Eroğlu: Çözüm İradesine Sahip Olarak Masaya Gelirlerse Anlaşabiliriz (3)

Son Güncelleme:

Eroğlu.KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Uludağ Üniversitesi öğrencileriyle bir araya gelirken 'Dünden bugüne Kıbrıs Süreci' konulu toplantıda üniversiteli öğrencilere hitap etti.

Eroğlu: ÇÖZÜM İRADESİNE SAHİP OLARAK MASAYA GELİRLERSE ANLAŞABİLİRİZ (3)


"BU SİNEK DE BANA MUSALLAT OLDU TIPKI RUMLAR GİBİ"


KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Uludağ Üniversitesi öğrencileriyle bir araya gelirken 'Dünden bugüne Kıbrıs Süreci' konulu toplantıda üniversiteli öğrencilere hitap etti. Eroğlu, katılımda bulunan gençlere teşekkür etti. KKTC konusunun yıllardır devam ettiğini hatırlatan Eroğlu, şöyle dedi:


"KKTC konusu babalarınız zamanında da sizin zamanınızda da gündemde. Gündemimizde olmaya da devam edecek. Temennim bir anlaşma ile Kıbrıs Sorunu'nun dünya gündeminden çıkarmaktır. Rum tarafından aynı şekilde hissetmesini temenni ediyorum. Temennim Kıbrıs'taki gibi kalıcı bir anlaşmanın sağlanmasıdır."


Kıbrıs'taki tarihsel süreci anlatan Eroğlu, barış için yapılan müzakereler hakkında da bilgi verdi. Kıbrıs Barış Harekatı Dönemi'ni anımsatan Eroğlu, şunları söyledi:


"Lider Rauf Denktaş, Ankara'yı mesajlarla rahatsız etmişti. Türkiye'nin müdahale etme hakkı ortaya çıkmıştı. 1959 – 1960'lardaki ittifak anlaşmasına göre tek başına müdahale hakkı vardı. İngiltere'nin karşı çıkışı karşısında Türkiye gerekli müdahaleyi yapmıştır. Çok şükür yapmıştır Birinci, İkinci Barış Harekatı olmasa Kıbrıslı öğrenciler burada olmayacaktı. Biz burada olamayacaktık. ENOSİS, Türkleri toplu mezarlara gömecekti. Bizi toplu mezarların kenarından kurtarmıştır."


Türkiye'nin müdahalesi ile KKTC'nin huzur ve güven içinde yaşamamızı sürdürdüğünü ifade eden Eroğlu, "İşgalci olan Rumlar'dır. Kıbrıs Cumhuriyeti, Türk ve Rum ortaklığına dayanır. Onun için müzakereler masasında Hiristofayas ile tartışmaya girdiğinizde asıl işgalci sizsiniz dediğimizde bozulduğunu sinirlendiği oluyordu. Bu sorun neden çözümlenmiyor. Bu sorunun cevabını yıllardan beri Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği yetkililerine vermeye çalışıyorum" diye konuştu.


Türkiye'nin Avrupa Ekonomi Topluluğu'na alındığını ancak Rumlar'ın adadaki sorunun çözülmemesine rağmen 1 Mayıs 2004'te AB'ye alındığını hatırlatan Eroğlu, "Ne acıdır ki ekonomik anlamda ambargo altındayız. Haksızlıklara karşı mücadeledeyiz. İran gibi atom bombası yapmıyoruz ki ambargolar neden devam ediyor derseniz. Bu adaletsizliğin devam ettiğini Merkel'in Türkiye ziyaretinde Başbakan ziyaretinde konuşmalar esnasında ima yollu değil de neredeyse açıkça Ankara protokolünü kabul etmesi söylenebilmektedir. Burada Türkiye, Güney Kıbrıs'ı tanısın hava ve limanlarını açsın demektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin cevabı açıktır. KKTC'yi tanıyın Ercan'ın uluslararası havaalanı olmasını tanıyın, Türkiye'de açsın. Ama tek taraflı düşünen zihniyet ile karşı karşıyayız. Zaman içinde bunlar değişecektir."


Kendisinin uzlaşmasız tanıtıldığını ve Cumhurbaşkanı seçildiği zamana genel sekretere mektup yazdığını dile getiren Eroğlu, "Görüşmelere bırakıldığı yerden bütün başlıkların görüşülmesi koşuluyla görüşmeye hazırım' dedim. Bu durum uzlaşmazlık damgasını ortadan kaldırmaya neden olmuştur. Rum tarafı bugüne kadar uzlaşma niyeti göstermemiştir. Dünya devletleri bunu görmemektedir. Şimdi 7'ncisi seçildi. Gelmiş geçmiş bütün cumhurbaşkanları Türk tarafının müzakere tarafından tutma ama hiçbir anlaşmaya müzakere koymamak. Bunu en güzel ortaya koyan Kileridis'tir. Düşünün bir anlaşma için 6- 7 genel sekreter değişmiştir. Bunlar içerisinde hepsi müzakerelerin başında olmuştur" diye konuştu.


Eroğlu, konuşması sırasında kendisini rahatsız eden sinek ile ilgili olarak, "Bu sinek de bana musallat oldu tıpkı Rumlar gibi" diye espri yaptı.


"MOTİVE EDİCİ YAKLAŞIM OLMALI"


Rumlar'ın uzlaşmazlığını BM Güvenlik Konseyi ve AB aldığı kararların körüklediğini söyleyen Eroğlu, motive edici yaklaşımlar olmadığı sürece bunun mümkün olmayacağını söyledi. Eroğlu, Rumlar aleyhindeki kararları Rusya ve Çin'in veto ettiğini kaydetti.


"1974 ÖNCESİNE DÖNÜLMESİ MÜMKÜN DEĞİL"


Çözüm sağlanması için Annan Planı'nda yüzde 65 kabul oranına karşılık Rum tarafından yüzde 76 red kararı çıktığını hatırlatan Eroğlu, şöyle konuştu:


"Kofi Annan Güvenlik Konseyi'ne Türk halkı üzerine ambargo kaldırılmasını önerisini Rusya reddetmiştir. Rum tarafını kim motive edecek. Bu ambargolar anlaşma olana kadar devam edecek. Medeni dünyanın haksız bir şekilde bir halka uyguladığı yasadışı bir uygulamayı görüyoruz. Uluslar arası hukukta ya da hangi hukukta bu var? Suçsuz bir halka devlete ambargo uygulandığını görmüş değiliz. BM ambargo kararı alıyor? İnsanlık suçu işlemiş ülkelere. Biz insanlık suçu işlemediğiniz gibi bize insanlık suçu işlenmiştir. Müdafaasız insanlar toplu mezarlara atılmıştır. Bu sorunun çözümüne sorup cevap alan ben göremedim. Onun için devletimize sahip çıkıyoruz. Hem de müzakerelerin devam etmesi için görüşmelere açık olduğumuzu söylüyoruz. Bugüne kadar yapılan müzakereleri kısaca anlatmaya çalıştım. Bugün gazilerle görüştüm. Barış Harekatı'nda ben eli bıçaklı bir doktordum. Hepimiz insanız, yaşamak isteriz ama ölümle burun buruna olduğumuzu görüyoruz. Şehit olanların gözümüzün içine bakarak imdat deyip medet beklediğini, kocası şehit olanın bacaklarımızın dibine düştüğünü hatırlıyoruz. Temennimiz bir daha o günkü olayların yaşanmaması. Bir anlaşma olsun, kimse ağlamasın, üzülmesin, anlaşma olması için halkın haklarının alındığı bir masa olmalı. Rumlar 1974 öncesi dönüşü düşünüyorlar. Aradan 39 yıl geçti. Birinci, İkinci Barış Harekatları dışında Cenevre'de toplantısı olmuştur. Anlaşma olmadı İkinci Barış Harekatı başladı. Yine Cenevre'de oldu. 'Ayşe tatile çıksın' artık şifreli mesajdı. 1975te nüfus mübadelesi anlaşması yapıldı. Kuzey'deki Rumlar güneye. Güneydeki Türkler kuzeye geçti. Anavatanı kabul etmişiz. Bu nüfusu yerleştirmişiz. Sene 2013. Geçen senelerde insanlar bu topraklara yerleşmiş. Şimdi herkes yerli yerine geçsin diyoruz. Bunu Rumlar'a anlatamıyoruz. 1974 öncesine dönülmesi mümkün değil."


Konferans ardından üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtlayan Eroğlu, Kıbrıs Rum Kesimi'nin İsrail ile birlikte Akdeniz'de petrol araması ile ilgili olarak şunları söyledi:


"Burada olaylar ne zaman bitecek. Bittiğinde bir Suriye devleti mi olacak 3 devlet mi çıkacak bilemeyiz. Pusuda bekleyen bir İran var. Ortadoğu'da bu kadar sorun varken, Akdeniz'de suları ısındırmak ne Rumlar'ın ne Yunanlılar'ın işine gelir. AB'nin de işine gelmez ama Rumlar'ı işine gelerek Akdeniz'e elini uzatmıştır. Bu kadar elin karıştığı bir yerde bir olay çıkmaması temennisindeyiz. Eğer Rumlar bu dikkatsizliğini devam ettirirse, bir şeyler olabilir. Güney'in çok dikkatli olması gerekir. İsrail'e fazla bel bağlayarak bu tür olayların içine girmemesi gerektiğini düşünüyorum."


"DAVUTOĞLU'NUN POLİTİKASI GÜZEL BİR STRATEJİYDİ"


Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 'Sıfır Sorun' politikasının sorulması üzerine Eroğlu, "Sıfır sorun politikası izlemişti ama her şey düşünüldüğü gibi olmayabiliyor. Maalesef, Suriye, PKK, Irak ile ilgili sorunlar. Bu bir politikadır. Komşularımızla sorun olmazsa çok daha iyi ilişkiler içinde olur ama düşünüldüğü gibi olmuyor. Güzel bir stratejiydi ama her şey sizin istediğiniz gibi olmuyor" dedi.


SÇ,ST(FK/İD) - Bursa

Kaynak: DHA