşlarıyla ilgili birçok bilginin de yanlış olduğunu anlatan Erol Burhan, özellikle 43'üncü Alay konusunda bilgilerin yanlış olduğunu kaydetti. Çanakkale'de 43'üncü Alay'ın yer almadığına değinen Burhan, şöyle dedi: "Bu alayın 'Sabah: Üzüm hoşafı, Öğlen: Yok, Akşam: Yağlı buğday çorbası ve ekmek' gibi belirtilen bir yemek menüsü var. Çanakkale'de çarpışan bütün alayların isimleri var ancak 43'üncü Alay yok. Biz de buna zaman zaman rastlıyoruz. Bazı okullar etkinlik yapıyor, bir masa kurup üzerine kuru ekmek koyup '43'üncü Alay'ın yemek listesi' diyor. Böyle bir olay yok."

Çanakkale Savaşları sırasında bazı alayların tamamının şehit olduğunu anlatan Erol Burhan, 25'inci Alay'daki Ezineli Yahya Çavuş'un da dedesi olduğunu söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------

Müzeden detay

Zİyaretçilerden detay

Erol Burhan'ın ziyaretçilere bilgi vermesi

Detay

Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya),

============================================