Kesin bilgi: İran'da kadınlar devrim yapıyor - Son Dakika
Dünya

Kesin bilgi: İran'da kadınlar devrim yapıyor

Kesin bilgi: İran\'da kadınlar devrim yapıyor

"İran'da kadınların başörtülerini atarak başlattıkları sivil itaatsizlik eylemleri, Mahsa Jina Amini'nin ardından yeni bir boyut kazandı.

25.09.2022 17:27  Güncelleme: 03:37
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

" İran'da kadınların başörtülerini atarak başlattıkları sivil itaatsizlik eylemleri, Mahsa Jina Amini'nin ardından yeni bir boyut kazandı. İran'da devrim yapma sırası kadınlarda." Banu Güven DW Türkçe'de yazdı.Jina, Kürtçe'de "hayat" demek. İran'da saçı fazla görünüyor diye gözaltına alınıp, darp edilerek öldürülen Mahsa Amini'nin diğer ismi de Jina'ydı. Önünde daha upuzun bir hayat olması gerekirdi, olamadı. İran İslam Cumhuriyeti'nin ilk kurbanı değildi ay yüzlü Mahsa. Mollaların meşhur Ahlak Polisi'nin darp ettiği ilk kadın da değildi. Sonuncusu da olmadı maalesef. İran'ın geneline yayılan protestolarda onlarca kişi öldürüldü, yüzün üzerinde gösterici yaralandı. Peki başını kadınların çektiği bu isyan, ateşlere atılan başörtüleri, kadınların üzerine basarak ayakta durmaya çalışan bu rejimin sonunu getirebilir mi?

8 Mart 1979 - Tahran

İran'da zaman, "İslam Devrimi" adı altında bir darbeyle durdurulup yüzyıllar öncesine geri sarıldığında yıl 1979'du. Humeyni 1 Şubat 1979'da, sürgünde olduğu Fransa'dan İran'a döndü; çok geçmeden, 7 Mart'ta kadınların işe çarşafla gitmelerini öngören bir buyruk yayınladı. Bu kararname, İran'da Şah'ın devrilmesinin ardından, demokratik, eşitlikçi ve çoğulcu bir yönetim modeli kurulabileceğini düşünen kesimleri ve en başta kadınları büyük hayal kırıklığına uğrattı. Kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde yapmayı planladıkları yürüyüş günler süren bir protestoya dönüştü. On binlerce kadın Tahran'da sokağa çıktı. O sırada Humeyni'nin oturduğu Kum kentinde de 3 bin kadar kadın sokaktaydı. Humeyniciler'in saldırılarına rağmen yılmadan sokakta kaldılar. Bu protestoların ardından bu buyruk geri çekildi, ancak bir yıl sonra yeniden masaya sürüldü. Kadınlar, yine başları açık şekilde, ama daha küçük bir kitle olarak sokaktaydı. Çok geçmedi, molla rejimi bir yıl sonra 9 yaşından büyük kız çocuklarının da örtünmesini zorunlu kıldı. 1980'li yıllar İranlı kadınlar için daha zor yıllar olacaktı. Bir dizi düzenlemeyle, kadınların hayatı erkeklerin iki dudağı arasından çıkacak izinlere bağlandı. Küçücük kız çocuklarını evliliğe zorlayacak değişiklik de hızla geldi. Kızlar için evlilik yaşı 18 iken, 13'e düşürüldü. Ayrıca kadınların evlenmesi babalarının iznine bağlandı. O tarihten bu yana, kesin olarak tespit edilemeyen sayıda kadın evlilik içi şiddete karşı koydukları ya da tecavüzcülerini öldürdükleri için idam cezasına çarptırıldı. Temmuz 2022'de, bir hafta içinde, kendilerini savunmak için kocalarını öldüren üç kadın idam edildi.

Sivil itaatsizlik örneği: "Beyaz Çarşambalar"

Bütün bunlar olurken, dışarıdan kanıksanmış gibi görünse de, İranlı kadınlar hiç pes etmedi. İran İslam Devrimi'nden bu yana en çok ses getiren ve uzun soluklu kalan eylemlerden biri, bugün ABD'de yaşayan Masih Alinejad'ın başlattığı "Beyaz Çarşamba" eylemi oldu. Son cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin kadınlar üzerinde baskıyı artırmasına rağmen kadınlar bu sivil itaatsizlik eyleminden vazgeçmediler. Kamuya açık alanlarda başörtülerini çekip çıkaran ve bu görüntüleri sosyal medyada yayınlayan kadınlar bir bir tutuklandı. Kimileri 24 yıla kadar hapis cezalarına çarptırıldı. Masih Alinejad'a bu görüntüleri sosyal medyada yayması için göndermeleri de cezai yaptırımla engellenmek istendi, fakat kadınlar durmadı. Aslında bu eylemleriyle sadece başörtüsü zorunluluğuna değil, rejimin dayattığı tüm zorbalığa meydan okudular. Önce her hafta, sonra da her gün, her bir kadının başkaldırısıyla onlarca, yüzlerce devrime tanıklık ettik. İran'da kadınların başörtülerini atarak başlattıkları bu sivil itaatsizlik eylemleri, Mahsa Jina Amini'nin ardından yeni bir boyut kazandı. İran'da devrim yapma sırası şimdi kadınlarda.

Peki, bu koşullarda molla rejiminin sonu gelebilir mi? Yoksa bu protestolar da 1979'daki gibi durulup gider mi? 1999'daki öğrenci protestoları gibi bastırılır mı? Seçimlerdeki şaibe nedeniyle 2009'da sokaklara dökülenler gibi, bu kalabalık da şiddet ile dağıtılıp evine ya da hapse gönderilir mi? 2019'daki Kanlı Kasım gibi mi sonuçlanır?

"Başörtüsü Berlin Duvarı gibi"

Birbirimize "kız kardeşim" diye hitap ettiğimiz Masih Alinejad'a sordum. Bana attığı ses kaydında bu protestoların öncekilerden farklı olduğunu çarpıcı bir benzetmeyle anlattı. "Başörtüsü İran'da basit bir kumaş parçası değil, baskının en görünür sembolü. İslam Cumhuriyeti için aynı Berlin Duvarı gibi. Biz kadınlar bu duvarı yıktığımızda, İslam Cumhuriyeti'nin artık ayakta kalamayacağına inanıyoruz."

Masih, bu protestoların önemli başka bir özelliğine daha dikkat çekti. "1979'daki protestolardan bu yana ilk kez kadınlar ön safta. Başörtülerini çıkarıp yakarak, İran İslam Cumhuriyeti'nin baş dayanaklarından birini sarsıyorlar. Erkeklerin de onlara katılmasıyla, bu rejime beraberce karşı koyuyorlar. Belki insanları öldürebilirler, hapse atabilirler, ama bu öfkeyi bastıramayacaklar. Kadınlar bana gönderdikleri bazı videolarda 'Belki bizi öldürebilirler, ama fikrimizi öldüremezler' diyorlar."

Masih'e daha önce gönderilen videolardan biri geliyor aklıma. Bende en çok iz bırakanlardan biri bu. İranlı genç bir kadın başörtüsünü çıkarıp şunu diyor: "Yasemen'i tutukladılar, Müjgan onun sesi oldu, Müjgan'ı tutukladılar, Fereştah onun sesi oldu. Fereştah'ı tutukladılar, Ava onun sesi oldu. Ava'yı tutukladılar, ben onun sesi oldum. Beni de gelin tutuklayın! İnsan hakları için çaba gösteren herkesi tutuklayın! Sana sesleniyorum Hamaney! Başka bir kadın da benim sesim olacak!" Bugün İran'da olan tam da bu işte. Öldürülen ve tutuklanan her bir kadının sesi, her gün on binlercesinin ağzından sokaklarda yankılanıyor.

Masih Alinejad ve İranlı kadınlar, bizlerden, kız kardeşlerinden dayanışma bekliyor. Buna ek olarak, hükümet ve devlet başkanları ile bürokratlardan çok önemli bir talepleri var: "Katillerimizle el sıkışmayın" diyorlar. Çok da haklılar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mahsa Jiyan Amini'nin hayata tutunma mücadelesini kaybettiği gün, Özbekistan'da İran Cumhurbaşkanı Reisi ile el sıkışıyordu. Genç kadın son nefesini verdikten bir hafta sonra, bu kez BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Reisi ile el sıkışarak kameralara poz verdi. Kırbaçlanan, başlarını düzgün örtmedikleri için darp edilip öldürülen, en hafifinden hapse atılan İranlı kadınlar, mollalar karşısında başını örten politikacılar da görmek istemiyor. İslamofobiyi dert edinen, başörtüsü takma özgürlüğünü savunan kadın politikacıların, İran'da kadınların hayatına her türlü tecavüz eden başörtüsü zorunluluğuna karşı daha çok ses vermesini talep ediyorlar.

Tüm kadın politikacılar ve gazeteciler için başörtü dayatmasına "Hayır" deyip, İran Cumhurbaşkanı Reisi ile çok ses getirebilecek bir söyleşiyi elinin tersiyle iten Christiane Amanpour'u örnek almanın zamanı artık.

Kaynak: Deutsche Welle

Son Dakika Dünya Kesin bilgi: İran'da kadınlar devrim yapıyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Kolombiya ve Arjantin Dışişleri Bakanları Görüştü
    07:48 Kolombiya ve Arjantin Dışişleri Bakanları Görüştü

    Kolombiya Dışişleri Bakanı Luis Gilberto Murillo, Arjantin Dışişleri Bakanı Diana Mondino ile başkent Bogota'da bir araya geldi. Görüşmede turizm, savunma, ticaret ve sürdürülebilir kalkınma konuları ele alındı. İki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve diplomatik gerginliklerin aşılması vurgulandı.

  • Ekvador'da son 2 günde iki belediye başkanı silahlı saldırıda öldürüldü
    00:41 Ekvador'da son 2 günde iki belediye başkanı silahlı saldırıda öldürüldü

    Ekvador Belediyeler Birliği, Portovelo kasabasının Belediye Başkanı Jorge Moldonado'nun silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı. Son 2 günde iki belediye başkanının öldürüldüğü belirtilirken, her iki belediye başkanının da yasa dışı madencilik faaliyetleriyle ilgilenen suç çetelerince öldürüldüğü ifade edildi. Bu olay, Ekvador'da son dönemde artan belediye başkanı suikastlarına bir yenisi olarak eklendi.

  • Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi açıklarında 29 düzensiz göçmen yakalandı
    23:33 Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi açıklarında 29 düzensiz göçmen yakalandı

    Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi açıklarında Sahil Güvenlik Kuzey Ege Grup Komutanlığı ekipleri tarafından hareket halinde bir lastik bot tespit edildi. Yapılan operasyonda Afganistan ve İran uyruklu 8'i çocuk toplam 29 düzensiz göçmen yakalandı. Göçmenler, işlemlerinin ardından Ayvacık Geri Gönderme Merkezine teslim edildi.

  • Kayseri'de Tarihi Eser Operasyonu: Çok Sayıda Sikke ve Obje Ele Geçirildi
    23:20 Kayseri'de Tarihi Eser Operasyonu: Çok Sayıda Sikke ve Obje Ele Geçirildi

    Kayseri'de jandarma ekipleri tarafından yapılan çalışmalarda arama yapılan bir araçtan çok sayıda tarihi eser çıktı. İstihbari çalışmalar sonucunda durdurulan araçta ve sürücüsü üzerinde yapılan aramalarda 10 adet sikke, 5 adet obje ve 20 gram altın tozu bulundu. Materyallere el konulurken, sürücü gözaltına alındı.

  • İzmir Karaburun açıklarında 45 düzensiz göçmen yakalandı
    23:08 İzmir Karaburun açıklarında 45 düzensiz göçmen yakalandı

    İzmir'in Karaburun ilçesi açıklarında Sahil Güvenlik ekipleri tarafından bir lastik botta 3'ü çocuk toplamda 45 düzensiz göçmen yakalandı. Göçmenler, işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edildi.

  • Trump'ın yargılandığı mahkemenin önünde bir kişi kendini yaktı
    22:39 Trump'ın yargılandığı mahkemenin önünde bir kişi kendini yaktı

    Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yargılandığı 'sus payı' davasında 12 jüri üyesinin belirlenmesinden dakikalar sonra mahkeme binasının önünde gelen bir kişi kendini ateşe verdi. Olay sonrası şahıs hastaneye kaldırıldı ve soruşturma başlatıldı.

  • Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi
    22:36 Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi

    Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yargılandığı tarihi ''sus payı'' davasında 12 jüri üyesinin belirlenmesinden dakikalar sonra mahkeme binasının önünde gelen bir kişi kendini ateşe verdi.

  • TİKA, Macaristan, Bosna Hersek ve Arnavutluk'ta çalışmalarını sürdürüyor
    21:58 TİKA, Macaristan, Bosna Hersek ve Arnavutluk'ta çalışmalarını sürdürüyor

    Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Macaristan, Bosna Hersek ve Arnavutluk'ta çalışmalarını sürdürüyor. TİKA, Budapeşte'de "Geçmişten Günümüze Türk-Macar İlişkileri" konulu sempozyum düzenledi. Bosna Hersek emniyet mensuplarına "Yolsuzlukla Mücadele Eğitimi" verildi. Arnavutluk'ta "Osmanlı'da Göriceli İki Önemli Şahsiyet: İmrahor İlyas Bey ve Koçi Bey Sempozyumu" düzenlendi.

  • ABD'de Trump'ın yargılandığı dava önünde bir kişi kendini yaktı
    21:52 ABD'de Trump'ın yargılandığı dava önünde bir kişi kendini yaktı

    Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yargılandığı tarihi 'sus payı' davasının görüldüğü mahkeme binasının önünde bir kişi kendini yaktı. Görgü tanıkları, ABD'nin New York kentinde havaya broşürler atan bir erkeğin bir tenekeden kendisini yakıta buladığını ve ateşe verdiğini anlattı. Olay yerinden sedyeyle götürülen kişinin durumu bilinmiyor. Polis, olay yerini kordon altına alırken, yerde kalan bir sırt çantası ve çantanın kenarında 'şeytan milyarderler' başlıklı bir broşür olduğu belirtildi. Trump'ın suçlu bulunması halinde dört yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.


Advertisement