Gezi eylemlerine yapılan müdahale, "orantısız güç ve polis şiddeti" tartışmalarını yeniden gündeme getirirken Alman Deutsche Welle, "Polis şiddeti cezalandırılmıyor mu?" sorusuna yanıt aradığı haberinde Alman uzmanların, polis şiddetine karşı Almanya ve Türkiye'deki tutuma ilişkin görüşlerini yansıttı.
Haberde Türkiye'deki Gezi eylemleri gibi kitlesel protestoların son dönemlerde dünyanın pek çok ülkesinde görüldüğü belirtilerek ancak bu protestoların büyük bir bölümünde dikkat çeken bir başka unsurun polisin uyguladığı "orantısız güç ya da genel tabiriyle polis şiddeti" olduğu vurgulandı.
Polis şiddetine sadece sıcak bölgelerde değil, demokrasinin kök saldığı, hukuk devletinin işlediği ülkelerde de rastlandığını kaydeden DWelle, örnek olarak Berlin'de eline bıçak alarak kendine zarar vermek isteyen bir kişinin kendisini ikna etmek isteyen polisin üzerine yürümesi üzerine polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmesi olayını gösterdi.
-SARISÜLÜK OLAYI-
DWelle, Türkiye'de Ankara'daki Gezi Parkı protestolarında başından vurularak öldürülen Ethem Sarısülük'ün katil zanlısı polis memurunun serbest bırakılmasının toplumun bazı kesimlerinde rahatsızlık yaratırken, "meşru müdafaa" gerekçesinin yeniden tartışmaya açılmasına neden olduğunu kaydetti.
Haberde değerlendirmelerine yer verilen, Uluslararası Af Örgütü Almanya'nın Polis ve İnsan Hakları Sözcüsü Alexander Bosch, bu tür hukuki süreçlerin sadece Türkiye'de değil, yılda ortalama 4 bin polis şiddeti ihbarının yapıldığı Almanya'da da benzer şekilde sonuçlandırıldığını söyledi.
Alexander Bosch, "Alman ceza kanunu uyarınca şiddet uygulayan polis diğer sade yurttaşlar gibi ceza alır. Ancak bizim tespitlerimize göre, polis şiddetine yönelik şikayetlerin yüzde 90'ı soruşturulmuyor ya da soruşturma sonuna kadar yürütülmüyor" şeklinde konuştu. Bosch, ayrıca soruşturmaya alınan polisleri temsil eden yüzde 10'luk kesimin meslekten men edilmesine pek rastlanmadığına dikkat çekti.
Federal Polis Sendikası Başkanı Oliver Malchow ise, Almanya'da polisin diğer yurttaşlar gibi yasalar karşısında eşit olduğunu belirterek, polisin ceza almadığı yönündeki eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını ve eksik bilgiler içerdiğini savundu.
-SOSYAL MEDYA TARTIŞMASI-
DWelle, polisin orantısız güç kullanımına ilişkin, ülkeler arasında benzerlik gösteren bir başka noktanın ise sert müdahalelere yönelik sosyal medyada yer alan görüntüler ve bunların kamu kurumlarında yarattığı hoşnutsuzluk olduğunu anlatırken Federal Polis Sendikası Başkanı Malchow'nun sosyal medyada yer alan görüntülerin yasaklanamayacağı, ancak bu görüntülerin etik olup olmadığının da tartışılması gerektiği sözlerini yansıttı.
Uluslararası Af Örgütü Almanya'nın Türkiye Koordinasyon Grubu üyesi Amke Dietert, sosyal medyada yer alan görüntülerin gerek Almanya'da gerek Türkiye'de polis şiddetiyle ilgili karanlık noktaları aydınlattığını ifade ediyor.
Ancak sosyal medyaya yansıyan delillere ve tepkilere rağmen polislerin pek çok ülkede cezalandırılmadığına da dikkat çeken Dietert, Ethem Sarısülük'ün öldürülmesi olayını buna örnek gösterirken de şunları söyledi:
"Protestoların yapıldığı Ankara'daki olaya baktığımızda polisin işlediği suça karşın gözaltına dahi alınmadığını görüyoruz. Halbuki Türkiye'de başka olaylarda, en ufak suç iddialarının bile ciddiye alınarak müdahale edildiğini biliyoruz."
-"TÜRKİYE'DEKİ POLİS ŞİDDETİNİN DERİN NEDENLERİ TAŞIYOR"-
Türkiye'deki gelişmeleri medyadan takip ettiğini ifade eden Almanya Polis Sendikası Başkanı Oliver Malchow, Türkiye'de yaşanan polis şiddetinin "Almanya'daki münferit olaylarla kıyaslanamayacak kadar derin nedenler taşıdığını" öne sürerek "Alman ve Türk polisinin birbirinden oldukça farklı olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu. - Ankara
Son Dakika › Dünya › Alman Medyasında 'Türkiye'de Polis Şiddeti Cezalandırılıyor Mu?' Tartışması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?