Nida'dan Sonra Basın Susturuldu

Muhalif gösterileri, şiddetle bastıran İran hükümeti, reformcuların ’Yeşil Söz’ adlı gazetesini de bastı. Muhalif lider Musevi’ye yakın 25 gazeteci gözaltına alındı. Cumhurbaşkanı adaylarından Rızai, şikayet başvurusunu geri çekerken, muhalefet de artan baskılar yüzünden çözülmeye başladı.

BAŞI AÇIK FOTOĞRAFLARI YAYINLANDI 

TAHRAN'DAN SON GÖRÜNTÜLER

İRAN'DA 30 YIL SONRA AYAKLANMA

İRAN’da 12 Haziran’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından patlak veren son 30 yılın en şiddetli protesto gösterileri, siyasi yorumculara göre "sönme" sürecine girmiş olabilir. İran hükümeti, reformcu muhalefetin lideri Mir Hüseyin Musevi’ye yönelik baskıları dün iyice artırdı. Hükümete yakın gazetelerin, "Tahran’da işlenen suçların sorumlusu" manşetleriyle Musevi’yi hedef göstermeleri üzerine, reformcu lidere bağlı "Kelime-i Sebz" (Yeşil Söz) adlı gazete dün polis baskınına uğradı, beşi kadın 25 gazeteci gözaltına alındı. Emniyet istihbaratı, "Ulusal güvenliğe karşı komplo kanıtları bulduk" dedi. Gazete, seçimlerin hemen ardından, hile iddialarını kamuoyuna duyurabilmek için kurulmuştu.

3 kişiye bile izin yok

12 günde en az 17 kişinin protestolar sırasında öldüğü Tahran’da dün sokaklar nispeten sakindi. Üç gün önce yüzlerce özel donanımlı polisin sert müdahalesiyle bastırılan protestoların ardından İran ordusunun da sokağa indiği gözlendi. Protestocular şehrin 6 ayrı bölgesinde toplanmaya çalıştılar, fakat henüz 2-3 bir araya geldiğinde güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaştıkları için bunu başaramadılar. Gösterilerin yasaklanmasına karşın başkent Tahran’da, meclisin bulunduğu Baharistan Alanı’nda toplanan yüzlerce gösterici polisle çatıştı. Polis göstericileri dağıtmak için cop ve gözyaşartıcı bomba kullandı, havaya ateş açtı.

İran seçimden önemli

Devrim Muhafızları’nın eski komutanlarından olan ve muhafazakar Ahmedinejad ile aynı tabana hitap etmesine karşın hile iddiaları üzerine muhalefet saflarına geçen cumhurbaşkanı adayı Muhsin Rızai ise seçim komisyonuna şikayet dilekçesini geri çekti. Rızai, "İran’ın siyasi, sosyal ve güvenlik durumu, hassas ve belirleyici bir sürece girdi. Bu durum, seçimden daha önemlidir" dedi.

Nida’yı kaçakçı silahı vurdu

İRAN emniyet güçleri, ölüm ánı ve ’Yanıyorum, yanıyorum’ dediği son sözlerini Youtube’da milyonların izlediği, "devrim şehidi" ilan edilen Nida Ağa Sultan’ın (27) "bir kaçakçı silahından çıkan kurşunla öldüğünü öne sürdü. Reformcular ise, Nida’nın gönüllü bir Besici milisinin silahından çıkan kurşunla can verdiğinde ısrar ederek, polise tepki gösterdiler. Öte yandan müzik öğrencisi Nida’nın, bir seyahat ajansında part time çalıştığı için bol bol yurtdışına çıktığı, Tayland’a kadar gittiği öğrenildi. Son olarak iki ay önce Türkiye’ye gelen Nida, turizm kariyerini geliştirmesi umuduyla Türkçe dersleri alıyordu.

İçişleri Bakanı: CIA parmağı var

TAHRAN’da, Washington Times Gazetesi’nin Yunan asıllı İngiliz bir muhabiri de tutuklandı. Tutuklanan bir kişinin de "gazeteci kılığında düşman için bilgi topladığı" açıklandı. Yabancı medyaya sansür devam ederken, İran İçişleri Bakanı Sadık Mahsuli, ABD Merkezi Haber Alma Örgütü’nü (CIA), göstericilere maddi kaynak sağlamakla suçladı. Mahsuli, "İngiltere, Amerika ve Siyonist rejim (İsrail), Tahran’da yaşanan huzursuzluğun arkasındaki ülkelerdir. Pek çok gösterici, Amerika, CIA ve Halkın Mücahitleri örgütüyle ilişki içinde ve onların finansal kaynaklarıyla besleniyor" diye konuştu.