Ülke genelinde yaşanan ilaç krizi, döviz kurlarındaki artış nedeniyle büyüyor. Çift etken maddeye sahip ilaçların üretimi konusunda SGK ve firmaların anlaşamadığını açıklayan Kütahya Eczacı Odası Başkanı Cahit Ceylan, "Bu çift etken maddeye sahip ilaçlar, ikili etken maddeyi tek tek satan ilaçlardan daha pahalı. SGK ve firmalar, ilaç giderleri konusunda anlaşamadılar ve bir gecede bu ilaçlar SGK tarafından ekranlardan pasifize edildi, reçeteden çıkartıldı. Vatandaşlarımız kendi ücretleriyle almak zorunda kaldılar" dedi.
Döviz kurlarının yükselmesi ile kar oranları düşen eczaneler kapanma riskiyle karşı karşıya kalırken mevcut ilaç politikası nedeniyle hastalar da ilaçlara erişemiyor. 13 yıldır değiştirilmeyen ilaç kararnamesinin ülkede ciddi bir ilaç yokluğuna sebep olduğunu aktaran Kütahya Eczacı Odası Başkanı Cahit Ceylan, bir an önce çözüm bulunmadığı takdirde ülke genelindeki 30 bin eczanenin dörtte birinin kapanabileceğini söyledi.
"VATANDAŞLARIMIZ HALA ECZANE ECZANE DOLAŞIYOR"
Cahit Ceylan, ilaç sektöründe yaşananları ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Ceylan, eczacılar olarak fiyatlandırma politikasının şartlara uygun bir şekilde değiştirilmesini talep ettikleri halde herhangi bir düzenleme yapılmadığını belirtti. Bazı ilaçlarda, özellikle de diyaliz ilaçlarında ticari anlamda sıkıntı yaşadıklarını aktaran Ceylan, şöyle konuştu:
"İlaçlardaki euro kuru 6,5 gibi bir rakama sabitlenmiş durumda. Ama güncel euro kuru çok yüksek ve makas çok açık olduğu için ithalatçı firmalar maalesef ilaçları ithal etmekte ve Türkiye pazarına sunmakta zorlanıyorlar. Burada üretim yapan firmalar da etken madde temininde zorlanıyorlar. Hatta bazı firmalardan edindiğimiz bilgiye göre ilacın içindeki etken maddeden çok dışındaki ambalajın maliyeti daha fazla olduğu için ilacı paketlemekte ve eczanelere sunmakta zorlanıyorlar. Maalesef eczane eczane dolaşan vatandaşlarımız hala devam ediyor. Bazı kritik ilaçlar hala bulunamıyor.
"İLAÇ YOKLUĞU MAALESEF ARTARAK DEVAM EDECEK"
Eğer bununla ilgili hala seyreder pozisyonda kalırsak ilaç yokluğu maalesef artarak devam edecek. Yıl sonunda daha şiddetli ve canımızı yakar şekilde piyasada ilaç sıkıntısı yaşayacağız. 2009 yılında belirlenen bir fiyat kararnamesi var. 2019'dan 2022 yılına kadar 13 yıl boyunca ilaç fiyat kararnamesinde herhangi bir güncelleme yapılmadı. İlaçlar sürekli zam aldığı için eczacımız, her sene kar oranından belli bir oranda kaybetti. Fiyat kararnamesi enflasyon oranına göre güncellenmiş olsaydı şu an sekiz katına çıkmış olacaktı. Eczacılarımız artık yüklerini taşıyamıyorlar. Ecza depolarının borçlarını ödeyemiyorlar. Kredi üstüne kredi çekiyorlar. Türkiye'de yaklaşık 30 bin tane eczanenin dörtte biri, eğer fiyatlandırma politikalarında gerekli ve acil düzenleme yapılmazsa yıl sonunda iflasla karşı karşıya kalacak. Eczane giderlerimiz çok artmış durumda. Yüzde 70-80 gibi bir enflasyondan bahsediyorlar ama vatandaşlarımızın hissettiği enflasyon çok daha fazla. Eczacılar iflas ettikten sonra bulunan çarelerin hiçbir anlamı yok. Şu anda yaraya merhem olmaları ve eczacının gerçekten nefes alması lazım."
"FİYAT FARKI VATANDAŞIN CEBİNDEN ÇIKIYOR"
İlaç krizine çift etken maddeye sahip ilaçların da eklendiğini açıklayan Ceylan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bazı ilaçlar vardı, çift etken maddeye sahipti. Bu çift etken maddeye sahip ilaçlar, ikili etken maddeyi tek tek satan ilaçlardan daha pahalıydı. SGK ve firmalar ilaç giderleri konusunda anlaşamadılar ve bir gecede bu ilaçlar SGK tarafından ekranlardan pasifize edildi, reçeteden çıkartıldı. Vatandaşlarımız kendi ücretleriyle almak zorunda kaldılar. Bunlardaki sıkıntı hala devam ediyor, çözülmüş değil. Diğer yandan bazı ilaç firmaları, 'kamu kurumu ıskontosu' adı altında ıskonto yapıyor. Bu ıskontoyu biz, reçete esnasında vatandaşa yansıtıyoruz. Bazı firmalar, bu kamu kurumu ıskontolarını yapmıyor SGK'ya. SGK da bunu yapmış gibi eczacıdan fiyatı düşerek bizim ilacı hastaya sunmamızı istiyor. İlaç firmaları gerekli ıskontoyu yapmıyorsa bu firmalar hakkında gerekli iradenin bir an önce ortaya koyulması lazım. Çünkü bu ilaçlar için fiyat farklarından kaynaklanan tutarlar vatandaşın cebinden çıkmak zorunda. Son dönemde reçetedeki ilaç fiyat farkları, muayene katılım payları, hastanenin ödediği katılım payları o kadar yüksek tutarlara ulaştı ki vatandaşlar eczanelerimize geldiğinde isyan ediyorlar. Tamamen SGK çatısı altında vatandaşın korunduğu ve cebinden çok az tutarların çıktığı günlere ve politikalara dönmemiz lazım."
"ECZACI PEŞİN ALIYOR, SGK 90 GÜN SONRA ÖDÜYOR"
Son olarak diyaliz solüsyonlarında yaşanan sıkıntılara değinen Ceylan, "Diyaliz solüsyonları, depolar tarafından eczanelere belli tutarlar dahilinde verilen yüklü reçetelerdir. Bu solüsyonları aldığımız depolar, maalesef eczanelerden ödemeleri anında istiyorlar. Bu ilaçların ödemelerini SGK'dan 90 gün sonra aldığımız için maalesef bu yüklü ödemeleri eczanelerimiz artık yapamıyor. Bu depolar, hastaya ilacı ulaştırmamakla eczacıyı tehdit ediyor. SGK'nın bu depo ve firmalara bir an önce yaptırım uygulaması lazım. Her sektörde iyileştirmeler, düzenlemeler yapıldı ama ilaçları vatandaşa kesintisiz ulaştırmaya çalışan eczacılar hakkında hiçbir düzenleme yapılmadı. Biz, kendi halimizde, meslektaşlarımızla baş başa kaldık" dedi.
Son Dakika › Yerel › Kütahya Eczacı Odası Başkanı Cahit Ceylan: Sgk, Çift Etken Maddeli İlaçları Bir Gecede Reçeteden Çıkardı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?