Sözde Ermeni soykırım yasa tasarısının Ulusal Meclis'te geçmesinin ardından Türkiye'ye dönen Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu Senato gündemine gelmesi beklenen yasa teklifi ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Paris'te görevine başladı. Burcuoğlu, "Bizim görevimiz önümüzdeki kısa dönemde bu manasız yararsız, gereksiz ve fevkalade sakıncalı teklifin bir şekilde senato bünyesinde dondurulmasını sağlamak" dedi.
Önümüzdeki sürecin önemli bir süreç olduğunu vurgulayan Tahsin Burcuoğlu şunları söyledi:
"Senato ve Meclis yarın açılıyor. 22 Şubat'a kadar Parlamentonun iki kanadı da çalışacak ve sonra tatile girecek ve yeniden açılmaları da cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası olacağından temmuzu bulacak. Onun için önümüzdeki süre çok önemli bir süre. Buradaki süreçte gerekli teşebbüsleri yapmak üzere Paris'e döneceğim daha önce açıklanmıştı. Açıklanmış olduğundan hem Fransız makamlarının hem de buradaki vatandaşlarımızın bilgisi var. Baştan beri bu süreçte bizzat yapmam gereken girişimler olacak ise, o girişimleri gerçekleştirmek üzere dönmem baştan beri bir anlamda söz konusu idi. Hükümetimizin talimatı da bu istikamette tecelli etti."
Paris'e Cumartesi günü geldiğini hatırlatan Burcuoğlu çalışmalarıyla ilgili olarak şu bilgileri verdi:
"Büyükelçilikte son gelişmeleri değerlendirdik. Bu günden itibaren Fransız senatosu nezninde senato başkanlık divanı, senatoda grubu bulunan partilerin grup yönetimleri nezninde gerekli teşebbüsleri yapacağız. Bu akşam buna başlıyoruz. Senato başkan yardımcısı senatörle Sosyalist parti mensubu etkili bir senatörle görüşeceğiz. Eski senato başkanından ve Senato'da diğer önde gelen hem muhalefet hem de iktidar kanadından senatörlerle görüşmek için randevular istedim. Çarşamba günü Sosyalist Parti'nin Senato grubuna davet üzerine katılacağım. Öğlende Senato'da bir grup teşkil eden 17 senatörün yer aldığı grubun çalışma yemeğini kabul ettim, senatörleri aydınlatmaya çalışacağım. İlk önceliğimiz 22 Şubat'a kadar olan süreçte tartışılmasını ele alınmasını önleyebilmek. Bunu başarırsak mesele bir anlamda en azından uzun bir süre için halledilmiş olacak. Bunu sağlayamazsak, hükümetinde talebi üzerine ele alınacaksa bunun reddedilmesini sağlamak. Senatoda Türkiye'nin dostu olan senatörler var. Bir anlamda talihsizliğimiz bu Türkiye'nin dostu olan senatörlerin desteklerini sadece bize ifade etmeleri halbuki biz onların Fransız medyasına kamu oyuna yönelik olarak görüşlerini de açıklamalarını bekliyoruz. Hem de senatoya gelmesi halinde senatoda söz alarak teklif aleyhine ve oylamaya da katılarak reddedilmesini sağlamalarını bekliyoruz. Senato yarın açılacağından çok fazla bir tahminde bulunma imkanımız yok. Bizim görevimiz Büyükelçilik ve Başkonsolosluklarımızın kendi görev bölgelerindeki çalışmaları önümüzdeki kısa dönemde bu manasız yararsız, gereksiz ve fevkalade sakıncalı teklifin bir şekilde senato bünyesinde dondurulmasını sağlamak."
UMARIM SENATO'DA SAĞDUYU HAKİM OLUR, ÇOK SAKINCALI OLACAK BÖYLE BİR YANLIŞLIKTAN DÖNME İMKANI BULUNUR
Yasanın ne zaman gündeme alınacağı konusunda bir tahmin olduğunu söyleyen Burcuoğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Ne kadar geçerli bilmiyoruz bir tahmin var. Senato başkanlık divanının bu konuda bir karar vermesi ve usul olduğu üzere bu teklifi Senato kanunlar komisyonuna sevk etmesi lazım. Kanunlar komisyonu bir raportör belirleyecek, raportör raporunu verecek ve mecliste bir ara ele alınacak. Hükümetin beklentisi 24-26 Ocak tarihleri arasında bir günde senatoda tartıştırmak. Önemli olan şimdi Senatoda çoğunluk sola geçti. Sosyalist Partinin kendi içinde bir teklifi olduğu için Sosyalist Parti kendi teklifi için nasıl bir karar verecek bilemiyoruz. Sosyalist partinin teklifi bir anlamda 4 mayısta Senato'da büyük bir çoğunlukla reddedilen teklifle aynı istikamette. Çarşamba sabahı Sosyalist grupla yapacağımız görüşmede belki bu konuda bizde bir işaret almış olacağız. Eğer sosyalist parti kendi teklifinde ısrar eder ve onu oylatmaya getirir ise bu uzun bir prosedür olur. Meclisteki tecrübemiz küçük bir grubun teklif müzakeresine katıldığı ve şu yada bu şekilde oy kullandığı şeklindeydi. Senatoda böyle mi olur, olmaz mı, daha büyük bir katılım olur mu ? Bunların hepsini yapacağımız temaslar sonrasında anlamaya çalışacağız. 11 Ocakta Sosyalist Parti Grubuna bu konudaki samimi fikirlerimizi ve bunun yanlışlığı, haksızlığı ve Türkiye Fransa ilişkilerinde yol açabileceği hasarlar ve buradaki vatandaşlarımız açısından yaratacağı rahatsızlıkları hakkında çok samimi görüşlerimizi herkesin anlayacağı bir dilde o gruba izah edeceğiz. Umarım o grupta Senato'da sağduyu hakim olur. Çok sakıncalı olacak böyle bir yanlışlıktan dönme imkanı bulunur."
"Fransa'da bazı çevrelerin temennisi odur ama bunun bir manası yok. Bu işle ilgilenenler biliyor. 2008 Kasımında Avrupa Birliği bir çerçeve kararı aldığı zaman bu çerçeve kararında da soykırım lafı yok Irkçılık ve yabancı düşmanlığı konusunda Fransa buna bir rezerv koymuş ve biz o rezervi alkışlamıştık. Böyle bir tanıma ve uygulama için her halükarda bir uluslararası mahkeme kararı şart demişlerdi yada İnsanlığa karşı suçun işlendiği yerin mahkemesinin bu yönde bir kararının olması gerektiğini söylemişlerdi. Bu çekincelerinde hatta bizde bu Fransız çekincesinin fevkalade doğru bir çekince olduğunu değerlendirip diğer AB ülkelerinde Fransızlar gibi bu yönde çekince koymaya davet etmiştik ve nitekim bazıları buna benzer çekinceler koydular. Bazıları iç hukuklarına aktarma konusunda bir şey yapmadılar ve bizim mevzuatımız bu tür şeyleri kapsıyor dediler. Fransa'nın 2008'de çerçeve kararı kabulünü takiben koyduğu rezervden çark edip, vazgeçip bu kez bütün AB'yi bağlamaya kalkacak bir teşebbüste bulunmasını ve bunun benimsenmesine ben açıkça ihtimal vermiyorum. Meclisten geçen teklifin aldığı şekil Avrupa çerçeve kararına bir şekilde hukuki bağı tamamen kopmuş durumda. O rezervlerde uluslar arası mahkeme kararı derken bu sefer sadece kanunla tanınmış ifadesi var. Bu kanunla tanınmış deyince iki tane soykırım var Fransa'nın tanımladığı bir tanesi Yahudi soykırımı bir tanesi de sözde Ermeni soykırımı. Fransa'nın böyle bir maceraya kalkışacağına doğrusu ben inanmak istemiyorum. Bu Türkiye ile yeni bir cephe açmak anlamına gelir. Fransız yönetimini böyle bir yola tevesül edeceğini beklemek fazla gerçekçi olmaz. Ama sonun da buna baş vururlarsa bu Türkiye'ye karşı hasmane bir davranış tutum olur. Tabiatıyla Türkiye'de buna gerekli tepkiyi gösterir."
Burcuoğlu söz konusu yasanın yasalaşması halinde bundan en büyük zararı buradaki vatandaşların göreceklerini söyleyerek, "Vatandaşlarımız bu kez hangi gün görüşülecekse senato önünde Meclis önünde yaptıkları gösteriden daha kalabalık daha görkemli tepkilerini dile getirecekleri gösteri hazırlığı içinde bulunuyorlar. Paris, Lyon ve diğer Başkonsolosluklarımızın bölgesinde bulunanlar. Buradaki Türk toplumu pek yabana atılacak bir toplum değil. Giderek örgütlenmekte, sesini duyurmakta. Şimdiye kadar göstermediği yada gösteremediği faaliyetleri 22 Aralıkta gösterdi. Söz konusu yasanın yasalaşması halinde bundan en büyük zararı buradaki vatandaşlarımız görecek. Onların tepkileri cezai yaptırımlara konu olacaktır. Vatandaşlarımızın hassasiyetini fevkalade önemli görüyorum. Vatandaşlarımızın Böyle Türkiye'yi,Türk milletini karalayan böyle bir teşebbüs karşında hareketsiz kalmayacaklarına gönülden inanıyorum. 22 Aralıkta kalmadılar Senato'da görüşme olursa o görüşmede de de kalmayacaklar diye düşünüyorum" diye konuştu.
Son Dakika › Dünya › Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu Temaslarına Başladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?