Yeşilay'dan "Sen İnsansın Bağımsız Ol" Paneli

Yeşilay Ankara Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Karataş, "'Büyük değişimler küçük dokunuşlarla başlar' diyerek başlattığımız Türkiye Bağımlılıklarla Mücadele Programı kapsamında iki yıl içinde anaokulları, ilköğretim okulları, liselerde öğrenci ve veliler olmak üzere 11 milyon öğrenci ve 2 milyon veliye ulaşıldı" dedi.

Yeşilay Ankara Şubesince, 1-7 Mart Yeşilay Haftası nedeniyle "Sen İnsansın Bağımsız Ol Paneli" düzenlendi. Türkiye Diyanet Vakfı Kocatepe Konferans Salonunda gerçekleştirilen panelde konuşan Yeşilay Ankara Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Karataş, bağımlılıkla mücadele alanının en eski ve köklü kurumlarından olan Yeşilay'ın 98'inci yaş gününü kutlayarak, "1920'de din adamları, doktorlar ve eğitimcilerden oluşan bir avuç münevverimiz tarafından 'Hilal-i Ahdar' adıyla dikilen Yeşilay fidanının bugün dalları yurt dışına ulaşan asırlık bir çınara dönüşmüştür. 1920 yılında İstanbul'un işgali dönemlerinde İstanbul limanlarına demirledikleri gemilerinden milletimizin gençlerine kasa kasa ücretsiz alkol dağıtan Batılı işgalcilere karşı gençleri alkolden korumak için kurulan en eski sivil toplum kuruluşlarından birinin adıdır Yeşilay. Yeşilay o dönemin bütün tehdit ve tehlikelerine karşı dik durmayı başarmış zor şartlara rağmen bağımlılıklarla mücadeleden yılmamıştır. Bu mücadeleyi hep sürdürmüştür. Bizler inanıyoruz ki bu mücadelede günümüzde de aynı şekilde güçlenerek sürecek ve başarıya ulaşacaktır" ifadelerini kullandı.

"11 milyon öğrenci ve 2 milyon veliye ulaşıldı"

Karataş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bilimin ve teknolojinin akıl almaz noktalara geldiği asrımızda Yeşilay her türlü bağımlılığa karşı bilimsel temelli verileri kullanıp risk gruplarını belirleyerek farklı metotlarla özellikle çocuklara ve gençlere öncelik vererek bağımlılıkla mücadele noktasında mücadelesini devam ettiriyor. Yeşilay yurt içinde 120 şube, yurt dışında 40 ülkede şube olarak binlerce gönüllümüzle bağımlılıklara karşı yürekten samimiyetle mücadele veriyor. Sorumluluklarımız büyük, omuzlarımızdaki yük ağır. Bir derdimiz var, gençliğimizi, geleceğimizi bağımlılık gibi bir tehlikeden korumak. Her çocuğu kendi evladımız bilerek, onlara bağımlılıklar dokunmadan önce dokunmayı hedef kılarak, geçmişin birikimi ve deneyimlerinden faydalanarak yolumuzu çiziyoruz. Çalışmalarımızı toplumun en kılcal damarlarından uluslararası arenaya ulaştırmak için çaba gösteriyoruz. Yeşilay ile 100 yıl önce İstanbul'da alkolle mücadeleyle başlandı. Şimdiyse gelişen ve değişen çağın yeni bağımlılıkları olan tütün, puro, nargile, kumar, uyuşturucu madde ve teknoloji bağımlılığı ile mücadelesini sürdürmektedir. 'Büyük değişimler küçük dokunuşlarla başlar' diyerek başlattığımız Türkiye Bağımlılıklarla Mücadele Programı kapsamında iki yıl içinde anaokulları, ilköğretim okulları, liselerde öğrenci ve veliler olmak üzere 11 milyon öğrenci ve 2 milyon veliye ulaşıldı. Bu mutluluk verici tablo olarak önümüzde durmaktadır."

"Yerli ve milli bir gençliğin yetiştirilme noktasındaki çalışmalar elzemdir"

Savaşların sadece cephede yapılmadığına dikkat çeken Karataş, "Asıl ve önemli olan savaş manevi toplumsal alanlarda yapılan savaştır. Devletlerin ve milletlerin çözülmesine çökmesine ve yok olmasına sebep olan saha maneviyat, medeniyet ve kültür alanıdır. Bu değerleri kaybederseniz ayakta duramaz çökersiniz. İç yapısı bozulan değerleri alt üst olan mücadele azmi hedefi ve kutsalı olmayan bir millet bir kez değil, her zaman mağlup olur ve yıkılmaya mahkumdur. Bu nedenle yerli ve milli bir gençliğin yetiştirilme noktasındaki çalışmalar elzemdir. Maalesef maddenin her yerde manevi değerlerin önüne geçtiği bir dönem yaşıyoruz. Bu değişimi sadece İslam coğrafyasıyla sınırlamak doğru değildir. Sadece dinlerin değil, geleneklerin, törenin, sevgi ve hoşgörünün her geçen gün erozyona uğradığını görüyoruz. Ne yazık ki manevi bir değeri alıp maddi bir değerin yerine koyduğumuzda bunun maneviyatın yerini tutmadığını da görüyoruz. İnsanın bununla tatmin olmadığını görüyoruz. Tatmin ve kanaat duygusu yok olan insanın azla yetinme ve paylaşma duygusunun da hızla yok olduğunu görüyoruz. Bu duyguların yerine konan zevkler insanı mutlu etmiyor huzurlu yapmıyor. Alkol, tütün, madde bağımlılığı ve teknoloji bağımlılığı ve istismarı da tam bu noktada devreye giriyor. Amaçları olmayan, hedefleri ve hayalleri ellerinden alınmış olanlar içinde boşluk hissedenler çareyi insan olmak hasebiyle sahip olduğu iradesini bağımlılığın kollarına teslim etmekte buluyorlar. Bu bazen uyuşturucu, bazen alkol, bazen de teknoloji oluyor. Sonuçta Allah'ın yarattığı insan mükemmel iradesini kaybediyor bağımlı oluyor. Bu noktada panelimizin konu başlığını oluşturan 'Sen İnsansın Bağımsız Ol' diyoruz. Bu yılın sloganıyla 'Yeşilaycı olmak için bir nedenim var, sevdiklerimizle yaşayacağımız güzel günler var. Sağlıklı ve huzurlu bir hayat sürme hayalimiz var. Bağımlılıktan korumamız gereken insanlığımız, ülkemiz var' diyerek Yeşilay Haftası etkinliklerine başlamış bulunuyoruz" şeklinde konuştu. - ANKARA