Unesco Ödüllü Babasının Mesleğini Sürdürüyor

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Giriş sahnesinde Mehmet Tekeli'nin iş yerine gelmesi, - Tekeli'nin kapıdan içeri girmesi, - Bağlamanın ham maddesi olan dut ağacının işlenmeye başlaması, - Makinede bulunan çarkın görüntüsü, - Dut ağacının içinin oyulması genel görüntüsü, - Dut ağacının içinin oyulması yakın çekim görüntüsü, - Dut ağacının içinin işlenmesi genel görüntüsü, - Dut ağacının içinin işlenmesi yakın çekim görüntüsü, - Mehmet Tekeli'nin konuşması, - Yapımı tamamlanan bağlamanın tellerinin takılması, - Mehmet Tekeli'nin, oğlunun bağlama çalması, - Tekeli'nin oğlunun Yarim Senden Ayrılalı türküsünü söylemesi, - Final sahnesinde bağlama çalan Tekeli'nin oğlunun, parmaklarının yakın plan görüntüsünden genel plan görüntüsüne geçilmesi, UNESCO ödüllü babasının mesleğini sürdürüyor- Yaptığı oyma bağlamalarla UNESCO'dan "yaşayan insan hazinesi" ödülü alan ve 2013'te yaşama veda eden Bekir Tekeli'nin mesleğini oğlu devam ettiriyor- Mehmet Tekeli: "Maddi bir beklentim yok, baca tütsün ve babamın hatırası devam etsin diye bu işi yapıyoruz" BİLAL KAHYAOĞLU - Yaptığı bağlamalarla UNESCO'dan "yaşayan insan hazinesi" ödülü alan ve 2 yıl önce vefat eden Bekir Tekeli'nin mesleğini oğlu sürdürüyor."Tekeli bağlamaları" olarak tanınan enstrümanları Türkiye'deki çok sayıda ünlü sanatçıya ve dünyanın çeşitli yerlerine gönderen Bekir Tekeli'nin oğlu Mehmet Tekeli, 2010 yılında UNESCO tarafından "yaşayan insan hazinesi" ödülüne layık görülen babasının atölyesinin bacasını tüttürüyor.Tekeli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaptığı işten maddi bir beklentisinin olmadığını, amacının babasının hatırasını devam ettirmek olduğunu söyledi. Babasının kendisine, "Bu iş öğretilmez, bakarak, görerek, yaparak öğreneceksin" diye telkinde bulunduğunu vurgulayan Tekeli, "Babam da bu işi, bakarak öğrenmiş. 'Gönül vermen, bu işi sevmen lazım' derdi. Nitekim de öyle oldu. Babamın yaptığı bağlamalara baka baka ben de öğrendim. Maddi bir beklentim yok, 'baca tütsün ve babamın hatırası devam etsin' diye bu işi yapıyoruz" ifadelerini kullandı.- "Hepsinin şekil ve deseni farklıdır"Tekeli, dut ağacından oyularak yapılması ve eşiğinde manda boynuzu kullanılmasının, Tekeli bağlamalarını diğer bağlamalardan ayıran özellikler olduğuna işaret etti.Ağaçtan yapılan ve eşiği kemikten olan bağlamaların tellerinin deforme olduğuna dikkati çeken Tekeli, "1950'lerden hala çalınır vaziyette sazımız geliyor. Güzel korunduktan sonra evladiyelik sazlar. Gün geçtikçe renk alır. Oyma olduğu için hiçbir saz diğerine benzemez. Hepsinin şekil ve deseni farklıdır. Bu yüzden de değerlidir" değerlendirmesinde bulundu. - "Ağlarken de gülerken hep bağlama kullanmışız"Tekeli, Türk halkını en iyi türkülerin anlattığını, türkülere de bağlamanın eşlik ettiğini ifade etti.Anadolu insanının ağıtlar yaktığını, uzun havalar çaldığını vurgulayan Tekeli, şöyle devam etti: "Ağlarken de gülerken hep bağlama kullanmışız. Gençlerin bu işe gönül vermelerini istiyorum. Türkiye'de oyma bağlama yapan usta sayısı çok az. Bu işi bilenler el oymasının her geçen gün değerlendiğini bilir. Yaptığımız bağlamaları dünyanın her yerine yolluyoruz. Siparişler telefonla ve internet aracılığıyla yapılıyor. İsveç, Almanya, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve Avustralya gibi birçok ülkeye bağlama gönderdik. Türkiye'de de en çok Sivas ve Kırşehir'den sipariş alıyoruz." Tekeli, 20 günde bir bağlama ürettiklerini, ürünlerin fiyatının 400 ila 2 bin 500 lira olduğunu kaydetti.